18.BÖLÜM

12.1K 494 32
                                    

18.BÖLÜM

  Kaybolmuştum.Kimsesizliğimde kaybolmuştum.Acı;Hissettiğim sadece buydu.

  Bir hafta önce onlarla sohbet ediyorken şimdi annemle babamın cenazesinde ayakta duramayacak kadar üzgündüm.Bildiğim bütün duaları onlara hediye ediyor.Onların bu zamansız gidişini hazmetmeye çalışıyordum,ama nafile...

  Tanıdığım tanımadığım herkes taziye dilekleri için evimize gelmişlerdi.Onları çocukluğumun geçtiği bu dünyadaki en mutlu olduğumuz evden yolcu ediyordum.Bu yolculuk geyiye dönüşü olmayan bir yolculuktu.Canım arkadaşlarım duydukları andan itibaren hep yanımdaydılar;Ayla,Sedat ve Gökhan.Hatta cenazeye Mehmet bile gelmiş,Tarık da buna sessiz kalmıştı.Benim yaşadığım en zor gündü.Hayatın bana yaptığı en büyük acımasızlığıydı...

  Günlerce sakinleştirici iğnelerin etkisinde kendimde değilmiş gibi görünsemde içime akıttığım gözyaşlarımda boğuluyordum.Uykularımdan ağlayarak uyanmak!Onların tekrar gelmeyeceğini bile bile ,rüyalarımda da olsa, belki onları tekrar görebilirim diye tekrar uyumak acımı hafifletmiyordu.Artık yalnızdım....

    

     2 Ay Sonra...

   

    "Naz, hadi dışarı çıkalım!"

    "Yine nereye gideceğiz Ayla?"

    "Tatlım biliyorum acın taze ama hayat devam ediyor.Bak bahar mevsimi geldi.Herkes sokaklarda.Hadi gel seni de şöyle bir süsleyelim.Bak sahaları Yelda'ya bıraktın,o kadın da Tarık'ın etrafından ayrılmıyor.Kocan elden gidecek benden söylemesi!"

    "Bana ne Ayla?"dedim.

     Bir yanım da onun sözlerinde haklı olduğunu savunuyordu.2 aydır odama kapanmıştım adeta.Hafta sonları Ayla gelip beni zorla dışarı çıkarıyordu.Yelda'nın kocamla gezip tozduğunu da Ayla'nın bana getirdiği magazin dergilerinden okuyordum.Aslında o bana okuyor desek daha doğru olur.Resmen bağıra bağıra okuyordu çünkü.Tarık'ın bu davranışları kalbimi acıtıyordu.Onun benim bu zor günlerimde beni yalnız bırakıp,o kadınla eğlenmesi zoruma gidiyordu.Sadece bunu iç sesim haykırmasına rağmen dudaklarım inkar ediyordu.

    "Kızııım.Kocan elden gidiyor dedim.Alooooooo.Sesim geliyor mu?"deyince düşüncelerimden sıyrılıp,Ayla'ya kulak verdim.

    "Peki ne yapabiliriz?"dedim.

    "İlk önce şu yataktan çıkıp,üstüne güzel bir elbise giyiyorsun ve bir güzellik merkezine gidiyoruz.Hemen!"deyince kıkırdadım.

     "Sen beni öldürtmek istiyorsun galiba Aylam.Tarık elbise giymemi yasakladı,bunu gayet iyi biliyorsun sen de."

     "İyi ya işte yasakları delersen dikkati daha kolay üstünde toplayabilirsin"

     Aslında  şimdi Tarık'la uğraşacak hiç gücüm yoktu.Tepkisinden de ürküyordum,ama içimde biryerlerde güzellik uykusundan uyanan haylaz kız kollarını bağlamış bana "Hadi Tarık Yeykin'le uğraşalım!"diye basbasbağırıyordu.

     "Tamam"dedim.

     Ayla evin içinde hoplaya zıplaya sevinç dansı ediyordu.Deli şey!Beni de kendine uydurdu yine.Dolabımdan beyaz çiçekli ,turkuaz bir elbise alıp bana fırlattı."Giy bunu.Altına da beyaz babetlerini giy,hadi gidelim."dedi.

