11| Roommate

3.1K 327 71
                                    

Kontrol etmeden atıyore yanlışlar varsa şimdiden özür dilerim💜

~

"Jungkook hani benimle birlikte kalacaktın?"

"O anlaşma Eun Woo'nun diğer uçakta olduğunu öğrendiğim an uçup gitti canım."

"O kim ya?!"

Omuz silkip önümüzden geçen minyon tipli bir oğlanın peşinden gitmeye başladığında, yanlızca arkasından bakmakla yetinmiştim.

Ayağım da sakat, zıplamaktan midem ağzıma geldi.
Tanrı'm, benim günahım neydi?

Yanıma valizleriyle birlikte gelen Namjoon ve Jin ile hüzünlü bakışlarımı onlara çevirdim.

"Jimin? Jungkook nerede?"

"Bana Jungkook deme lütfen ya, daha 2 saat önce benim için ölüp bitiyordu. Eun Woo diye birinin peşine gitti."

"He şu çocuk.. neyse, o zaman sen kimle kalacaksın?"

"Benimle."

Arkamdan valizini sürerek gelen Taehyung'la gözlerimi olabildiğince açmıştım.
Böyle birşey asla olmaz, olmayacak da zaten.

"Hayır, ben.."

Kimi söyleyeyim kimi söyleyeyim.. Başka tanıdığım mı var ki?

"Oda 3 kişilik olsaydı yanımıza gel derdim ama maalesef 2 kişilik, çilekli turtam."

Seokjin'in dedikleriyle kafamı öne eğdim.
Taehyung ve ben? Aynı odada?
Of, cidden ama..

Yine yeni ve yeniden yaktın beni Jungkook..

~

"Çok yorgunum!"

Kendini hızla yatağa atan Taehyung'la göz devirdim. Sanki ben dedim, buraya kadar beni sen taşı diye.

"Benim yüzümden mi?"

"Evet, domuz gibisin."

Elimdeki yerleştirmeye çalıştığım tişört kaymış, ağzım açık ona bakıyordum.

"Şaka yapıyorum, o kadar ağır olduğunu mu sanıyorsun? Kaç kilosun sen, 40 falan mı?"

Yatakta sırt üstü yatarak ellerini kafasının altına koydu ve bana bakmaya başladı.

"Bakma bana!"

Yerdeki tişörtümü alıp kafasına attım ve arkamı dönerek dolaba kıyafetleri koymaya devam ettim.

"Ayağın nasıl?"

"Daha iyi, takside sürdüğüm krem iyi geldi."

"Anladım."

Tişörtler bittikten sonra pantolonları aldım ve dizmeye başladım. Zaten 4 taneydiler.

"Hadi ya sen de kalk da yerleştir şuraya eşyalarını. Yatacağım bak ışığı açarsan çok fena olur."

Pantolonlar da bittikten sonra kişisel eşyalarımı küçük dolaba koymaya başladım.
O sırada Taehyung kıyafetlerini dizmeye başlamıştı.

"Yarın Büyük Kanyon Parkı'na gidilecekmiş. Gelebilecek misin?"

Bunu biliyordum, diğer gün de müzeye gidecektik. Ama bu halde yarın oraya gidebilir miyim, onu bilmiyordum.

"Ayağım eğer şuanda olduğu gibi olursa gelirim. Ama bilmiyorum."

Yerleştirme işim bitince, onaylayıcı mırıltılar çıkartan Taehyung'a döndüm. O da eşyalarını yerleştirme işini bitirmek üzereydi.

"Ben lavaboya giriyorum, üstümü değiştireceğim."

Friends | vminWhere stories live. Discover now