Yine mi?

395 49 18
                                    

Bir el beni kendine doğru çevirdi. Çevirir çevirmez bana sarıldı. Onun kim olduğunu anlamam için yüzüne bile bakmama gerek yoktu. Onu kokusundan, her şeyinden tanırım. Ben de ona sıkıca sarıldım.

E: Luka... Bana inanmadın diye çok korktum.

L: Elbette sana inandım. Her şeyi biliyordum zaten.

E: Ne yani ben olmadığımı anlamış mıydın?

L: Evet, onu sadece bildiğimi anla diye yaptım. Takip ettiğini fark ettim. Akumanın yerini bulmaya çalışıyordum.

E: Ve ben kıskançlıkla her şeyi mahvettim değil mi?

L: Hayır mahvetmedin, akumanın yerini buldum. Sağ elindeki bilekliğinde olmalı. Dün de bileğinde bileklik vardı. Lila Marinette olmuşken.

E: Haklısın. Hem parmağını da o eliyle şıklattı. Kesin o elinde olmalı.

L: Parmağını mı şıklattı?

E: Evet, aslında bu günün yarısını çoktan yaşamıştık. Hatta ben ve sen Uğur Böceği ile Kara Kedi olduk bile. Daha doğrusu Uzaylı Böcek ve Okyanus Kedisi.

L: Adımı bu koyacağımı biliyordum! Senin Uzaylı Böcek'kenki halini çok merak ediyorum.

E: Belki sonra ama Lila'yı nasıl gönderdin?

L: Gitarımı unuttuğumu onu almaya gideceğimi, onun da gidip evden unuttuğu şeyi almasını söyledim ve okulda buluşuruz dedim. O da önemli bir şey olmadığını ve çıkışta halledeceğini söyledi. Evin yerini bilmediğinden. Yani okula gitti.

E: Oh iyi ama cidden ben olmadığımı nasıl anladın? Elimi tutmadan?

L: Aslında o kadar zor olmadı. Önce sabah Marinette ya da mucizeler ile ilgili konuşmadı ve Juleka'nın bizimle gelip gelmeyeceğini sormadı. Aslında Juleka ile ilgili hiçbir şey aklına gelmedi.

E: Aa evet, kesin laf arasında sorardım.

Ve bugün tekrar yaşanmasaydı aslında sormuştum.

L: Peki önemli bir işimiz olduğunda sen ne yaparsın Elita?

E: Her şeyi hızlıca, zaman kaybetmeden yapmaya çalışırım.

Şuan çok hızlı yürüyor ve hızlıca konuşuyor olmamız gibi.

L: Evet, önemli bir işimiz varken sabah uyanır uyanmaz beni öpmeye çalışmazsın.

Iyy cidden mi? Vizyonsuz insan.

E: Seni öpmedi değil mi?

L: Tabii ki hayır. Onun sen olmadığını anladım. Bakışlarından, hiç senin bana baktığın gibi bakmıyordu.

Yiaa.

E: Nasıl bakıyormuşum ki?

L: Şuan baktığın gibi.

Ona bir kez daha sarıldım.

E: Beni bu kadar iyi tanıdığını bilmiyordum ama şimdi hızlı olup Marinette'in yanına gitmeliyiz.

Tamam yaptığım birazcık odunluk olabilir ama şuan çabucak her şeyi halledersek böyle şeyler için daha çok zamanımız olabilir ya da halledemeyiz ve Hawk Moth'un kimliğini söylemek zorunda kalırım.

Eve girdik ve Marinette'in olduğu odaya resmen baskın yapar gibi girdim. Neyse ki uyanmış.

E: Marinette büyük bir sorunumuz var!

M: Elita bu sensin değil mi? Lila bu sefer de senin yerine mi geçti?

Bugün de herkes baya zeki.

Mucizevi Bir Dünya (Miraculous) [Tamamlandı]Where stories live. Discover now