20.BÖLÜM

13.2K 479 14
                                    

20.BÖLÜM

   Bir insan daha ne kadar dengesiz olabilir diye düşünüyorum,düşünüyorum,düşünüyorum ama doğrusu Tarık kadar dengesizliğin, doğanın kanununa aykırı olduğunu bildiğimden,bu düşüncelerimle kafamı yormamın bir anlamı olmadığında karar kılıyorum.Hayır yani,adam 2 ay boyunca odamın kapısını açmıyor.En kötü günlerimde Yelda ile o bar senin bu bar benim geziyor.Sonrada sanki karşımda oturan onların hiçbirini yapmamış  gibi "Hedefim sadece sensin.Seni mutlu etmek."diyor.Ben gerçekten abartıyormuyum?Benle dalga mı geçiyor yoksa beni önemsiyor mu?Bu adamla evli kalmayı sürdürmeli miyim?Kafamda deli sorular...

   "Naz ne düşünüyorsun?"dedi Selma Anne.

   Evet biz Tarık'la çalışma odasındayken,Tarık'ın annesi ve babası çatkapı ziyaretimize geldiler.

   "Hiç Selma Anneciğim ,biraz dalgınım.Kusuruma bakmayın."

   "Yok kızım.Ne kusuru.Yaşadıkların hiç kolay şeyler değil,ama bilmeni isterim ne zaman istersen derdini anlatabileceğin,sohbet edebileceğin birini ararsen eğer, ben annenin yerini tutamam ama elimden geleni yaparım kızım"dedi.Onun bu sözlerinde samimi olduğunu biliyordum.

   "Teşekkür ederim efendim"dedim.

   "Sen ailemize katıldığından beri Tarık'ta büyük gelişmeler var.Gözlerinin içi pırıl pırıl parlıyor.Seni gerçekten sevdiği belli ve ikinizin mutlu olmasından biz büyükleriniz olarak çok mutlu oluyoruz"dedi.

   Derin bir nefes alarak;"Beni sevdiğinden pek emin değilim"dedim.

   Ellerimi ellerinin içine alarak"Hayır!Böyle düşünme.Ben oğlumu tanırım.Seni seviyor."

   "Selma Anneciğim , seni hayal kırıklığına uğratmak istemem ama Yelda varken ,Tarık'ın beni sevme ihtimali oldukça düşük."

   "Tatlım.Yelda'yı kıskandığını söyleme bana.Onu sevseydi seninle değil onunla evlenirdi."dedi.

   Tarık'ın benimle evlenme amacını bilmediği için aşk evliliği yaptığımızı sanıyordu.Bunu açıkca anlatmamın da mümkünü yoktu.Başımı sallayıp,gülümsedim."Galiba sen haklısın.Aptalca bir düşünce işte."dedim.O da gülümsedi.

   "Zaman tatlım.Herşeyin ilacı zaman.Sevginizden zamanla emin olacaksınız."

    Sohbetimizi, birlikte akşam yemeğine taşımıştık.Her zaman gittikleri restauranta gittik.Tarık'ın ailesiyle zaman geçirmek bana huzur veriyordu.Tarık da onların arasındayken apayrı huzurlu ve sakin bir görünüme bürünüyordu.Bir ara ben lavaboya gidip döndüğümde Selma Anne'nin Tarık'la hararetli bir konuşma içinde olduğunu gördüm.Ben masaya gelince Tarık'ın o delici yeşil gözlerine maruz kalmam açıkcası beni oldukca tedirgin etmedi de değil.Acaba benim fikirlerimden mi bahsetti ona.Eğer öyleyse gece nasıl bir Tarık'la karşılaşacağımı düşünmek bile istemiyordum,doğrusu.

   "Şarap içermisin hayatım?"dedi Tarık.

    Hemde bana!HAYATIM MI?Aman Allah'ım.Bu tarih, bu saat ,bu saniye bu sözlere şahit olmuştu.Tarık bana asla HAYATIM demezdi.Ondan duyduğum en güzel söz "Canım""Küçüğüm" falan.Ama bir HAYATIM devrim sayılabilecek bir sözcüktü.Ben şaşkınlıktan ağzım açık,çatalım havada kalmış bir şekilde duyduklarımı hazmetmeye çalışırken,sözlerini tekrar etti.

EGOİSTTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang