2

39 7 0
                                    

.
.
.
Üstadımızdan bir tespit ve bir müjde:

“Kat'i ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkiki yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risale-i Nur'dadır. Evet onbeş sene yerine, onbeş haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, iman-ı hakikiye isal eder." (Kastamonu Lahikası)

Nurları okumanın ikinci cephesi, iman ve Kur’an hizmetinde daha çok çalışmak ve bu hakikatleri muhtaç günülere ve yaralanmış akıllara ulaştırmak için gayret göstermektir. 

İnsan, Nurları okudukça, ruhunda bu hakikatleri başkalarına da ulaştırma arzusu uyanıyor. Okuma azaldığında yahut terk edildiğinde insanın akıl ve hayal dünyası başka şeylere yöneliyor ve idealinde sapmalar baş gösteriyor. Dünya meseleleri ön plana çıkıyor. Halbuki, Rabbimizin Kur’anda beyan ettiği gibi “… ahiret daha hayırlı ve daha devamlıdır.”(A’la, 17) 

Bur nur talebesi, o baki alemdeki ebedi saadetin en büyük vesilesini bulmuştur. Bundan azami derecede istifade etmekle birlikte, Nur hizmetinin dört esasından birisi olan “şefkat” gereğince bu gerçekleri ve bu ilaçları başka muhtaçlara da ulaştırmakla mükelleftir. “Komşusu aç iken kendi tok olan bizden değildir.” (Yani, kamil mümin olamaz.) hadis-i şerifine bu nazarla baktığımızda, çevremizin iman hakikatlerine, ahlak esaslarına, doğruluğa, iffete son derece muhtaç nice insanlarla adeta kaynaştığını görür, onlara hiddet etmek ve lanet okumak yerine kendilere ulaşmanın ve onları kurtarmanın yollarını ararız. 
 

Sözün burasında, bir hususa da kısaca temas etmek istiyorum.

“Risale-i Nur, -bu Anadolu memleketine- belaların def’ine ehemmiyetli bir vesiledir. Sadaka nasıl belayı def’ediyor, onun intişarı ve okunması külli bir sadaka nev’inde semavi ve arzi belaların def’ine çok emareler ve hadiselerle tebeyyün etmiş.” Emirdağ Lahikası,1

Bazı kimseler bu ince hakikate itiraz edebiliyorlar. Halbuki, şöyle düşünseler itirazlarının yersiz olduğunu görürler: 

Ehemmiyet noktasında, insanın midesi ruhundan ve kalbinden ne kadar gerilerde ise, bir muhtacın midesini doyurmak da kalbini tatmin etmekten o kadar geridir. Kişinin maddi ihtiyaçlarına yardımcı olmak sadaka olursa ve insanın ömrünü bereketlendirirse, muhtaç gönüllere iman hakikatlerini ulaştırmanın ne kadar büyük bir sadaka olduğu rahatlıkla anlaşılır.

💝💝 Diğer sahifeye geçelim.

RİSALE-İ NUR İLE YOLA DEVAMحيث تعيش القصص. اكتشف الآن