10. Bölüm: "Cezalardan Zevk Alan Çocuk"

6.7K 512 827
                                    

Merhabaa
Yazdığım en uzun bölüm olma özelliğini taşıyan ve smut barındıran bölüme hoş geldiniz😋

oy ve yorumlarınızı bekliyorum, öptüm

İyi okumalar~

*

!BU BÖLÜMDE YAŞANANLAR KARAKTERLERİN RIZASI DIŞINDA GELİŞEN OLAYLAR DEĞİLDİR!❗

{10}

Taehyung, arkadaşının nerede olduğunu çok iyi biliyordu ve adeta burnundan soluyarak arkadaşının yanına gidiyordu. Sinir, tüm bedenini ele geçirmiş  haldeydi. Kelimeler arasında kaybolmuştu ve sinirli olduğu için de doğru kelimeleri seçmek onun için oldukça zor olacaktı. 

Onlar dosttu ve dostlar birbirlerinden bir şeyler saklamamalıydı. En azından Taehyung böyle düşünüyordu ancak Jeongguk'a göre bu şekilde değil gibiydi.

Taehyung en sonunda yolunu her şeyden iyi bildiği apartman dairesinin önüne ulaştı ve alacaklı gibi kapıya vurmaya başladı. Aynı zamanda bağırıyordu Jeongguk'a, kapıyı açmasını söylüyordu. Jeongguk ise çizim yaparken kullandığı masanın başından kalkıp bomboş bir ifade takınarak kapıya ilerledi ve Taehyung'un gür sesini daha net duymaya başlayınca derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Taehyung sert bir ifadesi olmasına rağmen normalde o kadar da korkutucu görünmezdi. Ancak şimdi şeytanla anlaşma yapmış gibi bir ifadesi vardı, "Bittin sen Jeongguk." cümlesini Taehyung söylemeden duymuştu Jeongguk ondan. 

Kapı açılır açılmaz Taehyung'un yaptığı ilk iş Jeongguk'un suratına çok da sert olmasa da yumruğu geçirmek oldu. Yalnızca beklemediği darbeyi yediği için Jeongguk, birkaç adım geriledi ve elleri yüzüne siper etti. "Hey, bu ne içindi?!" diye bağırdı kafasını kaldırmadan. "Birden evime gelip bana yumruk atamazsın!"

"Oh, sana öyle şeyler yaparım ki aklın hayalin durur Jeon Jeongguk." Taehyung sinirli halini koruyarak içeri girdi ve kendini koltuklara attı. Jeongguk ise kapıyı kapatıp yanına gitti sinirli oğlanın ve tam karşısında dikildi. "Şimdi bana her şeyi anlatıyorsun," diye başladı konuşmaya Taehyung yeniden. "Park Jimin ile ne boklar yediğini teker teker anlatıyorsun."

"Neyden bahsettiğini bilmiyorum, anlamadım." dedi Jeongguk aniden. İfadesini bozmamaya çalışıyor olsa da kalbi panikten hızlı hızlı atmaya başlamıştı. "Aptalı oynama, neyden bahsettiğimi çok iyi biliyorsun." yanıtını aldıktan sonra Taehyung'dan, konuşmaya cesaret edemedi ve öylece durdu. Taehyung'un bu durumları duyabileceği tek bir kişi vardı, bu da Jung Hoseok'tu. Çünkü sadece o biliyordu Jimin ile Jeongguk'un vakit geçirdiğini. 

"Jeongguk," dedi Taehyung en sonunda. Çünkü Jeongguk yalnızca susarak dikiliyor ve nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. "Eğer bazı şeyleri kendine yediremiyorsan sorun değil, bana anlatabilirsin. Çünkü biz dostuz ve bunun için birlikteyiz."

Jeongguk derin bir nefes alıp Taehyung'un yanına oturdu ve bakışlarını yerdeki bir noktaya sabitledi. "Parti zamanı Juwon ile ayrıldık çünkü onunla daha fazla yapamayacağıma karar verdim. Bana yaşattığı en ufak bir heyecan bile yoktu. Okuldaki birçok kişiyle birlikte oldum çünkü cinsellik o kadar da ciddi bir şey gibi gelmiyordu." derin bir nefes aldı bir sonraki cümlesinden önce Jeongguk ve bakışlarını Taehyung'a çevirdi. "Juwon iyi bir çocuktu ama bana göre değildi. Ondan ayrıldıktan sonra, şans eseri onu Jimin ile konuşurken buldum. Tamamen şans eseriydi, yemin ederim. Ben de konuştuklarımız aklıma geldiğinden dolayı Jimin'i aldım ve tüm gecemi onunla geçirdim. Sen mutfakta Hoseok ile birlikte içerken biz de arka bahçede içiyorduk." 

Psychological Play | JikookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora