25.BÖLÜM: "SUSKUN"

9.8K 298 103
                                    

'Yolun sonu yoktu, yolun sonu koskoca bir karanlıktı.'

25.BÖLÜM: "SUSKUN"

Elis'ten devam...

Oyun...

Bir oyun oynanıyordu bize karşı nedenini bilmediğimiz saçma bir oyun. Kurban olarak seçilmiştik fakat biz karşı çıkan kurbanlardık. Yem olmaya niyetimiz yoktu geri adım atmıyorduk, bizimle oynayan kişi bizi oyununda tutmak istiyor gibiydi içinde masum bir şekilde piyon olarak kullanıldığımız bir oyunda şeytani planlar düzenlemeye başlamıştık. Oyunu ele alıp yönetmeye başlamıştık fakat hala bilinmezlikler peşimizi bırakımıyordu. Bir çukurdaydık üzerimize toprak yağıyordu ve biz o çukurun içinde üzerimizi kapatacak toprağı bekleyen mahkumlardık ya da mahkum olmaya zorlanan insanlardık.

Melis'in beni göndermesi ile birlikte içimde oluşan sıkıntıyı bir kenara bırakıp Melisi dinleyerek Melis'in kaldığı odaya dogru yürüdüm. Yerde yürüyen fareleri görmezden gelerek kapısı aralık odaya girdim. Farelerden hoşlanmadığım gibi onları görmezden gelmeyi çok zor başarmıştım. Tıpkı bazen Esme'yi görmezden geldiğim gibi! Onunda bu canlılardan bir farkı yoktu kendi türünden birini neden bu kadar kötü karşılıyordu onuda anlamış değilim ama neyse.

Oda'ya girdiğim vakit hemen arkama geçen Esme ile Kaşlarımı çattım. Onun bu yaptığının hesabını soracaktım! Fakat şu an sırası değildi. Aklından neler geçiyordu bilmiyordum fakat bunların iyiye yönelik olmadığını Melis'e olan kıskanç tavrının vermiş olduğu öfke ile hareket ettiğini adım gibi biliyordum. Esme'nin nasıl Bir Oyun oynadığını bilmiyordum bu yüzden Melis'e yaptığı yanına kar olarak kalmayacaktı, Bunun bir bedeli olmalıydı Melis her ne kadar şuana kadar bize destek çıktıysa Esmebir o kadar ona köstek olmuştu. Yaptığı beni hala dehşet içersine sokarken onun bu rahatlığını hiç bir şekilde anlamdıramıyordum umarım bunu abime açıklayabilir!

Alkan abimin tavandan sarkan ipi kavrayıp üzerine asılarak daha fazla aşağıya çekip ipin sağlamlığını kontrol etmesini duygusuz bir şekilde izledim. Altemur'a seslenerek onu yanına çağırdı, gözleri kısa bir süre Esme'de dururken göz devirip yanına gelen Altemurun Kulağına bir şeyler fısıldadı. Ne söylediği hakkında hiçbir fikrim yoktu, olsa dahi onları dinleyecek mecalim yoktu offf ne saçmalıyordum ben, sanki bana anlatacaktılar ya! Abime çok kızgınım o telaş içinde beni düşünmemiş olması hala canımı yakıyordu. O benim abimdi ama hiç abim gibi davranmıyordu bana. Biliyordum ördüğü duvarlar vardı ama bana karşı hiç mi düşüncesi kalmamıştı. Kaçırıldığım'dan beri hep ters davranıyordu eskisi gibi sohbet bile etmiyordu, bunlar beni üzerken oldukça ona karşı kızğın ve kırgın hissediyordum.

Alkan abim ipi gererek tavan arasına tırmanmaya başladı. Tavan arasına çıkınca gelen sesten dolayı biraz ürperdim yanıma gelen Mersa ile kaşlarımı hafif kaldırıp ona baktım. Ona ters ters baktığımı anlamış olacak ki hafifçe homurdanarak "Elis" dedi.

"Efendim" diyerek onu sert bir dille yanıtladım. Bana bakan bakışları alaycıydı fakat bunu pek takmadım yine de ona bakmaya sürdürdüm ne yapmaya çalışıyordu daha çok nefretimi kazanmayı mı hedefliyordu! Gözlerim onun yüzünü tararken gözlerinin iki santim altında ki ufak et parçası dikkat odağım oldu. Bunu fark eden Mersa saçlarıyla yüzünün yarısını kapatırken oldukça rahatsız olmuştu. O et benin onu ciddi bir şekilde rahatsız ettiğini biliyordum bunun için dünyanın en iyi doktoruna randevu almıştı ve o gün işi çıkınca ağlayarak depresyona girmişti. Abimin parasını saçma sapan şeyler için harcadıklarına inanamıyordum! Normal bir hastanede bile küçük bir operasyon ile onu aldıra bilirdi.

Şeytan'ın İni +18Donde viven las historias. Descúbrelo ahora