yağmur yağıyor, ağlıyor musun?

1.5K 46 50
                                    

20.12.2019

Artic monkeys - Do I wanna know
Bts - Blue and grey

Bildiği gibi değilmiş buralar, o her şeyi mavi severmiş...

Aralık ayının bir de olmayışının soğukluğu vardı üstümde. Sen kokan yorganıma daha da sarılıp soğuk ellerimi yastığın altına koydum. Bilirsin, ben de değişmeyen bir şey varsa o da ellerimin hiç ısınmayışıdır. Parmak uçlarıma değen telefonuma uzandım. Işık kırmızıya boyandığına emin olduğum gözlerimi sızlattı, zor bela kaldırdım kirpiklerimi. Her zamanki gibiydi, her sabah olduğu gibi. Adının hep ekranda olduğu gibi, yanında nota emojisi ve cevapsız çağrıların, bir de tonlarca mesajın. Bilirdim çoğu anlaşılmıyordu yine. Yine sarhoştun ve bana ulaşmak istedi parmakların, yine ve yeniden sabahları beni ismin karşıladı. Bir de salisesinde gelen heyecan ve aklıma düşen alışkanlıklar.

Sahi neyin heyecanıydı bu böyle? Farklı bir mesaj mı bekledim ya da sarhoş olmadığına dair düzgün bir cümle mi? Beni öyle bir beklenti içine soktu ki gözlerin inanmak istedim bir şeylerin değişeceğine. O'ysa sen de alıştırdın beni hayal kırıklığına ama biliyordum hayalim sendin ve hayalim kırıktı.

Sen kırıktın, paramparçaydın, dağılmıştın, belki biraz yorgundun ya da her nasılsan. Senin gözlerinin kırgınlığını nasıl anlatabilirim bilmem ki. Var mı öyle bir kelime? Sorsalar neyin olduğunu söyleyemem çünkü anlatmazdın kendini. Kalbini açardın bana ama tek bir yaran olduğunu görmezdim, bilmezdim ama gözlerin kanardı meleğim, anlamazdım ama hissederdim. Bir şeyler vardı sen de. Biraz dalgınlık, birçok dargınlık vardı...

Mesajlarına baktım tek tek. Beni sevdiğini söylüyorsun bir de özlemişsin, öyleyse neden yatağımın sol yanı boş meleğim? Sarhoş olduğun için özür diliyorsun yine. Harfler birbirine girmiş ama anlıyorum ne anlatmak istediğini. Çokça seni seviyorum yazıyor, sana verdiğim en çok inancım da bu beni sevdiğini iliklerime kadar hissediyorum. Ve son mesajın beni üşütüyor ama aralık ayının soğukluğundan değil, sarhoş olmana rağmen bizim anlam yüklediğimiz hiçbir şeyi unutmaman üşütüyor canımı. Sen unutmazsın sarhoş olduğunda. Böyle güzel severken, seni böyle güzel sevmeme rağmen üşütüyor beni hiç yanımda olmayışın.

'Yağmur yağıyor Yoonie, ağlıyor musun yoksa?'

Ağlamıştım. Olmayışlarına ağlamıştım dün gece. Zaten benimle ağlayan bir yağmur var bir de bunu bilen tek sen varsın...

Yorganımı çektim üstümden, ayaklarımı sürüyerek camın önüne doğru ilerledim. Yağmur çok yağmış anlaşılan ana caddede usulca akan sudan anlıyorum bunu. Sen de ağlamışsın belli ki yoksa bu kadar şiddetli olmazdı. Senin gözyaşların başlayınca durmaz bu yüzden ağlamazsın kolay kolay. Âh meleğim aklına neler düştü yine, gözlerin de kan çanağı olmuştur kesin gelsen de sevsem kahvelerini diye fısıldıyorum. Öyle ya, benim de kendime dair vazgeçemediğim tek şeydir belki de sana olan derin sevgim.

Banyoya gidip elimi yüzümü yıkarken çalıyor zil. Geldi işte diyorum, yine hissettin ne zaman bitecek bu bekleyişlerim? Geldiğin gibi gitmesen ya hiç, anlayamıyorum ki seni küçüğüm.

Yüzümü kurulayıp kapıya doğru yürüdüm ayaklarımı sürüyerek. Özlemişim tek gecede bekletmek istemiyorum seni. Bilirim beklemek en büyük çaresizliktir. Nerede olursan ol beklemek içten içe aleve verir insanın yüreğini. Hele ki birbirimizi bekliyorsak kaç gece yağmur yağarsa yağsın rahat nefes aldırmaz ikimize.

Kapıyı açtığımda işte her şeyi unutturan gülüşün. Elini montunun cebine koymuşsun, burnun ve yanakların kızarık, dağılmış turuncu saçların, gözlerinin etrafına âşina olmuş kırmızılıklar, öylece gülüyorsun bana.

rainy eyelashes: yoonminWhere stories live. Discover now