9.Bölüm-Böğürtlen

1.8K 142 106
                                    

_______________________________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

_______________________________

Hogwarts'ta ilk ayım şahane geçmişti,Jo ve Lily'le olan arkadaşlığımı ilerletmiştim,üstelik Sirius ve arkadaşlarıyla da iyi anlaşıyordum.
Tom'dan ise kaçıyordum.
Bilgiye ihtiyacı vardı,üstelik ben onun hayran olacağı türden güçlere sahiptim,bu yüzden peşimden koşuyordu ancak biraz oynatmak istemiştim.

Okulun ilk ayından ona istediğini veremezdim.

Bir katil olmak için hazır değildi ve işleri batıracaktı.

Önce beni bırakmayacağına,yanımda duracağına emin olmalıydım.

Şimdi ise Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine girecektim.
Ders Gryffindorla ortaktı,muhtemelen Lily benim için yer tutmuştu.

Jo,Lily'i seviyordu,öncesinde hiç konuşmamışlardı ancak benim sayemde tanışmış ve iyi anlaşmışlardı.

Sınıfa girdiğimde Lily'nin Jo'yla oturduğunu ve Sirius'un yanının boş olduğunu gördüm.

Tatlı bir gülümsemeyle "Yanına oturabilir miyim?" dedim.

"Elbette." dedi ve kitaplarını kaldırdı.

"Hayat nasıl gidiyor,Yolanda,alışabildin mi Hogwarts'a?Bir ayını devirdin."

"Evet." dedim. "Alışabildim.Koca bir ay geçti."

Gülümsedi. "Lily biraz bahsetti,eskiden bir okula gitmiyormuşsun sanırım."

Lily de konuştuğumuz her şeyi onlara yetiştirecek miydi böyle?

"Evet,anne ve babam evde eğitim veriyordu bana."

Bir soru sormak için ağzını açmıştı.

İçeri profesörümüz girdi ve Sirius da sustu.

Kabus gibi bir ders bittikten sonra kendimi zorla bahçeye atabildim.

Karanlık Sanatlar diye isimlendirdikleri şeyin bizimkilerle alakası yoktu.Bir aydır mantığını çözmeye çalışıyordum ancak saçma yaratıklar hakkında bilgi almanın ötesine gidememiştik.

Bahçede büyük bir ağacın gölgesinde otururken yanıma Tom geldi.

"Ee,şey Yolanda,oturabilir miyim?"

Tom'un bu hallerine bayılıyordum,bana işi düşmüştü ve olabildiğince kibar davranıyordu bir aydır.

Belki de önümüzdeki ayın sonunda ona Sırlar Odası'ndan bahsedebilirdim.

"Yolanda." dedi ve yüzüme baktı.

"Açık açık sormak istediğim bir şey var."

Gözlerinde bir kararlılık vardı.

"Benden mi hoşlanıyorsun?"

Bunu beklemiyordum. "Ne?" diyebildim
sadece.

Evet,ondan hoşlanıyordum fakat şu anda bunu anlamamalıydı.

Yoksa ona asla ihanet edemeyeceğimi ve zarar veremeyeceğimi anlardı,bu benim zararıma olurdu,üzerinde kurduğum hakimiyeti kaybederdim.

"Tom," dedim. "Kırıcı olmak
istemem,ancak bana karşı hislerin varsa buna karşılık veremem,özür dilerim,senden hoşlanmıyorum."

Umarım inanır,inansa harika olurdu.

"Hayır,sana karşı bir şey hissetmiyorum,yanlış anladın,sanırım ben de yanlış anlamışım."

Hızla kalkıp gitti,benden hoşlanmıyordu,doğruyu söylemişti.

Jo geldi yanıma,bana birkaç böğürtlen getirmişti,nereden bulduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

"Hey." dedi. "Tom'la mı konuşuyordun sen?"

"Evet" diyip bir böğürtleni ağzıma attım.