     Elbise ve ayakkabıları giyip,beyaz bir el çantası alıp,dışarı çıktık.Güzellik merkezine geldiğimizde pedikür,manikür,yüz maskesi yaptırdık ve tabi saçlar.Kahverengi uzun saçlarımın kırıklarını aldırdım.Kuafor "Sarı ışıltılar ekleyelim mi?" diye sorunca;"Neden olmasın dedim.Sonrada bigudilere sarıp saçlarımı bukleler halinde sırtıma bıraktı.Makyajımda hoş ve sade olmuştu.Artık hazırdım.Şimdiki plan; Tarık Yetkin'i ziyayet etmekti.Güzellik salonunun bekleme koltuklarında oturuken;

     Tarık'a "Nerdesin?"diye mesaj attım.Bugün haftasonuydu.Holdingte değildi.Hemen cevap geldi."Yelda ile birlikte öğle yemeği yiyorum"Bu cevaba gerçekten sinirlenmiştim.Tekrar mesaj yazdım"Nerede?".Mesaj sesi beklerken telefonum çaldı.Arayan tabiki de Tarık.

     "Naz ne oldu?"dedi bıkkın bir ses tonuyla.

     Salak şey sanki durmadan arıyormuşum gibi davranıyordu bana.

     "Hiç.Merak ettim.Dışarı çıkmıştım da belki...."dedim ve cümlenin sonunu getirmekten vazgeçtim.

     "Belki ne Naz?"dedi.Lanet o ses tonunu değiştrmemişti de.

     "Bişey yok unut!"dedim ve telefonu yüzüne kapattım.O kadının yanındaydı ve ben daha depresyonumdan çıkamamışken beni onun yanında alçaltıyordu.Sinir bozucu.

     Telefon tekrar çalmaya başladı ama açmadım.Ardından mesaj sesiyle irkildim.Ekrana baktığımda, evet yine benim sinir bozucu kocam.

     "Sen benim yüzüme telefon kapatamazsın Küçük.O telefonu şimdi aç."  Yine sinirlendi kahretsin.Sinirlenince cümleleri "Küçük" diye bitiyordu çünkü.Veeee arıyor.

     "Efendim Tarık"dedim gözlerimi devirerek.

     "Nerdesin?"dedi.Benim ona sorduğum soruyu o bana soruyordu.

     "Leydi Güzellik Salonu"dedim.

     "Ne işin var orada?"

     "Bakım"dedim.

     "Tamam.Neyse bekle geliyorum"dedi ve telefonu kapattı.Ayla bana sorgulayan gözlerle bakıyordu.

     "Geliyor"dedim.

     "Nasıl yani?"

     "Tarık farkı işte"dedim ve gülüştük.

     "Ben kaçıyorum o zaman.Sana bol şans."dedi ve beni iki yanağımdan öperek Ayla ayrıldı.

     Yaklaşık 20 dakika sonra gelmişti.Yakınlarda bir yerdeydi kesin.Onun arabasını dışarda görünce bende çıktım ve arabanın yolcu koltuğuna geçtim.Bana baktı ve arabayı çalıştırdı.Gözlerini yoldan ayırmadan "Açmısın?"dedi.

     "Hayır"dedim.

     "Bugün bişey yedin mi Naz?"dedi.Sesi kelimeleri vurgulayarak çıkıyordu.

     Ona yalan söyleyemiyordum.Bugün bişey yememiştim,ama aç da değildim."Yemedim "dedim.Bakışlarımı bej regindeki ojelerime dikmiştim.

     Derin bir iç çekti.Sağ elini saçlarından geçirerek.Bana baktı,bakışları daha yumuşaktı."O halde birlikte yemek yiyoruz "dedi.Lüks bir restauranta geldik.Menüye bakarken gelen garsonun benle ilgilenmesine fırsat vermeden benim yerime de sipariş verdi.

     Gözlerine bakarak."Kendim söyleyebilirdim"dedim.

     "Karımın bir garsonun gözlerine bakarak birşey istemesine izin verebilecek bir adama mı benziyorum?"dediğinde şaşırdım.

     "Ne var bunda?"

     "Bu elbiseyle ve bu saç,makyajla dikkat çekicisin."dedi  ve devam etti." ve elbisen çok kısa."

     "Oturuyoruz Tarık."dedim.Sesim savunmacı bir hal almıştı.

     "Olsun."deyip bana yaklaştı ve "Bu senin seksi bacaklarının olduğu gerçeğini değiştirmiyor"dedi ve göz kırptı.

    

EGOİSTWhere stories live. Discover now