2 || Call me young savage.

26.1K 731 700
                                    

***

"Anlamadım?"

Sırıtışım büyürken ayağa fırladım ve sendelememi umursamadan evin kapısına doğru ilerleyip cebimden anahtarları çıkardım. "Sadece beş dakika bekle yakışıklı."

Hızlı adımlarla eve koşuşturup içeri girdim ve üst kata çıkıp odama girdim. üzerimdeki kot ceketi ve sweati çıkarıp boğazlı siyah bir uzun kollu giyip kot ceketi tekrar üstüme geçirdim. aynanın karşısına geçip uzun kollunun boğazını indirince karşıma çıkan kızarıklıklarla iç çekip aşağı inmek adına odamdan çıktım. kapıyı çekip çıktığımda karşımda gördüğüm boşlukla yüzüm düşerken dudak asmış ve tam zamanında gelen abimle oflamıştım.

"Okula geç kaldık lan atla hadi."
göz devirip arabaya bindim ve arkama yaslandım. "Tam olarak yarım saattir seni bekliyorum sıkıntıdan üstümü bile değiştirdim üstüne üstlük yeni komşumuzla tanıştım."

"Ne yapayım oğlum ya Iseul'ı hastalanmış onunla ilgilendim." yokluğunu fark etmediğim kızla tekrar ve tekrar göz devirdim. "Aa.. nasıl da fark etmedim yokluğunu yerim kapılmamış."
Sesini çıkarmadan arabayı çalıştırırken bana seslendi. "Kemerini tak hızlı gitmemiz gerek sanırım." dediğini yapıp emniyet kemerini taktım.

"O çocuk kimdi?" gözlerimi kaçırıp yutkunurken sırıttım.
"Hiçbir şey ya, eski bir arkadaş."
gözlerini kısa süreliğine bana çevirip tekrar önüne döndü. "Konu Iseul olmasa bırakmazdım seni öyle biliyorsun, emir büyük yerden."

Iseul'ı sevmediğimi söylemis miydim?
"Emir büyük yerden biliyorum."

---

Okuldan eve uyuklayarak dönüyordum ki karşı evdeki ışıkları görünce yüzümdeki sırıtma yerini bulurken Jaehyun döndüm.

"Jaehyun?.."

"He?"

"Babam bugün evde mi?"

"Yoo.. niye?"

arkadan çantamı alıp araban indim ve arkamda meraklı bir abi bırakırken komşu eve ilerledim. "Ben iki dakika yeni komşularımıza bir merhaba diyeyim."
"İyi tamam geç kalma." dedi canım abicim. Arabayı garaja sürmesiyle evin ziline bastım ve büyük kapının gürültüyle açılmasını bekledim.

İçeriye ilerlerken kapıya yaslanmış bir şekilde bayık gözleriyle bana bakan çocuğa çevirdim. altında gri bir eşofman ve üstünde ise siyah bir tişört olmasına rağmen.. tanrım çocuk demek için fazla mı seksiydi bilmiyorum ama ismini hala öğrenememiştim.

"Selaam.."

Neşeyle kıkırdarken kapının önüne gelmiş ve lanet olsun ki başımı kaldırmak zorunda kalmıştım. adını buldum, gökdelen.

"Ne için gelmiştin?"

"Sabah beklemedin?"

"Beklemem için bir sebep mi vardı, seni tanımıyorum."

"Tanrım.. bunları kapıda konuşamayacak kadar yorgunum içeri davet etmeyecek misin?"

Göz devirip iç çekerken kenara çekilmiş ve kapıyı iyice aralamıştı. kapıyı kapatıp ilerlemeye başlamıştım salona girdiğimizde kendini bir koltuğa ayıp yanında ki sehpadan birasını alıp yudumladı. Adem elması haraket ederken iç çekmiştim.

"Oturmayacak mısın?"

"Siktir! Dalmışım babacık."

Gerçekten de dalmıştım ama o yüzünde ki ifade de neydi öyle. Bir dakika babacık kompleksi olan pezevenkin teki miydi yoksa? İşte aradığım eğlence.

Yes Baby! | | Ji'kookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin