18.bölüm

1.3K 110 39
                                    

2 ay olmuştu neredeyse Çağrı komseri görmeyeli ve adını anlamayalı. Unuttum mu? Unutmadım mı? Emin değildim ama böyle bir soru soruyorsam kendime tabiki de daha unutmamıştım.

Son sınavlarımıza giriyorduk. Ara tatile çok az kalmıştı ve artık millet yavaş yavaş memlekete gitmek için biletlerini almaya başlamıştı. Ben ise neden bilmiyorum, hiç gitmek istemiyordum. Babamı ve Yusufu ne kadar özlesemde orada murat abi ile  en çokta melekle karşılaşmak istemiyordum. Ne yapacaktım peki burda tek başıma?

Odamda oturup kuran okurken içeriye heyecanla giren özge bir anlık dikkatimi dağıtmıştı. Sonra özür dileyip okuduğum sayfayı bitirmemi bekledi. Bende kuranımı kapatıp özgenin yanına geçtim ve onun bu heyecanını merakla dinledim. Henüz anlatmaya başlamadan Elif'te odaya girmişti ve neler oluyor bana da anlatın diyerek yanımıza sokuldu. Gözlerinin içi parlayan özge kıpır kıpır ediyordu. Birden yüksek sesle

-Kızlarrr benn aşık oldummm.

Bu söylediğine ne elif ne de ben şaşırmıştık, çünkü özge neredeyse her gün birine aşık oluyordu. Biz yinede gülümseyip onu dinlemeye devam ediyorduk.

-Kızlar sanırım bu kez karşılıklı bir aşk bu.

Elif bu kez bana göre biraz daha şaşırmış görünerek.

-Öyle mi? Eee kimin nesi? Nasıl tanıştınız.

Elif'in bu sorusundan sonra özge birden ellerimi tutup

-Senin sayende güzel arkadaşım

Dedi. Ben ise bu kez gerçekten şaşırmış bir ifadeyle.

-Benim mi? Nasıl yani?

-Senin sayende tanıdım çünkü Çağrı'yı. Sana çok teşekkür ederim.

Bu duyduklarımın karşısında kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü adeta. Bu Çağrı inşallah Çağrı komser değildir diye umut etsem de başka bir ihtimal gözükmüyordu. Ellerimi istemsizce geri çektim özgenin ellerinden. O ise heyecandan bunu pek önemsemedi bile.

-Öyle mi? Sevindim sizin adınıza.

Bunları söylerken sözlerimin ve sesimin soğukluğundan ben bile üşümüştüm ama özge hala umursamıyordu. Elif neler olduğunu anlamaya çalışıyor bir bana bir özgeye bakıyordu.

-Neler oluyor Allah aşkına? Doğru düzgün anlatın biriniz.

Özge atlamıştı bile hevesle. Nasıl tanıştıklarını, benden dolayı pek detaya inmeden anlattı ama sonrasını ise en ufak ayrıntısına kadar anlatmıştı. Sonrasını istemeden de olsa ben de dinlemiştim. Özge cıvıl cıvıl bir ses tonuyla anlatıyordu.

-Nasıl olduysa benim numaramı bulmuş ve beni aradı. Ufak bir sohbet edip benimle buluşmak konuşmak istediğini söyledi.

Elif pür dikkat dinliyor ben ise umursamaz gibi görünüp eminim Elif'ten daha dikkatli dinliyordum.

-Buluşmaya gittiğimizde havadan sudan konuşmuştuk ama ben çoktan aşık olmaya başlamıştım. Sonra vedalaşıp ayrıldık. Bu buluşmadan sonra ben bulutlar üstünde uçuyordum sanki ama aradan 1 hafta geçti ve hiç görüşmemiştik. Bu da beni tekrar umutsuzluğa sürüklemişti. Sonra bana, 1 haftadır arayıp sormadığı için ufak bir özür mesajı attı. Bu mesaj beni tekrar indiğim o bulutlara çıkarmıştı. 2 haftadır konuşuyoruz ve tekrar randevulaştık. Bu kez kesin bana çıkma teklifi edecek buna eminim.

Ben sinirden oturduğum yatağın çarşafını yoluyor, elif ise olanları kafasında oturtmaya çalışıyordu. Bu Çağrı bey ne yapıyordu böyle Allah aşkına? Bu kadar da dengesiz ve ahlaksız olduğunu düşünmezdim. Sahi ne yaptı ki ben bu kadar sinirleniyorum. Sanki benimle çıkıp ayrıldı, şimdi de arkadaşıma yanaşıyor gibi hissediyordum ve haksız yere sinirleniyorum. Oysa Çağrı komser benimle hiç bir yakınlık kurmamıştı bile. Belki de o son yaşadıklarımız beni bunları düşünmeye iteklemişti.

AŞK-I ÇAĞRI Where stories live. Discover now