Bu bölüm yavaştan Tom'u tanımaya başlayacağız :) İyi okumalar 💚
Bol bol satır arası yorum lütfen aşklarım.
Öptüm 💋
FLASHBACK
Tom'un ağzından;
" Zavallısın Tom, zavallısın çünkü Harry'nin gücünün sana yetmeyeceğini biliyorsun. Sen hep, gücün yetmeyecek insanlara bulaşmaya devam et.
Çünkü zavallılar bunu yapar, değil mi? " Anna'nın bu sözlerinden sonra sadece gülümsemiştim.
Zaten bildiğim şeyleri bana neden söylüyordu ki?
Artık böyle sözler canımı acıtmıyordu, çünkü alışmıştım. Bu sözleri bana söyleyen tek kişi Anna değildi, bu yüzden şaşırmıyordum artık. Tek kelime etmeyip ona arkamı döndüğümde çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladım. Arkamdan hala konuştuğunu duysamda dönüp bakmadım, bazen damarıma öyle basıyordu ki canını yakmamak için zor duruyordum. Hoş, o narin bir kız değildi ve güçlüydü, bu yüzden bana kafa tutmaktan asla korkmuyordu.
Okulun binasından çıkıp bahçede ilerlemeye başladığımda banklardan birinde oturan Andre'nin yanına gitmiştim. Onun arkadaş çevresi genişti, bu yüzden bunu yapanı çabucak öğreneceğini biliyordum ve Andre ile aramız iyiydi. bense pek fazla bu okuldaki gereksizlerle takılmazdım. Beni gören Andre ayağı kalktığında yanıma gelmişti. Yüzüme baktığında kaşlarını çattı ve konuştu.
" Tom, sinirli görünüyorsun. Ne oldu? " dediğinde çenemi sıvazlamıştım. Ardından ona her şeyi anlatmıştım ve bunu yapanı bulmasını istemiştim. Yirmi dakikanın ardında bahçeye yanıma gelmişti, bana bunu yapanın Bruce olduğunu öğrenmişti. Demek ki o piçti Harry'nin kitaplarını parçalayan. Kendime hakim olmaya çalıştım, zaten birazdan sikecektim o piçi. Andre'e baktım yeniden ve konuştum. " Peki Bruce'ın nerede olduğunu biliyor musun? " dediğimde. " Bugün dersi öğleden sonra başlıyor ama okula bi ara gelmiş sonra o piçliği yaptıktan sonra yeniden çıkmış okuldan , büyük ihtimalle hep arkadaşlarıyla şu okulun öğrencilerinin gittiği kafede takılıyor olmalı . " dediğinde kafesi hatırlamamla başımı salladım.
" Tamamdır, sağol Andre. " dediğimde tam ilerleyecektim ki kolumu tutmuştu. " Tom, arkadaşlarıda oradadır. Tek gitme, istersen bizimkileri çağırayım ve birlikte gidelim.
Belli, Bruce'ın canını okuyacakmışsın gibi görünüyor. " dediğinde yüzümü incelemeye devam etmişti. Başımı iki yana salladım, kimseye ihtiyacım yoktu. Bunu tek başıma halledecektim, tıpkı öncekilerde olduğu gibi. " Gerek yok Andre, tek başıma halledebilirim. Hadi sende derse gir, ben işimi hallettikten sonra okula gelmem. Görüşürüz. " dediğimde dudaklarını birbirine bastırmış ve ne kadar istemesede başını sallayarak okulun bahçesine geri girmişti. Ardından derin bir nefes alıp kafeye doğru ilerlemeye başladım.
Kafeye geldiğimde ve hiç vakit kaybetmeden içeriye girdiğimde ilerlemiş ve masalara göz gezdirmiştim.
Cam kenarındaki masalardan birinde oturduğunu gördüğümde yumruklarımı sıktım, Bruce ve iki arkadaşı da yanındaydı. Masaya doğru ilerlemeye başlarken gözlerimin önüne Harry'nin yaşlı gözleriyle bana baktığı anın gelmesiyle dişlerimi sıkmıştım. Masasına doğru ilerlediğimi gören Bruce bana bakıp gülümsediğinde ben masanın önünde durmuş ve Bruce'a bakmaya başlamıştım.
Öfke dolu gözlerimle ona baktığımı gören Bruce'ın yüzündeki gülümseme solarken bana, " Tom? " demişti soru sorarcasına. Bense sadece, " Ayağa kalk. " demiştim. Sesim, içimdeki öfkenin aksine sakin çıkıyordu. Ama az sonra, hiçte sakin olmayan şeyler olacaktı. Kaşlarını çattı, bana " Anlamadım?" Dediğinde daha da fazla sinirlendim ve, " Sana ayağa kalk dedim! " diyerek sesimi yükselttim. Anında herkesin bakışları bize dönmeye başladığında Bruce etrafına kısaca bakmış ve ardından yeniden bana bakarak yavaşça ayağı kalkmış ve benimle yüze yüze gelmişti.
