three

64.1K 5.6K 9.5K
                                    

jeongguk:
taehyung
🤗

iletildi

taehyung çevrimiçi

yazıyor...

taehyung:
efendim jeongguk
bir şey mi oldu

jeongguk:
yo hayır
canım sıkıldı biraz
biraz film izleyelim mi?😬
hem ben mısır patlatırım

taehyung:
jeongguk yarın gece yapsak:(
çünkü ödev yapıyorum ve
yarına yetişmesi gerekmiş

jeongguk:
mmm anladım
yardım etmemi ister misin?
yardım edebilirim👉🏻👈🏻
elimden her iş gelir

taehyung:
öyle mi dersin minik

jeongguk:
öyle derim

taehyung:
her iş gelir elinden yani
her iş

jeongguk:
evet tam olarak her iş

taehyung:
iyi bakalım
gel ve bana güzelce yardım et
biraz uzun sürebilir

jeongguk:
elbet dayanabilirim
ben😋
geliyorum

diyerek elinde ki telefonu tüylü pijamasının cebine koymuş ayağına peluşlarını giydiği gibi odasından çıkmıştı. taehyung'un odası iki yan odadaydı. hızlıca mutfağa girip ışığı açmış çekmeceleri karıştırarak ödevlerini yaparken yemek için yiyecek bulmak istese de hiçbir şey bulamamıştı. ışığı tekrar kapatıp taehyung'un kahverengi kapılı odasına geldiği gibi kapıyı iki kez tıklatmış ellerini arkada birleştirip kapıdan geri çekilmişti.

"gelebilirsin jeongguk" kapının kulbunu indirip gözleriyle odayı üsten aşağı taramış elini çabuk tutarak kapıyı geri kapatmıştı.

"uf taehyung burası soğukmuş, üşümüyor musun?" odanın sıcaklığı gerçekten düşüktü. gguk'un kolları şimdiden buz tutmaya başlamıştı.

"evet biraz soğuk ama sorun değil" jeongguk yatağın üstünde kitaplarıyla beraber oturan taehyung'un kollarına elini attığında kollarının ne kadar üşümüş olduğunu hissetmişti. bumbuzdu. telaşla geri çekilen gguk yatağın üstünde ki kitapların, defterlerin kapaklarını kapatıp kollarının arasına almış sağ eliyle ise taehyung'un büyük, kemikli ve olduğundan fazla damarlı elini kavramıştı küçük, beyaz, yumuşak elleriyle.

"benim odam sıcacık, orada yapabiliriz hiç sorun olmaz" jeongguk taehyung'un tam burnunun hizzasına geliyordu. biraz minikti ve tatlıydı. kendi odasına girince ışığını açmış taehyung'un elini bırakıp kitapları masasının üstüne koymuştu.

"burası sıcacıkmış gerçekten" gguk kafasıyla taehyung'u onayladıktan sonra sandalyeye oturmuştu. taehyung'da yan sandalyeye oturduğunda ikisi birlikte ödevleri yapmaya başlamıştı.

s

aat 3 civarıydı. taehyung defterine son çözümlerini yapıyor bir an önce uyumanın hayalini kuruyordu. jeongguk beyaz kulaklı tüylü kapşonlusunu kafasına geçirmiş, kafasını masaya yaslayarak uyuyordu. yeni dalmış olmalıydı. küçük küçük nefesler alıyor arada dudaklarını yalıyordu. taehyung son sayıyı yazdığı gibi büyük bir oh çekmiş defterin kapağını yorgunlukla kapatmıştı. yan tarafında kıpraşan jeongguk'un yüzünü kapatan beyaz tüylü kapşonlusunu hafif açmış ve küçük yüzünü ortaya çıkarmıştı.

"jeongguk, bana yardım edeceğini söylemiştin ama konuşmaktan bana sıra gelmedi şimdi bitirdim" taehyung fısıldamak nedir bilmezdi. direkt gür, kalın sesiyle söylemişti. jeongguk masada daha çok yayıldığında sağ eliyle gguk'u dürtmüştü. uyanmıyordu. inat etmiş gibi. taehyung elleriyle kapşonlusunu geriye çekmiş yüzünün tamamiyle ortaya çıkmasına yardım etmişti.

jeongguk'un ince dudakları birbirinden hafif ayrılmış burnunu yavaşça çekmişti.

taehyung'un gözleri hipnoz olmuş bir şekilde dudaklarını izlerken baş parmağıyla üst dudağına baskı uygulamış yavaşça parmağını orada gezdirmişti. alt kalın dudağına da aynı baskıyı uygulayıp dudağını biraz aşağı çekiştirdikten sonra parmaklarını jeongguk'un dudaklarından çekmişti.

"hey, jeongguk uyanmayacaksan ben gidiyorum" jeongguk'u tekrar hızlıca dürtmüştü. uyanmayacağını anladığında kitaplarını bir eline alıp gguk'u masaya yaslı bir şekilde bırakıp odadan çıkmıştı.

dear friendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin