Twenty four

1.1K 79 19
                                    






Bu bölüm hem texting hem de düz yazı güzellerim, sizi seviyorum 💋

İyi okumalar :)















Bebeğim:
Anna?
Tanrım sana yalvarıyorum bana cevap versin|
Tanrım sana yalvarıyorum|




Anna💕
Harry?
Tanrı'ya şükürler olsun, yazmanı o kadar çok bekledim ki|
Tanrı'ya şükürler olsun, yazmanı|





Bebeğim:
Eee şey
Anna
Yazıyor...
Buluşabilir miyiz?
Yazıyor...
Seninle
Yazıyor...
Konuşalım
yüz yüze
Son konuşmamızda seni üzdüğüm için kendimden nefret ettim|
Son konuşmamızda seni üzdüğüm için|







Anna💕
Tabiki
Yazıyor...
Tabiki buluşalım Harry
nerede buluşmak istersin?
Seni üzdüğüm için kendimden nefret ediyorum|
Seni üzdüğüm için kendimden|







Bebeğim:
Imm şey aslında
Yazıyor...
şey
Yazıyor...
senin evinin ilerisindeki parktayım ben Anna







Anna💕
Ne?
Sen benim için mi geldin? Tanrım delireceğim onu çok fazla seviyorum|
Sen benim için mi geldin? Tanrım delireceğim|
Ben
ben hemen geliyorum Harry
çıktım bile
Yazıyor...
😘

Anna💕 Çevirimdışı




Bebeğim:
Seni çok fazla seviyorum Anna|
Seni çok fazla|
Bekliyorum☺️













***








ANNA'NIN AĞZINDAN;

Parka girdiğimde ve ilerlemeye başladığımda salıncağın üzerinde bana arkası dönük bir şekilde oturan ve hafif hafif sallanan Harry'nin bedenini gördüğümde gülümsemiştim. Kalbimde daha da fazla başlayan özlemle burnum sızladığında ve boğazım düğümlendiğinde dolan gözlerimi gökyüzüne kaldırıp geceyi aydınlatan yıldızları izledim bir süre. Ardından göz yaşlarımı silip üzerime çeki düzen verdiğimde salıncağa doğru ilerlemeye başlamıştım. Saat gece yarısını çoktan geçmişti ve bu karanlık parkta sadece ikimiz vardık. Yanına vardığımda ve arkasında durduğumda salıncağın demirlerinin üzerini tutan ellerinin üzerine ellerimi koyup tuttum ve eğilip başımı boynuna gömdüğünde burnuma dolan kokusu ile cennetin kapısı açıldı.

Şaşkın bedeni titrediğinde ve, " Anna? " dediğinde boynuna değen dudaklarım kıvrıldı, gülümsedim ama boynundan çekilmedim ve kokusunu hala daha içime çekiyorken, " Hımm? " diye mırıldandım uzunca. Kokusu beni mayıştırmıştı ve ben bir ömür bu şekilde durabilirdim. O sırada Harry'nin dudakları arasından bir kıkırdama döküldüğünde dudaklarımı boynuna bastırmış ve onun kıkırtısının daha da büyümesine sebep olmuştum. Bir süre boynundan ayrılmadan öylece kokusunu içime çektiğimde ellerinin üzerindeki ellerimle de ellerini okşayıp durmuştum. O ise bunların hepsine izin vermişti. Onu uzunca sevmeme izin vermişti. Ardından başımı boynundan çektiğimde çenemi omzuna yaslayarak başımı yüzüne eğmiş ve bana başını çevirmesiyle burunlarımız birbirine değmişti. İkimizde bununla birlikte gülümsedik ve ben gözlerimi gözlerinde uzunda gezdirdim.

" Çok özledim. " diye fısıldadım sonra, burnumu burnuna sürttüm. Gözlükleri ardındaki kirpiklerini kırpıştırdı ve kızaran yanaklarıyla birlikte,
" B-bende, bende seni özledim. " diye fısıldadı bana.
Tanrım... Nasıl da tek bir sözü ile mutlu oluyordum? O kesinlikle mucizeydi benim için.
Ardından dudaklarımı yanaklarına bastırdım ve geri çekildim, aklıma konuşmak istediği geldiğinde yanındaki boş salıncağa geçip oturdum ve ona döndüm. O da bana dönmüş ve boğazını temizlemişti. " Özür dilerim! " İkimizde aynı an da yüksek sesle aynı şeyi söylediğimizde gözlerimizi büyüterek birbirimize bakmış ve saniyeler sonra gülümsemiştik. Sonra Harry'nin başını eğip elleriyle oynamasıyla ve kendini konuşmak için hazır hissetmesini beklemeye başladığımda ben onun güzelliğini izlemekle zaman geçirmiştim.

" Özür dilerim. " dedi yeniden, derin bir nefes aldı ve başını kaldırarak bana baktı. İşaret parmağıyla burnunun üzerine doğru düşen gözlüğünü düzeletti ve bir kez daha boğazını temizledi. " Son konuşmamızdan sonra çok düşündüm Anna, ve sana ne kadar haksızlık ettiğimin farkına vardım. B-ben, ben çok fazla utanıyorum, k-kendime bu yüzden çok kızgınım. " dediğinde ona karşı olan yumuşak bakışlarım daha da fazla yumuşamıştı.
Konuşması daha bitmemişti ve ben sabırla konuşmasını beklemeye devam ettim. " Farkettim ki Anna, sen beni başından beri olduğum gibi kabul ettin. Asla benim değişmemi istemedin, aksine hep böyle kalmamı söyledin bana. Ama ben o gün bencillik ettim, sadece kendimi düşünerek yazdım tüm o mesajları. Aptallık ettim Anna, senden değişmeni istedim. Ama sen busun, ve ben de buyum. " Başını iki yana salladı, uzandı ve ellerimi tutup gözlerimin içine baktı. " Ve ben senin değişmeni istemiyorum. " dediğinde ellerimi okşadı.
" Çünkü seni olduğun gibi seviyorum, tıpkı senin beni olduğum bu halimle sevdiğin gibi. "

Son söylediği sözlerle ikimizinde aynı anda gözlerinden yaşlar kendini bıraktığında aynı an da gülümsemiştik. Sonra eğildim ve ellerimi tutan ellerini öptüm uzunca. Sonra ellerini bırakarak ayaklandım, başını kaldırıp bana baktı ve ben ona bir kez daha gülümsedim. Sonra kucağına oturdum ve kollarımı boynuna sararak dudaklarımı dudaklarına kapattım. Gözlerimi yumduğumda ve bir kaç saniyenin ardından onu öpmeye başladığımda onun bedeninin titremeye başladığını hissettim. Ama saniyeler sonra onun titreyen elleri belimi buldu ve belimi sıkıca sardı, dudakları üzerinde ki dudaklarım gerildi ve gülümsedim. Boynunda ki ellerim ensesindeki saçları okşamaya başladığında o benim öpücüğüme karşılık vermeye başlamıştı. Saniyelerce öpüştük, ikimizde nefessiz kaldığımızda geriye çekildik ve ben alnımı Harry'nin alnına yasladım. Nefes nefeseydik ve benim gözlerim onun kızarmış dudakları üzerinde geziniyordu. Sonra o bana, " Üşünüyor musun? " diye fısıldadı.

" Senin kalbinin sıcaklığı benim ısıtıyor, Harry. " diye fısıldadım, geceye eşlik eden gözleri parlayabilirmiş gibi dahada parladı. Ardından o ellerini belimden çekti ve üzerindeki ceketi çıkarttı.
Ben onun ne yaptığını bilmeden izliyorken o ceketini sırtıma koydu ve tekrar ellerini sıkıca belime sararak beni kendine çekti ve ben başımı göğsüne yasladım. O gece o çenesini saçıma koymuş ve saçlarıma öpücükler konduruyorken ben de başımı göğsünde dinlendirmiştim.
























Gelecek bölüm görüşmek üzere! 💚

Girl with luv || harrystyles. - texting Where stories live. Discover now