Merhaba <3
Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim, bu bölüm için de yorumlarınızı bekliyorum.
Oy vermeyi de unutmayın lütfen♡
Keyifli okumalar!
.
.
.
4. BÖLÜM "KAÇIŞ PLANI"
Ne ara daldığımı bile bilmediğim uykumdan ayıldığımda hâlâ aynı odada, aynı koltuğun üzerinde olduğumu fark edip yaşananların bir rüya olmadığını anladım. Tüm yaşanılanların korkunç bir kabus olması için her şeyimi verirdim ama maalesef ki bulunduğum bu oda gerçeklikti, benim gerçeğim.
"Sonunda uyanabildin." Duyduğum ses ile hızlı bir şekilde oturur pozisyona geldim ve sandalyede oturan Cihangir'e baktım. Gözüm pencereye takıldığında havanın aydınlanmış olduğunu gördüm. Amcamların çoktan polise gitmiş olmaları lazımdı. Buradan kurtulmam an meselesiydi.
"Demek konuşmuyorsun benimle." deyince tekrar yüzüne baktım ama yine cevap vermedim. Onunla tek kelime bile etmek istemiyordum.
"Öyle olsun, konuşma. Ben de sana yiyecek bir şeyler getirmiştim acıkmışsındır diye." diyerek yere bıraktığı tepsiyi gösterdi.
"İstemez." deyip önüme döndüm, ısrarla ona bakmamaya çalışıyordum çünkü birileri beni bulup kurtarana kadar bu adamlarla muhattap olmak istemiyorum. Ne yapacakları belli olmuyordu çünkü.
"Bence yesen iyi olur, çünkü uzun süre burada kalacak gibi görünüyorsun ve eminim ki aç kalmak istemezsin." Göz devirdim, sessiz kalmaya devam ettim.
"Sen bilirsin!" dedi ve ayağa kalkarak kapıya doğru yürüdü.
"Benim babam kötü biri değil." dedim pes ederek, durdu ve ağır hareketlerle bana döndü.
"Baban olduğu için böyle düşünmen normal."
"Sen her ne dersen de ben onu tanıyorum ve biliyorum. O ne sana ne de kardeşine zarar verecek birisi değil."
"Zamanı gelince öğrenirsin." deyip odadan çıktı ve son sözü söylemiş oldu. Sinirle koltuğun kenarına vurarak beklemeye başladım. Karnım ne kadar acıkmış olursa olsun onun getirdiği yemeği yemeyeceğim. Ona da asla inanmayacağım.
Koltukta oturmaya devam ederken fark ettiğim şeyle hızla ayağa kalkıp kapıya doğru gittim. Anahtar sesi duymamıştım, kilitlememiş olabilirdi kapıyı. Bu düşünceyle kapıya yaklaştığımda kolunu tutarak açmaya çalıştım. İlk denememde açılan kapı kocaman gülümsememi sağladı, tam da tahmin ettiğim gibi kilitlemeyi unutmuştu.
Sessiz bir şekilde kapıyı açtım ve dışarıya çıkarak yine aynı sessizlikle kapıyı kapattım. Yavaş adımlarla salona doğru ilerledim. Etrafa baktığımda hiç kimse yoktu. Yine sessiz bir şekilde ilerleyerek salonun ortasında durdum. Kapıdan çıkamayacağımı biliyordum. Çünkü buraya gelirken her ne kadar görmesem de kapıda bekleyen adamlar olduğunu tahmin etmek zor değildi. Bu yüzden kendime başka bir çıkış kapısı bulmam gerekiyordu.
Etrafa bakarken tam karşıda mutfak olduğunu gördüm. Belki orada dışarıya açılan bir kapı vardır diye düşünerek oraya doğru ilerledim ama merdivenlerden duyduğum ayak sesleriyle birinin geldiğini anlayıp telaşa kapıldım.

BẠN ĐANG ĐỌC
AŞKA DÜŞÜŞ
ChickLit"Biliyor musun?" dedi gözlerimin içine bakarak. Eş zamanlı olarak bana doğru bir adım daha attı, aramızdaki mesafeyi iyice kapattı. Gözlerimi ondan kaçırıp geri çekilmek yerine korkmadan, tüm cesaretimle ben de konuştum.⠀ ⠀ "Neyi?" Yüzünde hafif bir...