📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻
Yalan (Candan Erçetin)
Geri döndüren gördün mü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalanBir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalanYalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalanZaman kendine benzetmez herkesi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçer mi?Dünyada ölümden başkası yalan
Açmadığın dalda sözün geçer mi?
Dünyada ölümden başkası yalanYalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalanSitem etme, haberi yok dağların
Gözlerini, ellerinle bağladın
Faydası yok, geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalanFaydası yok, geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalanYalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalanYalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan, başkası yalan
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan, başkası yalanSöz-Müzik= Yıldız Usmanova
🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻🎶📻
Bazen bir şarkının, türkünün veyahut herhangi bir sesin kişiye ulaşma şeklinden çok , ulaşmış olması haliyle kulakta melodinin can bulması önemlidir.
Çünkü her müziğin,her sesin harfler aynı olsa bile etkisi çok başkadır .Her şarkı da farklı farklı hatıralar tezahür edebilir.
Eyüp Vefa için de bu şarkının hissedilmiş bir hatırası vardı .
Ölüm ,dört harften oluşan bir kelimeydi .
Ama ne kelime !4 tanecik harften tezahür olsa da içinde ne alfabeler,ne diller barındırıyor.Şarkıda da bahsedildiği üzere tek gerçek ölüm . Kaybolmayan,yok olmayan, ertelenemeyen,ayrı gayrı olmadan zamanı gelene ulaşan belki de en büyük gerçektir.
Ve Eyüp Vefa ömrü içinde mesleğinden hariç bir çok ölüm ile karşı karşıya kalmıştı.
Her ölümlü ömür defterinin tamamlanması ile faninin hesaba çekildiği güne er ya da geç ulaşacaktı.Herkesin zamanı eceli ile bir bütünlük içerisinde ilerliyordu.
İster yüz yaşını görsün,ister anne karnında ayrılsın bu dünyadan bir kere ruh üflenen insan ,idrak ettiği müddetten itibaren dakikalarını az ya da çok olsun nasıl değerlendirdiği ile ilgili sorumluydu.Birkaç saniyeye bile sığabilen iyilikler vardı.Tıpkı gerçekleşmesi birkaç saniyeye sığan kötülükler gibi .
İlkbaharda yaprakların çiçek açmasından sonbahara varan yapraklar illaki toprak ile buluşuyordu.İsterse her mevsim yeşil kalan , yaprağını dökmeyen zeytin veya çam ağacı olsun;eninde sonunda ,ömrü çok uzun da olsa, o kadar yeşillikten sonra onlar bile kuruyup topraktan gövdesi ile ayrılabiliyordu .
Anne ve babası kimine göre kısa bir ömür sürse de Allah'ın izniyle hayırlı bir ömür geçirmişlerdi.Elbette zorlanmışlar ,yokluk ve bolluk görmüşlerdi .Darlık ve genişlik halinde iman ve isyan arasındaki ince ipin üzerinde hayırlı olmak niyetiyle adımlar atmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sakinliğim "Hatm-i Çiçeğim" Tamamlandı
SpiritualHer insanın kendine özgü bir hikâyesi vardır . Acı da sevinç de insan içindir. Ömürlerinde samimi gülüşler de vardır derin hüzünler de .Ve şimdi tebessümünde hem hüznü hem mutluluğu saklayan Gülhazan ve Eyüp Vefa'nın hikayesi başlıyor. Farklı geçmiş...