24. BÖLÜM

7K 463 86
                                    

Artık kararımı vermiştim. Emrivaki bir şekilde telefonumu elime aldım ve Suna Hanım'a mesaj attım:

"Siz haklıydınız. Ben burada yapamayacağım. O kampa gideceğim. Ne zaman gidebilirim acaba?"

Bir müddet bekledikten sonra Suna Hanım'dan cevap geldi. "Pazar günü kampta olmalısın Alev. "Pazartesi kamp başlayacak."

Telefonumu kapattım. Mahmut sanki olanları anlamış gibi başını kaldırıp miyavladı.

"Ne var Mahmut?"

Başını dizime koyarak miyavladı. Miyavlaması üzgün gibiydi. Gideceğimi biliyormuş gibi. Başını okşadım:

"Gitmem gerek Mahmut. Öyle olması lazım. Yoksa senden ayrılmak ister miyim hiç?"

"Miyav."

Ayağa kalkıp içeri girdim. Kararımı aileme söylemeliydim. Doğruca oturma odasına girdim. Annem içten bir gülümseyişle bana baktı. "Gel kızım bizimle dizi izle."

"Kendimi toparladım ve söze girdim. " Sevgili aile üyeleri, size önemli bir şey söyleyeceğim."

Canberk merakla sordu. "Ne anlayacaksın abla?

"Ben bir karar verdim."

Babam gülümseyerek bana baktı. "Yoksa evlenmeye mi? Ay inşallah kızım. Damat zengin mi?"

"Hayır baba," diyerek gülümsedim. "Bu başka bir şey"

Annem bana dik dik baktı. "Kızım,  insanı çatlatma da söylesene. Ne karar verdin?"

"Ben işi bırakacağım."

Herkes hep bir ağızdan "Ne?" diye söylendi. Dedem bana baktı. "İşini neden bırakacaksın? Yoksa biri sana asılıyor mu? De bana onu kızılcık sopasıyla döveyim."

Canberk, dedemin sırtına vurdu. "Aslansın dede."

"Yok dede, bana kimse asılmadı," dedim ve cümlenin zor tarafını söylemeye geldi sıra:

"Ben işi bıraktım,  çünkü diyetisyenimin önerisiyle üç aylık zayıflama kampına gideceğim."

Annem gülümsedi. "Git tabii kızım. Zayıflaman için böyle bir karar alman beni çok mutlu etti."

Babam da anneme katıldı. "Ben de çok mutlu oldum kızım. Nerede bu kamp? Sarıyer'e yakın mı?"

Başımı öne eğdim. "Maalesef İstanbul'da değil. Antalya'da."

"Ne? Ne diyorsun kızım sen? Bizi bırakıp gidecek misin?"

"Mecburum baba."

Annem araya girdi. "Hiç de mecbur değilsin kızım."

Canberk, hayal kırıklığı içerisinde bana baktı. "Abla gitme. Ben seni çok özlerim ama."

Canberk'e sarıldım. "Ablam benim."

Canberk'in gözleri doldu. "Ben sensiz ne yaparım abla?"

Annem sesini yükseltti. "Asıl ben sensiz ne yaparım kızım?"

"Anne, altı üstü üç ay kalıp geleceğim." dediğimde babam kaşlarını çattı. "Üç ay bize yıl gelir, biliyor musun sen?"

Dedem bağırdı. "Karışmayın torunuma. O bir karar verdiyse doğrudur." Daha sonra bana döndü. "Alev'im, sen ne karar verirsen ver, ben senin daima arkandayım."

Duygulanarak dedeme sarıldım. "Dedem benim."

Dedem bana baktı. "Eğer zayıflamadan dönersen seni şu bastonla kovalarım bilesin."

Şişman PrensesWhere stories live. Discover now