Sezon Finali: Noel Baba Şehre Geliyor

666 40 96
                                    

Lover-Taylor Swift feat Shawn Mendes

----

"Marinette! Kepçeyi nereye koydun?"

"Bilmem ki!"

"Uff bu kadar aceleye ne gerek vardı ki..."

"Her şeye değecek, merak etme!"

Upuzun masa türlü türlü yiyeceklerle donatılmıştı. Marinette küçük bir çocuk gibi oradan oraya koşuşturuyor, kendine göre en önemli gördüğü tatlıları gelmek üzere olan misafirlere yetiştirmeye çalışıyordu.

"Lise son öğrencileri olarak sınavlara değil bunlara hazırlanıyor olmamız pek şaşırtıcı Leydim."

Tam o anda Marinette'in gözünün davetten başka bir şey görmediğini fark eden Adrien bu konuşmayı hiç başlatmamış olmayı diledi.

Marinette'ten "Ulan ebesini yılbaşı ağacı süsü gibi asıp önünden geçtikçe vurduğum, hani sana ne yani belki de ben böyle istiyorum yani!" gibi bir cevap bekleyen hatta ufaktan yüzünü buruşturan Adrien uzun bir sessizlikten sonra her şeyin farkına vardı.

Marinette büyümekten korkuyordu.

Arkadaşlarıyla geçirebildiği kadar zaman geçirmeye çalışması, onları evine çağırmasının başka bir anlamı olamazdı.

Tamam, olabilirdi. Sadece sevecen ve sıcak kanlı biri olduğu için böyle davranıyor olabilirdi haliyle. Öyleydi çünkü. Ama belki de başka bir sebebi vardı.

Adrien kendini bu ikilem arasında bulunca aslında onu sandığından daha az tanıyor olabileceğini fark etti.

Marinette onun gözünde hep Uğur Böceği'ydi. Aynı kişilerdi sonuçta. Buna rağmen kendisinin bile mucize yüzünden çok değiştiğini ve Kara Kedi'yken farklı davrandığının farkındaydı. Evet, kendisi de Kara Kedi de benzer karakterlere sahipti ama farklılardı. Uğur Böceği mucizesi de Marinette'i değiştiriyordu.

Hayır, Mari'sini sevmiyor değildi. O onun kar tanesi, gülüşüydü. Yine de onun iki farklı yönünü görmüş olmak Adrien'ı gururlandırıyordu.

Önemli olan bu yönleri bir tutmamaktı.

Marinette ise koca bir hazırlıktan sonra herkesi memnun etmek istiyordu. Master Fu'nun ona anlattıkları aklından çıkmıyordu. Ya bütün bunlar gerçekleşseydi?

Belki de bu yüzden tek düşündüğü ailesi, Adrien ve arkadaşlarıyla olabildiğince zaman geçirmekti.

O gün geldiğinde...ne olacağını Mari bile düşünemiyordu.

Şok haber! Uğur Böceği'nin korktuğu bir şey bulunmuştu.

Gözleri hafif sulanmıştı, böyle durumlarda sıklıkla yaptığı gibi aklına gelen ilk şarkıyı mırıldanmaya başlamıştı.

"Noel ışıklarını ocağa kadar bırakabiliriz. Burası bizim, kuralları biz koyarız."

Masanın tam ortasına tavuğu koyduktan sonra ufak bir gözyaşı Marinette'in yanağına düştü.

"Gittiğin yere gidebilir miyim? Her zaman, sonsuza kadar bu kadar yakın olabilir miyiz?"

"Tabii ki Leydim."

Adrien Marinette'i arkadan sıcak bir kucaklamaya aldı. Ani hareketten korkan Marinette az kalsın elindeki servis çatalını ona saplayacaktı.

"Ah Mari! Az kalsın beni bıçaklıyordun!"

"Teessüf ederim aşkım, çatallamak."

"Tövbe tövbe..."

"Bizimkiler nerede kaldı dersin? Çoktan gelmiş olmaları gerekmez miydi? Ay acaba başlarına bir şey mi geldi?"

Gülüşüm (Ladynoir) ✔️Where stories live. Discover now