Kıssadan hisse;

36 15 1
                                    

Bir zamanlar bir Allah dostu velinin bahçesinde bir bülbül yaşardı. Her gün Allah'ın bin bir ismini terennüm eder şakırdı. Bir gün çok şiddetli bir kasırga onun yuvasını yer ile yeksan etti. O günden sonra o bülbül bir daha ötmez oldu.
Allah dostu veli bir zat bir gün bu bülbüle niçin artık ötmediğini sordu. Bülbül :...
– Benim çok güzel bir yuvam vardı. Onun içinde güzel yumurtalarım vardı. Mutlu ve ümitli olarak yaşarken Rabbim bir kasırga gönderdi. Yurdum yuvam yıkıldı, yumurtalarım telef oldu. Onun üzüntüsünden ötmez oldum dedi.
Bunun üzerine o veli kulübesine dönüp bu işin hikmetini öğrenmek için murakabeye daldı. Bir dalgınlık anında Rabbül-âlemîn gönlüne şunları ilham etti:
– O bülbüle söyle ki, eğer o kasırgayı gönderip yuvasını yıkmasaydım yaprakların arasından kendisine yaklaşmakta olan iri bir yılan onu yutuverecekti.
Allah dostu bülbüle bunları anlatınca bülbül ağladı tövbe istiğfar etti. Tekrar Rabbinin bin bir ismini terennüm edip şakımaya başladı.

Hz. Mevlana der ki:
"Deveci yaralı devesinin yarasını enfeksiyon kapmaması için dağlar ve deve acı çeker. Deve niçin acı çektiğini bilmez, devenin sahibi de o işi niçin yaptığını deveye söylemez. Söylese de zaten deve anlayamazdı."

Kıssadan hissemiz başımıza gelen imtihanlarda bize şer görünende hayır hayır gibi görünende şer olabilir biz bilemeyiz lakin Allâh cc hakkıyla bilir...

HikmetWhere stories live. Discover now