6

584 44 102
                                    



Bu sabah okula giderken her zamankinden daha huysuzdum. Çünkü planlarımın arasında bu hafta okula gitmek yoktu ama Underhell'in isteği üzerine gidiyordum. Tamam arkadaşıma yaptığı iğrenç teklif yüzünden yarın Magnusa gününü gösteririm demiştim ama yinede okula hiç gitmek istemiyordum.

Magnus hem arkadaşıma yaptığı teklif için hemde beni okula gelmek zorunda bıraktığı için iki kat ceza çekecekti.

Evden tam çıktığım esnada Underhell arkamdan bana seslendi. " Günaydın Alexander" diyerek gülümsüyordu.

" Bir bence bugün hiç günaymadı, iki bana Alexander deme Underhell !!!

" Neden bu kadar sinirlisin ki?"

" Sinirliyim çünkü yaptığım planların başkaları tarafından bozulması hiç hoşama gitmiyor."

" Özür dilerim Alec ben sadece şeyyy....."

" Sen sadece ne Underhell, yapman gereken tek şey normalmış gibi davranmaktı ama sen ne yaptın o çocuk geldiğinde ağzını beş karış açarak ona baktın sonra yanına gelip seninle konuşmasına müsade ettin ve bammm çocuk senin gay olduğunu anlayıp sana yürüyor."

" Benim mi ona yüz verdiğimi düşünüyorsun?"

" Sadece merakımdan soruyorum o teklifi yaptığında sen ne tepki verdin peki?"

"Yanından uzaklaştım tabiki"

" Normal biri gibi davran diyorum ya hani sana, işte normal biri uzaklaşmak Underhell. Orda ona kafa göz dalar. Ya çocuk sağda solda Underhell gay diye laf çıkarırsa hiç mi düşünmüyorsun. Bu yıl seninle çok işim var çok."

Underhell tam ağzını açıp bana cevap vereceği sırada ona dönerek " Lütfen sadece normal davran lütfen. Seni koruya bildiğim kadar korumak istiyorum. Ve Magnus'tan uzak dur."

Bana sadece "Tamam" diyerek karşılık vermişti onunla yol boyunca konuşurken çoktan okula geldiğimizi yeni farkettim.

Beraber sınıfa doğru ilerlerken önümüzden yürüyen Magnusu görerek, Underhell'e "sen git ben hemen geliyorum" diyip Magnusun kolundan tutarak katta bulunan malzeme odasına doğru sürüklemeye başladım.

Kolunu aniden ve sertçe sıktığımda bir anda bana dönüp " napıyorsun " diyerek kurtulmaya çalışsada kolunu daha da sert sıkıp onu sürüklemeye devam ettim.

Malzeme odalarının bende her zaman yedek bir anahtarı bulunurdu. Kapıyı açıp Magnusu içeriye doğru ittiğimde yerde bulunan süpürgelere takılıp düşmesi bir olmuştu.

Düştüğü yerden kalkmak için destek almaya çalıştığında muhtemelen bileğinde oluşan ağrı ile küçük bir çığlık atıp küfür etti.

"Ne saçmalayacağını çok merak ediyorum şuan Alexander" dediğinde onun yakasından tutarak kaldırıp "Kalkmana yardımcı olayım" diyerek sırtını sertçe duvara vurdum.

Hem bileğinin hemde sırtının acısıyla gözlerini sımsıkı kapayıp dişlerini sıkıyordu.

Ön kolumu boynuna dayayarak bana bakmasını sağlayıp "Bana Alec diye hitap edeceksin başta bunda anlaşalım çocuk" diyerek boynuna yaptığım baskıyı biraz arttırdım.

Yaptığım baskı yüzünden sesi biraz kısık çıkıyordu. " Bana çocuk değil Magnus diye hitap edeceksin başta bunda anlaşalım Alexander" dediğinde kolumu daha çok bastırdığımdan iyice zor nefes almaya başlamıştı ama yinede bana küçük çekik gözleyle dik dik bakmaktan vazgeçmiyordu.

Baskıyı daha da arttırdığımda artık rengide değişmeye başladığı için bırakmak mecburiyetinde kaldım. Bıraktığımda ciğerlerinine dolan ani hava yüzünden ellerini dizlerine koyarak bir kaç dakika öksürmeye başladı.

" Underhell'den uzak duracaksın, onun yakınına dahi yaklaştığını görmeyeceğim."

Bana en sinirli bakışını atarak bu sefer o beni duvara doğru ittirip " Ne saçmaladığını anlamıyorum, anlamakta istemiyorum. Asıl siz benden uzak durun."dedi.