"Böğürtleni seviyorsun sanırım." dedi,evet severdim.
Kafamı salladım ve bir tane daha attım ağzıma.

"Ben sevmem" dedi. "Belirsiz olan hiçbir şeyden hoşlanmam."

"Nasıl yani?" dedim.Böğürtleni yedikçe daha çok yiyesim geliyordu.

"Böğürtlen ekşi mi tatlı mı belli değil.Net olmalı her şey,bu kadar belirsiz değil."

Şaşkınlıkla baktım.

"Üstelik böğürtlen çalıları Hogwarts'ta başından beri yoktu ,bu yıl yetiştiriliyor,ancak elma ağaçları hep vardı."

Ne demek istediğini gerçekten anlayamıyordum.

"Böğürtlen o belirsiz tadıyla sonradan gelip de elmanın yerini almayı bekleyemez."

Konuşmasına devam etti.

"Sirius'u 3 senedir seviyorum ben,sonradan gelip de benim yerime geçemezsin,bunu bekleme.Onu seviyor musun sevmiyor musun bu bile belli değil,iyi misin kötü mü,Tom'u mu seviyorsun Sirius'u mu hiçbiri belli değil."

Sinirlenmişti ancak ben cevap veremeyecek kadar halsizdim,dilim uyuşmuş gibiydi.

Alçak,beni zehirlemişti.

"Şimdi dürüst olma zamanı Böğürtlen Hanım,gerçek planın ne?"

İstemesem de anlatmaya başlamıştım.

"Şeytan tarafından özellikle görevlendirildim,Tom'u zafere ulaştırmak için.
Ölümüne engel olacağım ve onun yardımcısı olacağım,ancak ben ona aşık oldum ve Sirius'la yakınlaşmamın tek sebebi Tom'un ilgisini çekebilmek."

Jo bir kahkaha attı. "Sirius'tan uzak duracaksın."

Onu hafifçe onayladım,daha fazlasını yapmama bedenim izin vermiyordu çünkü.

Bu kadar halsiz olmama rağmen nasıl anlatabilmiştim planımı,aklım almıyordu.

Jo ellerini hafifçe saçlarıma geçirdi ardından sertçe çekerek kafamı ağacın gövdesine vurdu.

Aldığım darbe canımı çok yakmıştı ve bayıldım.
•••
Tekrar kendime gelebildiğimde ağacın dibinde bile değildim,nerede olduğumu anlayamıyordum ama sanırım Yasak Orman'daydım.

Birinin beni kucağına aldığını hissettim,kim olduğuna bakmak için kafamı hafifçe çevirdiğimde o mavilerle buluşmayı beklemiyordum.

"Başıma bela olacaksın sen."dedi.

"Tom" diyebildim güçlükle.Bana ne olduğunu hatırlayamıyordum bile.

En son onunla ağacın dibinde oturuyordum.
Şimdi bu haldeydim.

Tom bana zarar vermişti,belki de bunu sırf ağzımdan bilgi alabilmek için yapmıştı.

"Adi herif." diye mırıldandım.Ağzımdan daha fazlası çıkmıyordu,dilim uyuşmuştu sanki.

"Seni bulabilmek için Kehanet dersine girmedim,buna değsen iyi olur,ve sen bana adi herif mi diyorsun?"

Numara yapıyor,ona inanma.

"Sen benim için dersten mi kaçtın?"

Az önce çıkmayan sesim şimdi ne de güzel çıkıyordu.

"Hala benden hoşlanmadığını söylüyorsun."

Beni Slytherin ortak salonuna getirdi ve şöminenin önündeki koltuğa bıraktı.
Ardından ayak seslerini duydum,çekip gitmişti sanırım.

Ama üzerime örtülen battaniye beni şaşırttı.

Battaniyeyi iyice üstüme çekip gülümsedim.
Tom derse geri dönmüştü,ben ise bir uykuya daldım.

Tom Riddle ve Zaman Bükücü|Harry PotterWhere stories live. Discover now