B7

68 4 2
                                    

Multimedya: Alan Walker- All Falls Down

Aslında pek plan yapan bir insan değildim. Her şeyi kafamın estiği gibi yapardım. Ne bir düzen ne de bir disiplin vardı hayatımda. Kendi halinde takılan serserinin tekiydim.

Lakin bazı anlar gelir ve hayat seni bazı planlar yapmaya iter.

Yaptığım plan oldukça basitti. Ne bir soygun planı kadar karmaşık. Ne bir suikast planı kadar sinsice. Ne de mevcut yönetimi değiştirmeye çalışan bir darbe planı kadar haince. Dediğim gibi, planım oldukça basitti. Aynı zamanda bir o kadar masumdu.

Oğuz'un o gün yüzünü 1 ton boyayla boyamış kıza "BENDE!" dediğini öğrendikten sonra beynime bir şimşek hızıyla bir plan yerleşmişti. Plan o kadar tatmin ediciydi ki o gün, gün boyunca yüzümden gülümseme eksilmemişti.

Planım şuydu; Bir gün ben, Arslan ve Oğuz teneffüste okulun bahçesinde veya kantinde otururken Sevgi önümüzden geçeceği zaman "BENDE" diye bağırarak Oğuz'un Sevgi olan hayallerine son bulacaktım ve ayrıca Sevgi'nin benim olduğunu tescillendirecektim. Planım Oğuz'un için oldukça zalimdi, benim için ise dahiceydi.

Lakin filmlerde gördüğümüz o soygun planları veya suikast planları her zaman tıkırında işlerken bir anda işler ters gider ve onlarda "B Planı" yapıp işin ters gitmesi durumunda bu planı devreye sokarlar ya. Benim de durumum aynı filmlere benzer olmuştu.

Planımı düşündükten sonra yarın devreye sokmaya karar vermiştim. Sabah okula gelirken o kadar çok neşeliydim ki sanki bu plan aksamadan işleyecekti ve planın sonucunda Sevgi benim olacak gibi saçma düşünceler geliyordu aklıma. İkinci teneffüs geldikten sonra bizimkilerle aşağı indiğimizde Sevgi yaklaşık 30 metre önümüzden geçti. İşte o anda yaptığım plan alt üst olmuştu. Aynı filmlerdeki gibi...

Ama filmde olanlar şanslıydı. Çünkü her zaman bir "B Planları" vardı. Benim ise kendime olan aşırı güvenim yüzünden ikinci bir planı yapmayacak kadar ahmaktım.

İronik... Halbuki gidip Sevgi'ye hislerimi söylemeyecek kadar özgüvensizdim. Şimdi ise bu aptalca planın işe yarayacağını düşünecek kadar özgüvenliydim.

Sevgi bugün abartısız söylüyorum yaklaşık 5 kere gözümün önünden geçti ama ben planımı uygulayacak kadar cesaretli çıkamamıştım. Bunun nedeni "BENDE!" demek bana çok saçma ve bir o kadar da küçük düşürücü geliyordu.

Hadi ama! Yani nedir bu "BENDE!" demek. Sizce de çok saçma değil mi? Bizim Arslan'ın ve Oğuz'un arasında yaptığı aptalca bir şeydi. Lakin Sevgi'ye ulaşmak istiyorsam bazı şeyleri göze almalıydım.

Bir de işin diğer yüzü vardı. Her ne kadar planımı mahveden "BENDE!" diyememek olsa da aslında bunu söyleyecek cesaret yoktu bende. Nedense arkadaşlarımın önünde bir anda utangaç çocuğa dönmüştüm. Yine o utangaçlık krizi tutmuştu. İşin ilginç tarafı ise bu utangaçlık krizi ne zaman ben "BENDE!" demeye niyetlensem baş gösteriyordu.

Artık okulun bitmesine iki ders kala bütün ümitlerim tükenmiş bir şekilde arkadaşlarımla birlikte kantinin önünde oturuyordum. Bizimkiler ise ilginç bir şekilde kızları kesmiyorlardı. Telefonda son çıkan araba veya motosiklet modellerine bakıyorlardı. Arslan son model Yamaha'nın çıkardığı bir siyah motosiklete hayretçe bakıyordu.

"Oğlum var ya bu çok efsane." dedi. "Yemin ediyorum. Param olacak hiç düşünmeden alırım bunu. Hayalim lan bu motor."

Oğuz'da Arslan'ın söylediğini onayladı.

"Doğruyu söylüyorsun kanka. Mükemmel bir araç." dedi. "Ama ben daha çok otomobilleri tercih ederim."

Arkasını döndü:

1 KADEH SEVGİWhere stories live. Discover now