Thirteen

1.3K 94 73
                                    










Bol bol satır arası yorum ve oy istiyorum aşklarım, öptüm 💋

İyi okumalar:)












Anna odasına girerken elinde tepsi olduğu için ayağıyla kapıyı itip kapatmış ve masanın kenarında, sandalyeye oturmuş Harry'ye bakmıştı.
Ama o an, Tanrı şahidi olsun elindeki tepsinin ellerinden düşeceğini hissetmişti Anna. Çünkü, karşısında ki görüntü tüm vücudunun gücünü kesecek cinstendi. Harry bugün gömleğinin üzerine süveterlerinden birini giymemişti, sadece ceket giyip gelmişti. Şimdiyse o ceketi çıkartmış ve Harry Anna'nın karşısında üzerinde ki beyaz gömleğiyle duruyordu. Üstelik, gömleğinin kollarını dirseklerine kadar kıvırmıştı ve bu ortaya nefis bir görüntünün çıkmasına neden olmuştu.

Harry'nin Anna'nın böyle bir durumda kaldığından herhangi bir haberi yokken Anna'nın geldiğini gördüğünde Anna'ya gülümseyerek bakmıştı.
Ardından Anna kendine gelmek amacıyla başını iki yana salladı ve derin bir nefes aldıktan sonra masaya ilerledi, tepsiyi masaya bıraktığında ona gülümseyerek bakan Harry'ye gülümsedi. Harry'ye söz verdiği gibi bu sefer havuçlu kek yapmıştı, üstelik Harry'nin çok sevdiği sütlü kahveside tepsinin içerisindeydi. O an Harry içinden düşündü, Anna onu çok fazla mutlu ediyordu. Anna sürekli Harry'yi düşünüyordu ve Harry bu sevginin altında kalmak istemiyordu. Çok fazla utanıyor ve çok fazla çekingen davranıyordu fakat Anna'yı mutlu etmek istiyordu. Yavaşta olsa, bu kabuğundan dışarı çıkmak istiyordu.



Ve biliyordu, belki tamamen değil ama Anna'nın aşkı sayesinde bu kabuğundan dışarı çıkacaktı.




Harry tepsinin içerisindekilere baktı ve sevgilisine başını kaldırıp yeniden baktı. " Teşekkür ederim Anna, ellerine sağlık. " dediğinde Anna gülümseyerek Harry'nin yanındaki sandalyeye oturmuş ve, " Umarım beğenirsin. " demişti.
Harry beğeneceğinden emindi zaten, sevgilisi onu düşünerek bir sürü şey yapıyordu, nasıl Harry Anna'nın yaptığı şeyleri beğenmezdi ki? Sonra Harry Anna'nın ona vermiş olduğu kahvesini yudumluyorken aynı zamanda da kekten yiyordu. Sonra aklına gelen şeyle ağzındaki lokmasını bitirdi ve Anna'ya döndü. " Şey Anna, sana bir şey sormak istiyorum. " dedi Harry çekingence, aslında bu soru ilk bu eve geldiğinden beri aklını kurcalıyordu fakat sormaya hiç cesaret edemiyordu işte. Sonra Anna Harry'ye dönüp gülümsedi. " Tabiki bebeğim, sorabilirsin. " dediğinde Harry Anna'nın gülümsemesiyle rahat bir nefes alıp başını salladı ve konuştu. " Annen ve baban, onlar nerede? "



Anna bu soruyu beklemiyordu, bu yüzden ilk baş biraz afalladı ama ardından sevgilisine yeniden gülümsedi Anna. Zaten elbet bunu açıklamanın zamanı gelecekti, Anna artık alışmıştı yaşadığı bu hayata ve aşık olduğu adama anlatmaya asla çekinmezdi. " Benim babam yok Harry, çünkü benim babam ben küçükken beni ve annemi terk ederek başka bir kadına gitti. " dediğinde Anna, Harry bunu beklemediği için gözlerini büyüttü ve sorduğu bu soruyla Anna'yı üzmüş olma düşüncesi Harry'nin kalbinde bir sızının peydahlanmasına neden oldu. Tanrım, Harry Anna'yı çok fazla seviyordu ve onu üzülmek isteyeceği en son şey bile değildi. Harry elini Anna'nın elline uzattı o an, masanın üzerinde duran Anna'nın elinin üzerine elini koyup tuttuğunda sevgilisine baktı Harry.



Anna ikisinin eline baktı, ardından da Harry'ye.
Harry'nin ne hissettiğini çok iyi biliyordu Anna, çünkü o Harry'nin kalbinin masumluğunu çok iyi tanıyordu. Anna'da diğer elini Harry'nin elinin üzerine koydu ve Anna konuşmaya devam etti.
" Bebeğim, lütfen beni üzdüğünü düşünme.
Sen benim sevgilimin ve elbet senin bunları bilmeye hakkın var. Üstelik, emin ol ben alıştım. " dediğinde Anna omuz silkti ve anlatmaya devam etti.
" Dediğim gibi babam bizi terk etti, o günden beri ne ben ne de annem onu görüyoruz. Annem ise..." dediğinde Anna derin bir nefes almak zorunda kalmıştı. " Annem ise babam bizi terk ettikten sonra hiçbir zaman kendine gelemedi, bu olayın etkisi onda çok büyük yaralar açtı ve o olmadığı bir kadına dönüştü. Her gün başka bir adamın evinde, gün içinde asla evde olmaz hep geceleri farklı bir adamla gelir eve. " Güldü Anna, " Ve her getirdiği adamı benimle sevgilisi diye tanıştırır. "




Harry'nin duydukları karşısında dudakları hafifçe aralanmıştı ve büyümüş gözleriyle Anna'ya bakmaya devam ediyordu. Harry hiçbir zaman Anna'nın böyle kötü bir hayatı olduğunu düşünmemişti çünkü Anna her zaman umursamaz bir kızdı. Sanki, hiç canı acımıyor ve üzülmüyor gibi davranırdı. Belkide gerçekten de, dediği gibi alışmıştı. Ama Harry, çok üzgün hissediyordu.
Çünkü Harry, sevgilisinin çok daha güzel bir hayatı hallettiğini biliyordu. Ve bunun için, her zaman çabalayacaktı. Hatta, hatta ömrünün sonuna kadar. Harry, Anna'nın her şeyi olurdu ki.
Sevgilisi, annesi ve babası. O, Anna'nın istediği her şey olurdu ona.



