1.9

4.4K 460 114
                                    

İyi okumalar ❤️

"Dikkat et sultanım aklım sende kalıyor zaten."

"Dikkat ediyorum Buğra. Artık beni düşünme, iyiyim ben."

"Öyle olsun bakalım." dediğimde hiç içime sinmese de alnına bir öpücük bırakıp "Görüşürüz o zaman" dedim.

"Biraz daha kalamaz mısın?" dediğinde gitmek isteyen yok ki sultanım demek istemiştim fakat gülümseyip yanına oturmakla yetinmiştim.

"Aslında hiç gitmek istemiyorum seni böylece evde yalnız bırakmak içime sinmiyor ki sultanım."

"Biliyorum" dedi kısık çıkan sesiyle.

Bir sorun olduğunu hissetmem çok zamanımı almamıştı.

"Sorun ne Mihrimah. Yoksa bir yerin mi ağrıyor? İstersen hemen hastaneye gidebiliriz."

"Hayır zaten sorun ağrım falan değil. Bir an kendimi fazla yalnız hissettim o kadar."

İçimin parçalanması normal miydi? Bu kızı kalbimin en içine koyup saklamak istiyordum. Ne kadar sarılırsan sarılayım saramazdım yaralarını biliyordum ama elimden başka bir şey gelmiyordu.

Onu aniden çekip sımsıkı sarıldım.

"Umursamaz bir anneye sahip olabilirsin, vefat etmiş bir baban da olabilir. Ama ben buradayım sultanım, yanındayım."

"Yanımdasın değil mi, sen de bırakmazsın."

"Bırakmam sultanım. Bu kalp bu bedenden çıkana kadar yanındayım."

"Seni seviyorum kalbim."

"Seni seviyorum sultanım."

"Birlikte uyuyalım mı?"

"Uyuyalım."

Mihrimah ve Buğra'yı yazarken hep gülümsemem normal mi?

Peki ya benim gibi bu ikiliyi çok sevenler var mı?

Mihrimah Kde žijí příběhy. Začni objevovat