RİSALE-İ NUR İLE YOLA DEVAM

📝

20190716 28.Söz 10.Ders

Ya Rab, tur'daki tecelliyat hürmetine, sair'deki tecelliyat hürmetine, hira'daki tecelliyat hürmetine; şu milleti, şu insaniyeti zillet ve perişaniyetten kurtar.

Resul-u Ekrem (asm) şöyle buyurmuştur; Ahiret işini taleb ettiğinde işin rast geliyor, dünya işini taleb ettiğinde işin rast gelmiyorsa bu, senin halinin güzelliğini işarettir. <Bir müslümanın günaha devam ettiği halde işinin rast gitmesi istidracdır; siyasetçilerle beraber olan alim hırsızdır; eğer ahiret işin sana kolaylaştırıldı, dünyaya ait işlerin de müşkilleştiyse bu hayra alamettir, iyi bir hal üzerine olduğuna işarettir. Taleb ettiğin dünya ve ahiret işlerinin -haram olmamak şartıyla- hepsinin yolunda gitmesi ise nur'un ala nur'dur.>

Resul-u Ekrem (asm) şöyle buyurmuştur; Camide alış veriş yapan birini gördüğünüz zaman, Ellah ticaretinden kar ettirmesin, ticaretin hayırlı, bereketli olmasın deyin. Kaybettiği bir şeyi camide bulunanlara gördünüz mü diye soran kişiye Ellah kaybolan şeyini buldurmasın deyin.

Resul-u Ekrem (asm) şöyle buyurmuştur; Cahiliye adetinin nisbeti ile kendini medheden birini gördüğünüz zaman, kinayeli olmayarak, açıkça şöyle söyleyin, sen babanın menisiyle fahirleniyorsun, git babanın zekerini öp.

<Cahiliye adeti üzerine, ben falan aşiretin oğluyum, ben falan beyin oğluyum, ben falan kürt aşiretindenim, ben falan türküm, ben falan paşanın torunuyum deyip fahre çalışan birini gördüğünüz zaman, sen babanın menisiyle iftihar ediyorsun, git babanın zekerini öp diyerek onu rezil edin.

Şerefimiz din iledir.

اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰیكُمْ

Müminin medarı iftiharı dinidir, biz halıkımızla iftihar ederiz, şeref ancak takva iledir, ebu ecdad ile değildir; kim bu şerefi kafi görmezse, cahiliye adeti üzerine ebu ecdadıyla iftihar ederse, ona şöyle söyleyin; git bir damla meniyle iftihar et.

Yalnızca harb meydanında, ben falan kavim'denin, kavmi semud'e, kavmi ad'a mensubum diyebilirsin.

Resul-u Ekrem (asm) şöyle buyurmuştur; Bir adamın camilere devam etmeyi âdet haline getirdiğini gördüğünüzde, onun îmanlı olduğuna şahitlik edin. <Cami cemaatini terketmeyin,

Ezan'da üç davet var,

Birincisi; Lailahe illallah demekle Kur'ana

İkincisi; Muhammed resulullah demekle sünnet-i nebeviyeye

Üçüncüsü; hayya'le salah demekle cami'de namaza davet var.

Hadiste cennet tarif edilirken, ne göz görmüş, ne kulak işitmiş ne de kalbi beşere hutur etmiş deniyor; öyleyse cennetin tarifi mümkün değildir.

Güneşin nur'u cennetten, harareti ise cehennemden geliyor. Cennet ve cehennemin azametini sen kıyas et.

Cennette cesed-i insani ruh hiffetinde ve hayal sür'atinde olup, bir anda yüz bin yerlerde bulunup, yüz bin hurilerle sohbet ederek, yüz bin tarzda zevk alacaktır.

Rivayette var ki; Cenab-ı Hakk, cennete en son girecek kişiye  bu dünyanın on misli genişliğinde yer veriyor. Ayet ve hadislerde geçen dünya ifadesinden murad, sadece küre-i arz değildir, belki bu dünya sisteminin hepsi beraberdir.

Bu küçücük aklımızın terazisiyle o muazzam hakikatler tartılmaz.