12. Yıldızlar Daha Parlak

744 56 38
                                    

"Honey! Honey! I know-"

"Jongin daha fazla böyle söyleyip dans edersen sonumuz kötü olacak. Hem ne bu Zhang Yixing hayranlığı!"

"NE! O ÖYLE Mİ SÖYLENİR! YÜCE ZHANG YIXING DİYECEKSİN!"

Gözlerini devirmiş ve koltuğuma tıpkı Taemin'in yaptığı gibi saçma sapan bir şekilde yayılmıştı. Bu sefer evimin boş olmasından -sonunda Minho'nun evine gittiler- faydalanıp buraya gelmiştik. Bu gece Sehun bende kalacaktı. Ona bir sürü pasta yapamamış olsam da mükemmel ötesi yemeğimi yapmış çayımızın yanına da irmik helvası kavurmuştum.

Övünmek gibi olmasın harika yaparım.

Ah! Arım balım peteğim Yixing'im konusuna gelirsek -sakın Sehun duymasın şşşş- ben onun hayranıyım. Bayağı bayağı fanım işte. Lütfen Tanrım lütfen bir kere bile olsa bir EXO üyesi göreyim ne olur! Durun ya ağlayasım geldi. Tanrım ne güzeller! Ühü!

"Jongin? Ne oldu birden? Neden ağlıyorsun?"

"Sehun ya! EXO'nun ben bebelik hallerini biliyorum. Şimdi eşek kadar oldukları yetmiyormuş gibi bir de birinin bebişi olacak! " Sehun suratını dümdüz hale -nasıl sokuyordu sonra sorgulayacaktım bunu- soktu. Eminim bu ona göre ağlamak için saçma ve küçük bir sebepti. AMA DEĞİL TAMAM MI?

"Jongin İnşallah şakadır. Ne diyebilirim ki? İnsanların çocukları olur yani bu normal. Büyümeleri de normal."

"Ya sen ne anlarsın annelikten! Onlar benim biricik bebeklerim. Gözümün önünde kocaman oldular birden. İki tanesi askere bile gitti! Bu ana yüreği neler çekiyor!" Daha çok ağlamaya başlamıştım ve Sehun dehşet içinde bana bakıyordu. Ah bu erkekler ne anlar annelikten! Hepsi aynı!

Durun ya ben de erkeğim.

Ama EXO'nun annesi benim yani.

"Jongin bak ağlama lütfen. Gözlerin şişecek ve yarın sabah arkadaşımla kahvaltıya gideceğiz unuttun mu?" Omuzlarımı silktim. Sanki arkadaşı Yixing olacak hali yoktu ya. Gözlerim şiş gidebilirdim. Ama gitmeyeyim çünkü Sehun'un sevgilisi çirkin dedirtmem!

"Tamam, duygusallaştım bir anda eheheh!"

****

"Sehun, umarım arkadaşın eğlecelidir de azıcık gülerim." somurta somurta söylediğim şeye gülmüş ve konuşmuştu.

"Eğlenceli biri ve seveceğine adım kadar eminim." sandalyesine yaslanmış suratına tuhaf bir ifade yerleştirmişti.

"Nasıl eminsen bu kadar? Belki sevmem?" çenemi büzüştürüp dudaklarımı öne çıkardım.

Sehun yandan bakış atıp sırıttığında iş inada binmişti bile. Serçe parmağını uzatıp kaşını kaldırdı. Kalbim görüntüsünde takılı kalsa da beynim benimleydi neyseki. Parmağımı parmağıyla birleştirdim.

"Nesine?"

"Kazananın her istediğinin kabul göreceği bir güne." Sinsice sırıtmış ve kafamı sallamıştım.

Masaya oturmuştuk ve kafe o kadar sakindi ki sadece hafifçe çalan şarkının sesini duyuyordum. Tam sıkılmaya başlarken sonunda arkadaşı gelmişti. Adamın giydiği bol kıyafetinden bile basbas bağıran fiziği, elini uzattığında beliren damarlar, beni şimdiden değişik hissettirmişken kafam karışmıştı. Hala suratına bakmamış bana uzattığı eline odaklanmıştım. Eli Yixing'in eline ne kadar benziyordu öyle.

"Merhaba Jongin! Ben Yixing." Tanrım sen aklıma sahip çık. Ben beceremiyorum galiba.

Yok, ben çok Yixing'li mv izledim ondan oldu herhalde.

Sentimitar - Sekai✔️Where stories live. Discover now