1.4

1K 116 36
                                    

# flashback #

Sahneye çıkma sırasının Uraz'a geldiğini bildiğim için oturduğum yerden kalktım ve ortalardan bir yere geçmeye çalıştım. Tek boş yer o'nun birkaç yanıydı. Uraz için değeceğini düşünerek, oturdum.

Çok geçmeden Uraz çıktı sahneye. Etraf giydiği kıyafet gibi siyaha bürünmüştü. Bütün vücudu, bütün herkes,  bütün renkler başkalaşmıştı. Ta ki, gökyüzü mavisi gözlerini açana kadar.

Açıp, bana bakmasını umana kadar.. Ama asla bana bakmayacağını bilene kadar.

Derin bir nefes aldı ve gitarının tellerini titretti hafifçe. Mikrafona biraz daha yaklaştı ve gözlerini saniyelik kapayıp, sözleri mırıldanmaya başladı.

O mırıltılarının yardım çığlığı olduğunu sadece ben biliyordum, o değil. Bir başkası hiç değil.

"Sıradan bir gecenin, karanlık bir köründe,

Sen beni çoktan unutmuşken yazıyorum."

Cümleye girer girmez gözlerini açmanla boş bir umut doldurdu yine içimi. Yakınlarımda bir yerlere bakındın, kafamı azcık sağa çevirmemle bile gördüm onun kim olduğunu.

O varken, ben hiç kimseydim.

O yokken de ben hiç kimseydim.

Çünkü o yoksa, sen de yoksun biliyorum..

"Hatırlıyorum, eskiden iyi biriydim özümde.

O günlerde cebime koyduğum birkaç nefesle yaşıyorum."

Elini gözlerini gömmek istiyorum, tebessüme.

Yanaklarımdan acı yolunda ilerleyen sayısız göz yaşlarının halimi daha da belli etmemesi için hızla ayağa kalktım ve koşarak kapının oraya ilerledim. 

Arkama bakıp son bir kez sana baktığımda bile, sen bininci kez ona bakıyordun.

Umarım hep mutlu olursun Uraz.

**

ne kadar mutlusundur şimdi, şu saatte rüyanda onunla.. 

03.17.

haberin yok ölüyorum.Where stories live. Discover now