" SOKAĞIM OLUR MUSUN?"

1.8K 116 65
                                    


11. BÖLÜM

Yıldız saçının okşanmasıyla uyanır, uyandığında gördüğü manzara karşısında şaşkınlığını gizleyemez. Evet Çetin'di o oradaydı. Çetin Kuzey'in kafasına dayadığı silaha bakıp yeniden gözlerini Yıldız'ın mavi gözlerine çevirdi. Parmağını dudaklarına götürüp susmasını işaret ederken sessizce fısıldar;

Çetin: Sakın Yıldız, sakın bağırma, sakın uyandırma.. Yavaşça kalk benimle geliceksin.

Yıldız: (gözyaşlarıyla) Çetin yapma..

Yıldız ne kadar yalvarsada Çetin'in onu dinlemeyeceğinin farkındadır.

Çetin: (sessizce) bir daha söylemicem Güzellik.

Yıldız Gözyaşları içinde uyuyan Kuzey'e bakar ve yavaşça yanından kalkar. Çetine bakıp;

Yıldız: (acıyla) Dokunmayacaksın değil mi ona?

Çetin: (sırıtır) Vedalaşmak ister misin?

Yıldız gözyaşları içinde eğilir ve Kuzey'in saçlarına hafifçe dokunur. Çetin rahatsız olur ve Yıldız'ı kolundan tutup ayağa kaldırır. Yıldız'ın canının acımasıyla Kuzey'in gözünde bir yaş belirir.. Yıldız Çetinle beraber dışarıya çıkar. Evin bahçesinden kapıya doğru ilerler. Avlunun kapısını açan Çetin arkasını dönüp Yıldız'a elini uzatır. Yıldız son bir kez gözyaşları içinde dönüp eve bakar, Kuzey'e ilk ve son kez kavuştuğu eve.. Önüne döndüğünde Çetinin uzattığı eli kenara itip avludan çıkar. Çaresizlikle Çetin'in önüne düşer ve arabaya doğru ilerler. O sırada bir ses duyulur ve hızlıca arkasını döner.

Kuzey: Benim sevdiklerime zarar veremezsin.

Demesiyle Çetin'e kafa atıp yere sermesi bir olur. Yıldız gözyaşları içinde ne olduğunu anlamadan Kuzey'e seslenir;

Yıldız: Kuzey yapma Kuzey ölecek.

Kuzey: Eve gir Yıldız.

Yıldız: Kuzey lütfen. (Dedikten sonra eve girer ve kapıyı kapatır)

Kuzey Çetin'ine attığı bir kaç tekmeden sonra eğilir ve acıyla konuşur;

Kuzey: Lan kardeşim dedim ben sana! Lan beraber büyüdük be, nasıl kıydın oğlum bana, nasıl kıydın lan şu kıza! (Yumruk atar)

Çetin: Bende sevdim Kuzey.

Kuzey: Sevmek değil lan bu, sevmek değil bu! Zulüm bu, eziyet bu!

Çetin: Bende en az senin kadar seviyorum, en az senin kadar tanıyorum bende!

Kuzey: (acıyla) Tanıyorsun öyle mi? Tanıyorsun! ( derin bir nefes alır) Kahvesini nasıl içtiğini biliyor musun?

Çetin: (şaşırır) Ne?

Kuzey: Salatayı nasıl sevdiğini biliyor musun, sirkeyle mi limonla mı? Yada En sevdiği kitabı? En sevdiği flmi, yada o filmi her izlediğinde, her seferinde hangi sahnesine ağladığını? Bir sokaktan geçtiğinde bir köpek ya da bir kedi başını okşamadan geçmez mesela onu biliyor musun?

Çetin: (sinirle) Zor şeyler değiller.

Kuzey: (gülümser) O kadar zorlar ki..

Kuzey ayağa kalktıktan sonra polisler gelir ve Çetin'i çekiştirip götürdüklerinde konuşur;

Çetin: Bu burada kalmayacak, bunu böyle yarım bırakmayacağım!

Kuzey: Hadi anam yandan yandan gidinız.

Kuzey Çetin'in gittiğini gözleriyle gördükten sonra eve doğru koşar, kapıyı açtığında karşısında ağlayan ve çaresizce bekleyen Yıldız'ı görür. Yıldız Kuzey'i karşısında gördüğünde;

BERCESTEजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें