inci taneleri,

4.8K 439 288
                                    

dolu kadehi ters tut - #24 ile okumanız şiddetle tavsiye olunur. telefonunuza indirin ve döngüye alın.

Parkta oynayan çocuklara bir kez daha bakıp iç çektim.

Onların yerinde olmak isterdim. Kaydıraktan düşüp dizimi yaralamak isterdim. Düşeyim ki babam öpsün. Öptüğü yerlerde çiçek yeşertsin. Salıncakta sallanmak isterdim. Annem sallasın isterdim.

Ama ne yaramı iyileştirebilecek bir babam vardı, ne de salıncağımı sallayabilecek bir annem. Bir yanım eksik değildi. Hepten eksiktim. Hepten yaralıydım.

"Peçetem yok. Ama inci tanelerini silmeme izin verirsen mutlu olurum." Benden yaşça küçük, saçları örgülü bir kız ürkekçe küçük ellerini gözlerimin altına yaklaştırdı ve yavaşça sildi. O ana kadar farkında bile değildim ağladığımın.

Yanıma oturdu ve benim gibi parkı izlemeye başladı. Onu incelemeye başladım. Saçları. Saçları tıpkı benim gibiydi. Anormal bir sarıya sahipti.

"Neden sen de onlar gibi oynamıyorsun?" Bana bakmadan yere değmeyen ayaklarını sallamaya devam etti. "Çünkü bana arkadaş olabilecek annem ve babam yok." İşaret parmağını ileriye doğrulttu ve çocukları gösterdi.

"Bak hepsinin arkadaşı var." Annesiyle babasını geri getirmek istedim o an. Dualar ettim. Dilekler diledim. Benimki gibi bir hayatı olmasın istedim. O ise hâlâ parkı izliyordu. Çocukları izliyordu. Onların arkadaşlarını izliyordu.

Gözlerim yine saçlarına kaydı. Elim istemsizce havaya kalktı. Sonra onun saçına hareket aldı. Yavaşça örgüsüne koydum elimi. Yumuşacıktı.

Elimi aldı ve bankın üstüne koydu. "Üzgünüm hanımefendi. Ben saçlarımı son okşayan kişilerin onlar olmasını istiyorum." Ben de nefret ederdim saçlarımın okşanmasından. Ama babam okşarsa uyur kalırdım kucağında. Şaşırılacak bir şey değildi. Kızılacak bir şey değildi. O, ben gibiydi.

Banktan atladı ve küçük elini bana uzattı. "Ben Jasmin. Ama annem bana, küçük Polyanna'm derdi." Elini iki elimle sıkıca tuttum ve gülümsedim. "Ben de Amelie. Memnun oldum küçük hanım," Kıkırdadım ve düzelttim. "Pardon. Memnun oldum, Polyanna."

O da gülümsedi ve arkasını dönüp ağaç dibindeki kendinden büyük uçurtmasını alıp gözden kayboldu.

arkası yarın.
:).

polyanna ve kaygılar Where stories live. Discover now