#3

987 128 27
                                    

"Ah düşündüğümden daha iyi." Taehyung uzunca bir süre beni süzmeyi kesmeyince bu durumdan rahatsız oldum.

Dün okul çıkışı Namjoon'la birlikte alışveriş için mağazaya gitmiştik. Ona Taehyung'un bana yeni kıyafetler almam gerektiğini söylediğini tabii ki söyleyemedim. Sadece bir kaç bir şey alacağımı ve onunda yardımcı olmasını istedim.

Ne alacağımı da bilmiyordum. Elime gelen siyah pantolon, ceket ne varsa aldım. Namjoon büyük gömlekler veya eşofman tarafından uzak durmama epey şaşırmıştı ama bir şey söylememişti.

Bugün ise her ne kadar rahatsız hissetsem de yeni aldığım kıyafetleri giyip okula geldim. Taehyung beni sabah fark edince direk yanıma gelmiş ve beğendiğini söylemişti.

"İşini biliyorsun Jeon."

"Ah adımı nereden biliyorsun?" Gülümsedi ve uzaklaşıp kendi arkadaşlarının yanına gitti. Arkasından gidişini izlerken Yoongi'nin bana baktığını fark ettim. Sanırım Taehyung ile bizi konuşurken görmüştü. Bana baktığını fark edip ona geri bakmama rağmen gözlerini hala üzerimden çekmemişti. Ah, o biraz korkutucuydu.

Sınıfa doğru ilerlerken çoğu gözün üzerimde olduğunu hissediyordum. Utanmıştım açıkçası. Başımı hafif öne eğip bir an önce sınıfa girdim. Çantamı masama koydum.

"Özür dilerim burası dolu- ah, Jungkook?" Hoseok beni tanıyamamıştı.

"Bu hal ne böyle?"

"Ne var halimde?" Şaşkın bir şekilde beni süzmeye devam etti. Bundan rahatsız olmuştum.

"Üzerinde pantolon var farkında mısın? Seni en son pantolonla ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum bile."Ona gözlerimi devirip kitaplarımı çıkardım.

"Abartma lütfen."

"İnan bana abartmıyoru- Parfüm mü sıktın sen?"

Sınıfa Bay Park'ında girmesiyle beraber önüme dönüp kitabımı açtım.Bu esnada sınıfın kapısı açılıp kapandı gelen Yoongi'ydi. Ah evet, bir kaç dersimiz ortaktı.

Yerine geçip oturuna kadar onu izledim. Açıkçası şu ana kadar derste hiç konuştuğunu duymadım. Yerine geçer defterini açar bir şeyler karalar veya sıranın altında telefonla oynardı. Hocaların ona karışmamasına şaşırıyordum.

Bakışları birden beni bulunca usulca önüme dönüp dersi dinlemeye çalıştım.


---------------


Öğle saati gelince her zamanki masaya gidip oraya oturmuştuk. Sun Yeon ve arkadaşları da gelip aynı masalarına yerleşmişlerdi. Sun Yeon yine her zamanki gibi çok güzeldi. Saçlarını dalgalandırmıştı, yüzü ışıl ışıl parlıyordu. Her güldüğünde kalbimin yer değiştirdiğini hissediyordum.Ona hayran hayran bakarken Taehyung'un bana baktığı fark ettim. Yine o aynı dalga geçen gülümsemesiyle deftere dönüp bir şeyler yazmaya başladı.

"Oh hey Taehyung ile neden bakışıyorsunuz?" Namjoon tek kaşını kaldırıp bana baktı. Biraz gerildim. Onunla konuştuğumu bilmelerini istemiyordum.

"Anlamadım?"

"Taehyung ve hatta Yoongi diğer masadan sana bakıp duruyorlar. Neden?" Yan masaya dönünce Yoongi'ninde sürekli bizim masaya bakıp durduğunu fark ettim. Bakışlarıyla bugün beni epey bir germişti. Namjoon'un hala süren ısrarcı sorularına karşı yemeğimi alıp ayağa kalktım.

"Bunu ben nereden bilebilirim?" Biraz daha kalırsam daha fazla soru soracakmış hissettiğim için bahçeye gitmeye karar verdim.

Pantolon ve ceketle gerçekten rahatsız hissediyordum. Alışık olmadığım bir şeydi bu.Üstelik bugün havanın sıcak olması beni oldukça zorluyordu. Dersin başlamasına daha vardı. Gözüme kestirdiğim boş banka ilerlerken omzuma bir şey çarptı.

"Ah çok özür dilerim. Dikkat etsene Taehyung!" Bu kişi Sun Yeon'du. Taehyung onu benim yanımdan geçerken iteklemişti ve bu sayede Sun Yeon bana çarpmıştı. Şaşkınlıkla hiçbir şey diyemedim. Arkasındaki Taehyung'u görünce biraz rahatladım, bana kaşlarını kaldırarak tepki vermemi bekledi.

"Bu okulda yeni misin? Seni tanıdığımı sanmıyorum." Sun Yeon hala benimle konuşuyordu. Yüzüm kızarmaya başlamıştı. Rüzgarda yüzüne yapışan saçlarını geri çekerek dikkatle beni süzüyordu.
Hala ona bakmaktan kendimi alamıyordum. Bu suskunluğum onu rahatsız etmişti.

"Ah o benim arkadaşım."  Taehyung sonunda bu halime dayanamayarak yanıma gelip elini omzuma attı. "Daha yeni geldi bu okula." Beni kurtardığı için içimden ona teşekkür ettim.

"Anladım. Hoşgeldin. Benim adım Sun Yeon." elini uzattı.

"Jungkook." elini tutunca kalbimin atışı hızlandı. Taehyung bunu farketmiş gibiydi. Hafif bir şekilde güldü. Ama neyseki Sun Yeon fark etmemişti.

"Tanıştığımıza memnun oldum Jungkook." Hafif bir şekilde gülümseyerek ona baktım.Hala eminimki yanaklarım kıpkırmızıydı."Taehyung'un arkadaşı olduğunu bilmiyordum. Herhalde bugünkü konsere geleceksin değil mi? Seni orada görmek isterim."

"Ah, evet."dedim Taehyung'un bana hiçbir şey söylememesine rağmen. Taehyung elini omzumdan indirdi.Sanırım bu durumdan hoşlanmamıştı.
"Pekala orada görüşürüz." deyip giden Sun Yeon'un arkasından gidişini izledim.

"Kızın yanında resmen konuşmayı unuttun.İşimiz zor gibi gözüküyor." diyip göz devirdi.

"Kendini davet ettirdiğin konserde SpaceBar'da akşam sekizde. Bulabilirsen orayı gelebilirsin." dedi biraz sinirlenmiş gibiydi.
Taehyung yanımdan ayrılırken ben az önceki dakikaların hayal mi gerçek mi olduğunu anlamaya çalışıyordum.

———-

Ay hiç uzun uzun bekletmeden yb ekleyip bitirmek istiyorum kitabı inş güzel olur yinede tşkk

Bu arada Junggukun bugünkü görünüşü bu :)):):):)

Bu arada Junggukun bugünkü görünüşü bu :)):):):)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Boy in Luv // taekookWhere stories live. Discover now