44 × Part I - Sabun köpükleri

2.7K 176 9
                                    

LISA'NIN BAKIŞ AÇISINDAN

Ağzım saçla doluyken ve sol kolum tamamen uyuşmuş bir şekilde uyandığımda bu kadar rahatlayabileceğimi düşünmüyordum, hatta mutlu olmanın yakınından geçeceğimi bile düşünmemiştim. Ama şimdi burada Jennie'nin üstünde dolanmıştım ve büyük ihtimalle pozisyonumuz rahat değildi ama bir süredir hissetmediğim memnuniyeti hisseediyordum.

Alarm odanın diğer ucunda çalmaya başladı. Gönülsüzce onun sıcak vücudundan ayrılıp alarmı kapatmak için mutfağa doğru yürüdüm. Saat neredeyse sekizdi ve şimdiden yedi cevapsız arama, yüzden fazla eposta ve sekreterimden gelen on dört mesaj vardı.

Sinirle ofisin numarasını tuşladım kıza ait olan her zamanki cıvıltılı ses tonu cevap verdi.-- "Nayeon?--  diyerek cevapladım neredeyse aceleci bir tavırla. "Liaa Manoban'ın ofisi nasıl yardımcı olabilirim?"

"Ben Lisa." diyerek tersledim. "Ne bok oluyor orada?"
"Oh--oh uhm birazdan bir toplantınız ve Mr.Kim ve kız arkadaşı ile bir yemeğiniz var. Ve erken gelmediniz... Bende sizin hasta olmadığınızdan emin olmak için aradım. Öyle işte."

Bar taburesine çöktüm. "Toplantım ne zaman?"

"9:30, Mrs.Manoban."

"Tamam, orada olurum teşekkürler Nayeon."

"B-Bir şey değil."

Isıtıcıya çay yapmak için su koyduktan sonra Bayan Kang'a izin verdiğim iiçin kendime lanet ettim. O lanet kahve makinasının nasıl çalıştığını çözememiştim, endişeyle Jennie'yi uyandırmak için salona geçtim. Kanepenin ortasında kıvrılmış yatıyordu.

Otururken gülümsememe engel olamadım, parmaklarım çıplak kolunun teninde dolaştı sonra parmaklarımı burnum ve dudaklarım izledi. Kısık sesle inleyip kanepeye daha da sokuldu ki bu beni daha çok kışkırttı.

"Uyan uyan uyan." diye fısıldadım omuzlarını öperken "İşe gitmem gerek ve seninde gitmen gerektiğini düşünüyorum. Duş almayız."

"Nnhg."

"Hm, bunu evet olarak alacağım." böylece onu kaldırdım. Kollarımı uyluklarının ve belinin altından geçirip onu yukarı taşıdım. Uykulu bir şekilde sızlandı ve zayıfça göğsüme vurdu protesto amaçlı ama bir kaç saniye sonra başı düştü.

Jennie sessizce esnedi. "Birini uyandırmak için daha güzel yollar var biliyor musun?"

"İlk önce seni öperek uyandırmaya çalıştım Jen."

"Neyse." diyerek başını bana gömdü banyonun kapısından içeri girdiğimizde. "Ayrıca bugün işe gitmeme gerek yok. Jiaoo ve ben en iyi çalışanlar olduğumuz için izindeyiz."

Onu yere bırakırken eğlenerek gülümsedim. "Gerçekten mi?"

Bana tehditkar olması gereken bir bakılşa baktı ama bu bakış ona gitmedi. Ben ona gülerken ofladı. "Tamam, tamam ofis bir sebepten dolayı kapal. Bilmiyorum. epostadan sadece ofis kapalı yazısını çıkarttım."

Gülerek onu duşa soktum ve suyu açtım. Minik elleri arkadan belime dolandı ve alnını omuzlarımın arasına dayayıp sıcak nefesini bana doğru verdi. Akan suyun altına girene kadar bizi ileri doğru itti.

Tembelce temizlendik ve kafein eksikliğinden kendimizi çıkarmaya çalıştık. Onun saçlarını yıkadım ve omuzlarının arkasını öptüm daha sonra ise boynunu ve omurgasının üstünü. Dokunuşlarımdan kaçmaya çalışırken kıkırdıyordu ama hızlıca yakalandı ve kollarımın arasına geri döndü.

Bana bakıp gülümsedi. "Senin sıran."

"Saçında hala şampuan var."

Biraz daha kahkaha ile dalgalı saçlarından tüm şampuanı arındırdı  ve yüzünde iyimser, aşk dolu bakışlarla geri döndü. Saçlarımın kakülünü havaya dikti ve yanaklarımı öptü daha sonra gözüme kaçmak üzere olan şampuanı uzaklaştırdı.

SUIT | JenlisaWhere stories live. Discover now