5 || Baby, one more time.

19.3K 581 284
                                    

***

Gözlerimi yavaşça araladığımda gözüme çarpan güneş ışığıyla gözlerimi tekrar kapatmak zorunda kalmıştım. Burnuma dolan ferahlatıcı kokuyla, kokunun sahibi olduğunu tahmin ettiğim kafamın altındaki yastığı alıp kollarım arasına çektim. Burnumu dayadığım yastıkla koku iyice beni kendine hapsederken duyduğum sesle hafifçe yutkundum.

"Uyan uykucu."

Annemin sesini işittiğimde gözlerim aniden açılırken başımı yastıktan kaldırıp sesin sahibine çevirdim. Kook...

"Günaydın."

Boynundaki havluyu eline alıp saçlarını tekrar elden geçirirken gözlerim aklıma gelen fikirle aniden parladı. Yataktan hızlıca kalkıp elinden havluyu aldım. Bana anlamsız bakışlarını atan Kook'u umursamadan elinden tutup yatağına oturması için yönlendirdim. Yatağın ucuna oturan Kook sonunda beklediğim soruyu sormuştu.

"Ne yapıyorsun küçük?"

Hafifçe kıkırdarken elimdeki havluyla saçlarını kurulamaya başladım.

"Küçükken annem saçlarımı kurulamama izin vermez hep kendi kurulardı."

Sırıtıp gözlerini kapatmasıyla gülümserken işime devam ettim.

"Biliyor musun? annem gibi kokuyorsun."

Gözlerimin hafiften yanmaya başlamasıyla dudaklarımdan firar eden cümleye küfürler saydırıyordum.

"Y-yani, yanlış anlama. Kadınsı bir kokun yok ama s-sanki..sanki, her neyse."

Boğazımı endişeyle temizlediğimde gözlerimi ıslaklığından eser kalmayan saçlarına çevirip kuruyan dudaklarımı ıslattım. Bileğimin üstüne konan elle nefesim gereksiz bir tepki vererek kesilirken saçlarına uyguladığım haraketi kesmiştim. Bileğimi tutup havluyla beraber indirdiğinde merakla kahvelerine çevirdim gözlerimi.

Ayağa kalkmasıyla gözlerim kahveleri takip ederek yükselirken ne diyeceğini veya ne yapacağını merakla bekliyordum. Tanrım, hiç olmadığım bir insana dönüşüyorum ben bu adamın yanında. Bir mochi kıvamına gelmek isteyen de kim? Karşımda ki adam?..

Düşüncelerimin arasında boğulurken alnıma dökülen saçlarımın arasında hissettiğim dudaklarla, dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçmıştı. Siktir?

Dudakları alnımdan uzaklaşmadan sıcak nefesi alnıma vurmuştu.

"Bazı şeyler geri alınmıyor küçüğüm."

Anlımdan uzaklaşıp, elini enseme yerleştirmesiyle başımı yüzüne doğru kaldırdı.

"Eğer iyi hissettirecekse tişörtüm sende kalabilir."

Kaşlarım afalladığımı belirten bir şekilde yukarı kalkarken ensemde ki elinin gevşemesiyle başımı indirip üstüme baktım.
Bol asker yeşili bir tişört dışında altımda hissettiğim boxerdan başka hiçbir şey yoktu. Anlayamadığım bir duyguyla kaplanan kalbimde, küçük kelebekler girdikleri yuvalardan çıkarken başımı kaldırıp dolu gözlerimi yumuşak bakışlı kahveliklere çevirdim.

"Kook.."

Hafifçe iç çekip geri çekildi ve saçlarımı uzun parmaklarıyla karıştırıp sırıttı.

"Kahvaltın soğudu bile küçük, hazırlanıp aşağı insen iyi olur."

Odadan çıkmasıyla kendimi önümdeki yatağa yüz üstü bırakıp yatakta bir süre sessiz çığlıklar atarak tepinmiştim.

**

Sıkıcı bir kahvaltı evresinden sonra Kook yukarı üzerini değiştirmeye çıkmıştı. Ben de saçma sapan bir tv show açmış boş gözlerle izliyordum.

Zil çaldığında sesimin yukarı ulaşmasını sağlamak için bağırmıştım. "Ben bakıyorum."

Kapıyı açtığımda karşımda ki kadınla bir duraksama yaşasam da kendimi toparlayıp tebessüm ederek kadını dinledim.

"Jungkook yok mu?"

"Yukarıda, isterseniz içeri buyrun."

Kadının bir kaç saniye kaşları çatılsa da kısaca beni süzüp omzuma çarparak içeri girmişti. Anlamıyorum böyle yapınca havalı falan mı oluyorlar. Neyse... sakinleş Jimin, kardeşi falansa siki tutmayalım.

Kapıyı kapatıp arkasından ilerlemeye başladım. Salona girip bir koltuğa yerleştirken çantasını yanına bırakmıştı. Çaprazında ki tekli koltuğa oturup boğazımı temizledim.

"Adınız neydi?"

"Lizzy."

"Memnun oldum, ben de Jimin. Kook'un komşusuyum."

Ufak bir alaycı mırıldanma duysam da takmayarak dişlerimi sıktım.

"Peki siz..?"

Beklenen soruyu sormuş dalmak için sadece kardeşi çıkmamasını bekliyordum.

"Jungkook söylemedi mi?" Hafif bir kıkırtıdan sonra devam etti.

"Biz nişanlıyız."

***

Çok kısa oldu biliyorum ama diğer bölüme sizi neler neler bekliyor.. ehe.
öptümbb.
oy sınırı: 30

Yes Baby! | | Ji'kookWhere stories live. Discover now