Yakalarından tutarak onu tekrar duvara ittirip " Dün yaptığın anormal arkadaşlık teklifinden söz ediyorum, salağa yatma şimdi."dediğimde biraz düşünerek " Anormal arkadaşlık teklifi mi?" diyip gülmeye başladı.

Magnus ellerini belime koyarak "Underhell'i yatağımda görmek isteseydim iki güne yatağımda olurdu zaten. Ama sen ondan önce yatağıma girmek istiyorsan sıranızı değiştirebilirim yada ikiniz aynı anda da girebilirsiniz benim için problem yok" diyip belimi okşayarak kalçalarıma doğru indirip hafifçe sıktı.

Söylediği sözlere mi yaptığı harekete mi daha çok sinirlenmem gerekiyordu şuan ayırt edemesemde sinir kat sayım yüz kat artmıştı. Burnumdan solurken kendime hakim olmam çok zordu ve yumruğumu sıkarak yüzüne bir tane geçirdim.

Aldığı darbe ile yere düşürken ona doğru ilerleyerek yakalarından tutup tekrar ve tekrar yüzüne doğru vuruyordum. Ta ki biri arkamdan gelip beni tutana kadar.

-UNDERHELL-

Alec gideli neredeyse 30 dakika olmuştu. Ne Magnus nede Alec sınıfa gelmediği için endişelenmeye başlamıştım.

Hocadan izin isteyerek onların girdiği malzeme odasına doğru ilerleyip yavaşça kapıyı açtım.

Gördüğüm manzara hiç iyi değildi. Alec kırmızı görmüş bir boğa gibi altına aldığı Magnusa vuruyordu. Nedensiz bir şekilde olaya müdahale etmek yerine bir kaç dakika onları izledim.

Sonuçta benim arkadaşım olan Alec'ti ve o iyiydi. Magnus ise sadece oynadığım bir piyondu benim için. Hedefime ulaşmak için öne sürdüğüm bir piyon. Alec'in beni bu şekilde koruyup sahiplenmesi ciddi anlamda çok hoşuma gitmeye başlamıştı.

Ama Magnusun gözleriyle kesiştiğimde artık müdahale etme vaktimin geldiğini anlayıp Alec'i arkasından tutarak " Alec napıyorsun, sakın ol" diyip onu Magnusun üstünden almaya çalıştım.

Alec " Bırak beni Underhell." diyerek omuzlarım ittirdi. Magnus ne yaptıysa yada ne söylediyse tam damarına basmış, resmen sinirden gözü dönmüş bir şekilde burnundan soluyordu.

Ona biraz yaklaşarak ellerimi omuzlarına koyup " Tamam Alec geçti, bu kadar sinirlenmene değecek bişey yok."dedim.

O ise hale yerde hareketsiz şekilde yatan Magnus'un yakasından tutarak " bu burda bitmedi benden çekeceğin var" diyip onu tekrar yere doğru tekrar düşürdü.

Alec odayı terkettiğinde bende arkasından çıkmak istedim ama piyonumu burda bu şekilde bırakamazdım sonuçta onunla daha çok işim vardı.

Magnus yerden kalkmaya çalıştığında yardım etmek için onu belimden tutup kaldırmak istedim. O ise beni iterek " Yardımına ihtiyaçım yok Underhell" diyip ağzında biriken kanı yere tükürdü.

"Sadece yardım etmek istemiştim. Ben gelmeseydim daha kötü bir durumda olabilirdin Magnus bana böyle davranmak yerine teşekkür etmelisin"

" Göründüğün kadar saf ve salak değilsin Underhell. Bende aynı şekilde. Alec'e karşı bişeyler hissettiğini bu kadar çok belli etme mazallah biri gidip ona bunu söyleyebilir."

Alec'in neden bu kadar sinirlendiğini şimdi daha iyi anlıyorum bu çocuk ne dediğini cidden hiç bilmiyor.

"Sen ne saçmalıyorsun"

"Salağı oynama Underhell, eğer ona bişey söylememi istemiyorsan onu benden uzak tutarsın. Aynı şekilde sende benden uzak dur. Sizinle uğraşmak istemiyorum."

Ama ben seninle uğraşmak istiyorum Magnus onu ne yapacağız. Beni Alec ile tehdit etmenin bedelini ağır ödeyeceksin. Bunları şuanlık onun yüzene karşı değilde içimden söylemek zorunda kaldım.

Onun yüzüne karşı ise sadece " Beni yanlış anlıyorsun Magnus ben seninle uğraşmıyorum ama istediğini yaparım Alec'i senden uzak tutmaya çalışırım."diyerek bende odadan çıktım.

MALEC - İnadmissibilityWhere stories live. Discover now