15.Bölüm-Sessizlik

1.4K 130 12
                                    

_____________________________________Duyduğum çığlığın ardından yukarı koşmak istiyordum ancak diğer öğrenciler gibi ortak salonda,açıklama yapması için Bina Başkanımız Horace Slughorn'u beklemeliydik

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

_____________________________________
Duyduğum çığlığın ardından yukarı koşmak istiyordum ancak diğer öğrenciler gibi ortak salonda,açıklama yapması için Bina Başkanımız Horace Slughorn'u beklemeliydik.
Tom bana hiddetle baktı.

"Madem öldürdükten sonra ağlayacaktın,neden bu işe giriştin?"

Buna ne cevap vereceğimi bilmiyordum,hızla gözlerimi odada dolaştırdım,gerçekten tek ağlayan bendim.

"Tom,bu Lily'nin sesiydi.Çığlık atan kişi Mrytle değil,Lily'di." dedim sessizce.

Tom bir an şaşırsa da kendini topladı.

"Öyleyse ne olmuş?Biz Bulanık öldürmek için çıktık bu yola,hangi sırayla ölecekleri fark eder mi?"

Biraz durdu ve bana baktı.
"Yoksa o Bulanık'a değer mi veriyorsun?Sana en başından söylemiştim,ona yakınlık göstermemeni söylemiştim."

"Tom." diye fısıldadım. "Ona değer falan vermiyorum.Yalnızca Myrtle'in ölümü kimsenin umrunda olmayacak ama Lily seviliyor,çok fazla arkadaşı var.Hepsi olayın peşine düşecektir."

O sırada ortak salona Slughorn girdi,telaşlanan herkesi sakinleştirdi ve açıklamaya başladı.

"Az önce Ravenclaw'dan bir kız öğrenci,ikinci kattaki kızlar tuvaletinde ölü bulundu."

Herkes çıldırmış gibi sesler çıkarıyordu,korkunç bir ortam vardı.
Ben ise mutluydum.

Tom da öyle.

"Şimdi hızlıca toplanın,bu gece tüm okul Büyük Salon'da uyuyacak,gerekli açıklamaları size yarın Dumbledore yapacak."

Odalarımıza çıkıp pijamalarımızı giydik ve indik.
Büyük salona geldiğimizde uyku tulumumu Tom'unkinin yanına koydum.

Lily'i arıyordu gözlerim,nihayet onun yeşilleriyle buluştum ve gülümsedim,o da bana gülümsedi.

Yüzüm Tom'a dönük yatıyordum, "Bundan sonra da benimle beraber misin?" diye sordu Tom.

"Sonuna kadar seninleyim." dedim.

Dudaklarının kenarlarının hafifçe yukarı kıvrıldığını gördüm,yemin edebilirim.
"İyi geceler Tom." dedim ve cevap alamayınca uyudum.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Tom'un uyku tulumunun hışırtısıyla uyandım ilk.Sonra ayak sesleri...Bir yere gidiyordu,yasak olmasına rağmen bir yere gidiyordu.
Onu takip etmek istiyordum ancak çok da uykum vardı.
Sonunda Tom'un uykudan daha değerli olduğuna karar verdim ve yerimden kalkıp onu takip ettim,nöbet sırası Profesör Trelawney'dideydi ve uyumuştu.

Ne kadar sorumsuzca bir hareket!

Tom bahçeye çıkmıştı,onu anlayabiliyordum,her ne kadar taş kalpli gibi görünse de bir insan öldürmüştü ve henüz 14 yaşındaydı.
14 yaşındaydık.
Aptal ve aşık ergenler olmamız gerekirdi,eli kanlı katiller değil.
Bunu kaldıramamıştı.
Yanına gidip oturdum.

Harika bir dolunay vardı,keşke piyano burada olsaydı,belki ona Moonlight Sonata çalıp rahatlatabilirdim.

Ortamın büyüsüne eşlik etmek istercesine bir kurt uludu uzaklardan.

Başımı hafifçe omzuna yasladım.
Başta çekilir gibi oldu ama sonra durdu.
Elimi avuçlarının arasına aldı, "Sabrina Kinkle." dedi bana.

Korktuğum kısma gelmiştik,kim olduğumu öğrenmek istiyordu.

Ancak önce ona olan sevgimden emin olmalıydı,duvarlarını kırıp birine karşı bir şeyler hissetmişken ona gerçekleri anlatıp bu duygulardan mahrum bırakamazdım.

"Tom,söz veriyorum anlatacağım,lütfen bana biraz daha zaman ver." dedim.

"İstediğin zaman anlatabilirsin Yolanda,seni zorlamayacağım." dedi.

Ve biz,Mcgonagall tarafından yakalanana kadar öylece oturduk.
Tek bir kelime etmeden,başım omzunda ve elim avuçlarının arasında.

Sessizlik bile rahatsız etmemişti beni,çünkü Tom'layken sessizlik bile güzeldi.

Tom Riddle ve Zaman Bükücü|Harry PotterWhere stories live. Discover now