1.8

4.3K 480 172
                                    

İyi okumalar ❤️

"Sultanım" dedim kısık çıkan sesimle.

Gözleri açık bana bakıyordu. Uzun zaman sonra o gözlerde kendimi görebiliyordum.

O kadar mutlu hissediyordum ki bunun bir tarifi olduğunu sanmıyordum.

"İyi misin?" tedirgin bir şekilde sorduğum soruyla yutkundum.

Biri dokunsa ağlayacak kıvamdaydım tam şu an.

"İyiyim teşekkür ederim." deyip hafifçe gülümsediğinde gülüşünde öldüğümü hissettim.

Elini tutmam için uzattığında elini tutup tüm hislerimi barındıran bir öpücük kondurdum.

Yatağın boşta kalan kısmına oturduğumda şimdi daha yakındık.

"Çok korkuttum mu seni?"

Bu sözüyle yaşadığım her bir his kalbimde toplandı bir şey söylemek yerine başımı sallamakla yetindim.

Sevdiğimin karşısında bu kadar güçsüz görünmemeliydim.

"Biz ayrıldık." dedi kısık çıkan sesiyle.

Yutkundum. Sahi biz ayrılmıştık değil mi? Zaten tüm bu kötü şeyler biz ayrıldıktan sonra olmamış mıydı?

"Şşst hayır sultanım. Bak ben buradayım, yanındayım. Ellerimiz kenetli ayrılmak yok, bırakmak yok."

"Ama.." lafını kesen benim sözlerim olmuştu.

"Ama yok. O kaza biz ayrıldıktan sonra oldu biliyorsun. Büyük bir hata yaptık ve hepsi geçmişte kaldı. Böyle düşün olur mu?"

Başını salladığında gülümsedim.

"Beni hiç bırakma olur mu kalbim."

Duyduklarım istemsizce gülümsememe neden olurken şimdi sıra bendeydi.

"Beni hiç bırakma olur mu sultanım."

"Eğer olur da beni bırakırsan seni affetmem."

"Eğer olur da beni bırakırsan ölürüm."

Buğra ve Mihrimah sonunda görüşebildiler.

Mihrimah'ın uyanmasına sevinenler burada mı?

Peki ya Buğra ile Mihrimah arasında geçen konuşmalara bitenler nerede?

Mihrimah Where stories live. Discover now