BÖLÜM 5

702 79 62
                                    

Merhabalar :)))

Düzenlemeyi yaptım ama çok içime sinmedi. Yine de bekliyorum yorumlarınızı ve beğenilerinizi :)))

******

Sadece biraz uyumak istiyordu, biraz uyumak... Sabah alarmın sesine zor uyanmıştı. Uykusuzdu ve kendi kendine ‘uykuuuu’ diye söyleniyordu. Birkaç gün böyle sürerdi ama sonra her şeye alıştığı gibi bu uykusuzluğu da alışırdı. Geç kalmamalıydı. Saçlarını at kuyruğu yapıp bu sefer çok özenmeden okul üniformasını giydi. Evden çıkarken kapıyı yine iyice kontrol etti.

Sokağa çıkıp yürümeye başladığı zaman camları ve kendi siyahlar içinde olan bir araba fark etti. Bu arabanın burada sokakta hele böyle bir sokakta olması onu şaşırtmıştı. Bir an kendini filmlerdeki gizemli karakterlerden olduğunu hissetti. Sanki araba tarafından takip ediyordu. Durağa doğru yürürken temkinli davranıp arkasını kontrol etti. Durağa gelinceye kadar böyle devam etti ama arabanın kendisini takip etmediğini anlayınca rahatladı. Kendi kendine stres yapmıştı. Bu kadar da pimpirikli olmamak konusunda kendine ikazda bulundu.

Durakta otobüsü beklediği sırada telefonu çaldı. Aklına hemen Müdüre Anne geldi. Ondan başka kimsede telefon numarası yoktu ve onu arayacak tek kişi de Müdüre Anneydi. Telefonun ekranına bakınca yanılmadığını anladı. Yetimhaneden ayrıldığından beri kendisini arayıp durumunu soruyor ve bir ihtiyacı olduğunda yardıma koşuyordu.  Bu bir nebze de Gece’nin hoşuna gidiyordu ama buna kendini alıştırmaya niyeti yoktu. Nasıl olsa bir süre sonra arama ve ilgilenme sıklığı azalacak daha sonra da hiç olmayacaktı.

"Nasılsın Müdüre Anne?" diye konuşmaya başladı genç kız.

"İyiyim canım sen nasılsın? Aramayınca merak ettim. Nasıl sevdin mi okulunu?"

"Şeyy... iyiyim merak etme? Durumum iyi, okulda iyi. Ama sana bir şey sormak istiyorum." dedi laflarını toparlamaya çalışarak.

"Şey müdüre anne beni başka okul... Şey yani başka okullar kabul etmedi mi?" sormak istediğini rahat bir şekilde soramamıştı. Çünkü cevabın evet olmasından sabıkasının onu rahat bırakmayacağından endişe duyuyordu. Yoksa daha ilk dakikasında hayattan gol mü yemişti? Fakat Müdüre Anne’den bir süre ses gelmeyince anladı durumu.

"Aslında… evet sabıkandan dolayı birçok okul seni almak istemedi. Sürekli kontenjan dolu gibi bahanelerle reddettiler.  Bu durumu bir tanıdığıma anlattım. O da bu okulda daha iyi olacağını söylediği için seni bu okula yönlendirdim. Çok şükür ki kabul edildin. Okulunla ilgili bir durum mu var yoksa, kötü mü?" Gece de bir süre sessiz kaldı. Şimdiden hayatla olacak savaşın sonucunu tahmin edebiliyordu. O bir şeyleri yoluna koymaya çalışırken kör olasıca kaderi ona bir yerlerden nanik yapıyordu.

"Şey okuldakilerin neredeyse hepsinin benim gibi sabıkası varmış."

-Ne!!  Ciddi misin kızım sen? Hemen sana başka bir okul baka-."

"Hayır hayır!’’ diye sözünü kesti Gece. Yine laflarını toparlamaya çalıştı. Müdüre Anne’nin yeniden kendisi ile uğraşmasını istemiyordu. İçi içini yese de bu okulda olduğu için, yine de Müdüre Anneyi rahatlatacak bir şeyler söylemeye çalıştı.

"Başta bir tedirginliğim vardı. Sabıkamdan dolayı farklı tepkilerle karşılaşacağımı düşündüm. Ama şu an öyle bir durum yok. Sabıkalı olmam kimsenin umurunda değil ve böyle olması benim için daha iyi. Zaten amacım birileri ile haşir neşir olmak ya da arkadaş edinmek değil, bir an önce liseyi bitirip üniversiteye gitmek.’’

‘’Ah güzel kızım bu kadar gerçekçi olmak zorunda mısın? Kendini kapatma arkadaş edinmeye çalış. Yetimhanede de böyleydin. Kimse ile arkadaş olmazdın. Orda öyle olma olur mu? Yine de sevindim orda kalmak istemene. Ben de korkuyordum okulda sorun yaşarsın diye ama diğer öğrencilerden yana bir sıkıntı yoksa çok güzel.’’

GECENİN IŞIĞIWhere stories live. Discover now