" Ben senin her şeyin olurum. " dedi o an Harry, Anna'nın hızla ona bakmasıyla ise utanmıştı Harry ve kızarmış yanakları ile başını eğmişti. Anna ise, duyduğu kelimelerle birlikte kalbinin çok fazla atmasını engelleyememişti. Öyle ki, Anna'nın hızlı hızlı atan kalbinin sesini Harry bile duyuyordu ve bu Harry'nin daha da fazla utanıp kızarmasına neden oluyordu. Anna aynı zamanda da şaşkındı da, Harry onu yargılamamıştı. Gözlerinde kötü hiçbir şey görmemişti, hatta Harry çok fazla üzülmüştü. Anlamıştı Anna, Harry çok güzel bir kalbe sahipti ve Harry'ye sahip olduğu için çok şanslıydı. Anna hala şaşkınken, " Beni yargılamadın. " diye fısıldadı, sesindeki gücü bile kaybetmişti Anna ve bulamıyordu. Harry Anna'nın söylediği şeyle başını kaldırdı ve Anna'nın gözlerine baktı. Harry Anna'nın elini okşadı. " Sen beni olduğum gibi kabul ettin Anna. Ben de seni olduğun gibi, sahip olduğun bu hayatla kabul ederim ki. " dedi Harry.




Bu Anna için, son noktaydı. Karşısında ki güzel adamı öpmek istiyordu. Öyle de yapacaktı.
Hala Harry'nin gözlerine bakıyorken yavaşça Harry'ye yaklaşmıştı. Yavaştı, çünkü Harry'nin tepkisini merak ediyordu. Harry'yi korkutmak istemiyordu. Harry ise ne olacağını anlamıştı, sevgilisi onu öpecekti ama Harry öpüşmeyi bilmezdi ki, daha önce hiç öpüşmemişti. Zaten, en büyük korkuyu da bu yüzden hissediyordu.
Harry, sevgilisine yetememekten çok korkuyordu. Ama Harry, korkuyla ve utangaçlığıyla bu anı mahvetmek istemiyordu. Anna'yı üzmek istemiyordu, üstelik Anna onu bu kadar mutlu ediyorken. O yüzden Harry, hareketsizce durmaya devam etti ve Anna'nın gözlerini izlemeye başladı. Sonra burun burun geldiler ve Anna gözlerini yumarak dudaklarını Harry'nin dudaklarına bastırdı.


Dudakları birbirine değdiği an, ikiside bu yaşadıkları dünyadan soyutlanmış gibilerdi.
Sanki Anna, ilk kez öpüşüyormuş gibiydi, midesi kasılmıştı ve Harry onun aklını kaybetmesine neden oluyordu. Harry ise gözlerini sıkıca yummuştu, hem de çok sıkıca. Anna'nın elinin üzerinde ki eli titriyordu, dizlerinin gücü çekilmişti ve eğer oturmasaydı düşeceğinden emindi.
Ve sonra, Anna dudaklarını hareket ettirmeye başladı. Anna, çok profesyoneldi. Harry ise hiçbir şey bilmediğinden dudaklarını hareket ettirmeden duruyordu öylece. Ama bu, Anna için hiç sorun değildi. Anna bir elini Harry'nin yanağına götürüp tuttu ve biraz daha yaklaştı sevgilisine.





Bir kaç saniye Anna Harry'yi öptü, Harry hiç hareket edememişti ama bunu Anna asla sorun etmiyordu. Hatta Anna, yüzündeki gülümsemesi ile ayrılmıştı Harry'den. Ah, üstelik hiç ye ayrılmak istememişti ama biliyordu, bu Harry için çok fazla olurdu. Hatta, fazlaydı bile. Harry utançtan yanakları kıpkırmızıyken aynı zamanda da utangaçlık onu nefes nefese bırakmıştı, kalbi çok fazla hızlı atıyordu. Anna öpücüğün güzelliği karşısında mayışmış gibiydi, dudaklarını yalayarak başını Harry'nin omzuna koydu, üstelik Harry'nin boynuna burnunu bastırarak kokusunu derince içine çekti. Harry hala yaşadığı öpücüğün etkisinden çıkamasada, elini Anna'nın beline sardı.
" Tanrım..." diye geçirdi içinden, elleri titriyordu hala. Anna kendine engel olamayarak kıkırdadı, sevgilisi çok tatlıydı ve üstelik çok mutluydu Anna.
Anna daha önce onca kişiyle birlikte olmuş ve öpüşmüştü ama hiçbiri asla az önceki küçük öpücük kadar büyük hisler hissettirmemişti Anna'ya.




Sonra Anna, " Seni seviyorum. " diye fısıldadı.
İkiside proje ödevini yapmayı unutmuş gibilerdi.
Harry kendine engel olamadı, dudakları kıvrıldı ve gülümsedi. " Seni seviyorum. " diye fısıldadı o da.














Gelecek bölüm görüşmek üzere, hoşçakalın!
💚

Girl with luv || harrystyles. - texting Où les histoires vivent. Découvrez maintenant