17. Bölüm: Korkak Shrek ve Fiona

703 56 23
                                    

Ready-Alessia Cara

Y/N: Evet Cadılar Bayramı özeli gibi bir şey bu sjskskjxjhx.

----

Ekim ayının sonlarına gelmişlerdi. Uğur Böceği ve Kara Kedi çıkmaya başlayalı elle tutulabilir bir zaman geçmişti. Ne kadar uzun süredir meslektaş olsalar da birbirleri hakkında birçok şeyi bilmediklerini çoktan fark etmiş, yeni yeni şeyler öğrenmektelerdi. Zaten bir ilişki bu değil midir, karşındakini ölümüne tanımak?

"Kedi!"

"Efendim?"

"Cadılar Bayramı geliyor."

"Eee?"

"Ne eee?"

"Ne olmuş?"

"Kutlamayacak mıyız!?"

"Aaa...Kutlarız?"

"Hayatında hiç kutlamadın değil mi?"

"Ehehe..." dedi kafasının arkasını kaşıyarak.

"HAY BEN SENİN- BU NASIL OLUR? SENİN BABAN SENİ SHREK'İN KARISI GİBİ KULEYE Mİ KAPATTI BAŞINA EJDERYA MI DİKTİ İLLA BEN SHREK Mİ OLAYIM YANİ ADRIEN GELİP SENİ ÖPÜP KURTARAYIM MI-"

Yani, öpebilirdi. Ama tabii sözü çoktan başka biri tarafından kesilmeseydi. Yumuşak, şeftali gibi dudakları onunkilerine deydiğinde utanç verici bir ortam oluşmuştu. Vücudundaki tüm kanın yanaklarına hücum ettiğini hissedebiliyordu, neredeyse animelerdeki gibi çizgi çizgi kızarmıştı. Çok yakına girmediğinizde göremeyeceğiniz çilleri kırmızılık arasında ufaktan kayboluyordu. Üstündeki battaniyenin kaymak üzere olmasıyla telaşlanmıştı ama tabii ki Adrien her şeyi kontrol altında tutuyordu. Böceğinin üşümesine izin veremezdi. Kapalı gözlerine rağmen Marinette'in yüzünün halini kolaylıkla tahmin edebiliyordu. O sırada battaniye olmasa da televizyonun kumandası acı bir şekilde yere düşmüştü. Büyülü anları bozulmuştu diyemeyiz gerçi, ne olursa olsun birbirlerini bulmalarının büyülü olduğunu düşünüyorlardı.

"Y-Yani...C-Cadılar Bayramı'nı k-kutlar mıyız?"

"Sen iste biz her gün kutlayacak bir şey buluruz." tekrar ona doğru yaklaşıyordu ki Marinette geri çekildi.

"Ben gidip kurabiyeleri yapayım o zaman!"

Battaniye artık Marinette'in üstünde değil, koltukta usulca uzanıyordu. Marinette'siz battaniyenin bile sıcak olmadığını çoktan keşfetmiş olan Adrien da kalkıp merdivenlere ulaştı.

"Gerçekten gece gece kurabiye yapacak mısın?"

Tabii ki Marinette çoktan hamuru yoğuruyordu.

"Nasıl bu kadar hızlısın?!"

Merdivenleri çıkmaya başlamıştı.

"Sevdiğim şeylerde hızlıyımdır bilirsin."

Bu sözler bir süreliğine Adrien'ı durdurdu.

"Ne dedin sen?"

"Hiiç."

"Sorgulamıyorum bile. Ben yatağa çıkıyorum. Yardım istiyor musun?"

"Gerek yok. Geliyorum ben de birazdan zaten, hamur dinlensin."

"O da mı yorulmuş?"

"Evet." dedi Marinette içinde hamur bulunan cam kaseyi buzdolabına koyarken.

O gece

"Adrien..."

"Hmm?" dedi uykulu bir şekilde.

"Baban ve Nathalie bugün gelmiyordu değil mi?"

"Yoo, ner'den çıktı ki şimdi bu gece gece?"

"Sesler duydum."

"Yav rüzgardır aşkem uyu sen uyu."

"Bir kalkıp baksaaaan~?"

"Ama uykum vaaaar~"

"Adrien! Korkuyorum dedim."

Marinette'in sesindeki korkudan tırsan Adrien yatakta doğruldu.

"Ne sesi duydun?"

Çok daha ciddiydi sesindeki ifade, neredeyse korkmuş.

"Cam kırığı olması lazım..."

"Anladım..."

Ayağa kalktı ve soğuk mermere değen ayağının buz kesilişiyle olabildiğince yere basmadan parmaklarının ucunda hareket etti.

Odanın köşesinde zorla ayakta duran beyzbol sopasını aldı. Evde kimse beyzbol oynamasa da Marinette bunu "her eve lazım" olarak değerlendirmiş ve bizzat kendi evindeki "eve hırsız, katil, psikopat veya palyaço girerse ölmemem için gerekenler" kutusundaki koleksiyonundan bir sopa vermişti.

"Ah buna gerçekten gerek var mı?"

"Evet!" dedi Marinette. Çoktan kalkmış, Adrien'ın arkasında onu siper olarak kullanıyordu.

Korkudan ufaktan titremeye başlayan Marinette'e döndü.

"Üşüyor musun yoksa korktun mu 'Shrek'?"

"İkisi de."

Merdivenden iniyorlardı. O sırada bir tane daha kırılma sesi geldi. Bu sefer cam değil yere düşen bir şeyin sesiydi bu. Sesin mutfaktan geldiğine neredeyse eminlerdi. Kapıya yaklaştılar. Bir anda Marinette Adrien'ın gözlerini siyah bir örtüyle kapattı.

"Mari? Ne oluyor, ne yapıyorsun?"

Korkutucu bir kapı açılma, daha doğrusu gıcırdama sesinden sonra Adrien gözlerinin açılmasıyla rahatladı. Ama gözlerinin önündeki korkutucu manzara korkudan zıplayıp, yere düşüp, neredeyse Marinette'i de kendiyle düşürüp ölümden dönmesine sebep oldu.

"Cadılar Bayramı kutlu olsun!"

"Ne!?!?!"

Nino, Alya, tüm sınıf mutfakta kostümlerle duruyordu. Tezgahta Marinette'in "dinlendirdiği" hamurdan yapılmış temaya uygun kurabiyeler, kekler, içecekler duruyordu. Etrafa süsler asmaya bile üşenmemişlerdi.

Ne ara nereye gittiğini bilmediği Marinette elinde kostümlerle döndü.

"Hadi kutlayalım!"

Ve o gece de eğlenmişlerdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ve o gece de eğlenmişlerdi. Güzel bir Cadılar Bayramı'ydı. Ama...o kırık sesleri nereden gelmişti?

----

Tam600kelimedebırakmayaçalışıcamokuyabilenokusunjsjsjshxbenceçokgüzelbölümolduehehehheneysegidemdeçalışamBaiii



Gülüşüm (Ladynoir) ✔️Where stories live. Discover now