16 Years Old // Harry Styles

•Exactly•

"İşte,patates cipsi ve soğuk çay. Seviyorsun,değil mi?"

Başımı salladım. "Her türlü cipse açığım."

Gülüp yanıma oturdu.

"Artık Lose yokken tek kalmayacağım için sana çok şey borçluyum."

Gülümsemeye çalıştım.

"Filmi izleyelim,olur mu?"

Başını salladı. Yerleştirdiğim kaseti oynatmaya başladı.

Koltukta yan yana yaslanmış oturuyorduk. Yaklaşık 1.5 saat geçmişti ve sıkıldığımı söyleyebilirdim. O filmi beğenmişe benziyordu. Kendini epeyce kaptırmıştı.

Titreyen telefonumu aldım.

B_ecky00:Nasıl gidiyor kızıııım??

Oh,tabi ya.

Dudağımı dişledim. Gerçekten onu etkileyebilir miydim?

Bir iddiaya girmiştim ve ben inatçı biriydim, haksız çıkmamak için bunu yapmam gerekti.

Adım atıp atmamak arasında gidip geliyordum. Ama zaten sadece şimdilikt, uzatmadan bitirecektim.

Zaten yakınımdaydı. Başımı omzuna yasladı. Elini omzuma koyup orda yatmama izin verdi.

Dudağımı ısladım. Bu masum bir pozisyondu. Böyle kimseyi etkileyemezdiniz.

"Birileri sıkılmış olmalı?"

Uzun süredir konuşmadığından boğuk çıkan sesi beni daha çok germişti,ilk defa onu gerçek bir erkek olarak görüyordum.

Başımı kaldırdım. Şimdi oldukça yakındık işte,buna pek masum bir duruş diyemezdim.

Bir elimle açtığım telefon kamerasını bacağımın üstüne koydum. Üzgünüm,Styles.

"Parfümün," tek kaşı havada,beni izliyordu.

"Güzel kokuyor."

Burnum ve dudaklarım boynuna sürttüğünde surat ifadesini görmek için sabırsızlanıyordum, video işi gerçekten işime yaramıştı.

"Teşekkürler...sen de güzel kokuyorsun."

Dudağımı ısladım.

"Koklamadın bile."

Kısa saçlarımı yana atıp boynumu açtım. Sadece beni izliyordu.

"Ne duruyorsun?"

Alt dudağının yavaşça dişlerinin arasına girişini izledim. Kalbim birazdan yerinden fırlayacaktı.

"Seni koklamamı mı istiyorsun?"

Başımı salladım.

Oturduğu yerde doğruldu. Başını boynuma gömdü ve kokumu içine çekti. Uzun bir süre. Neden gözlerimin kapandığını bilmiyordum.
Ama...bundan zevk alıyordum. İstemsizce.

"Evet,çok iyi kokuyorsun."

Boynuma doğru fısıldadığında cildime sürten dudakları ve nefesi bütün hislerimi harekete geçirmişti. Siktir,çok fena hissediyordum. Yanıyormuş gibi. Gerçek anlamda.

Kafası hala boynumdayken iki elimle tutup biraz daha aşağıya inmesini sağladım. Dudakları köprücük kemiğimin üstüne değiyordu şimdi.

"Aynı mı? Yani...hala güzel mi kokuyor?"

Derin bir nefes aldı ve kafasını kaldırıp bana baktı.

"Daha güzel."

Yutkundum.