18|"I love you.."

2.7K 283 106
                                    

4k olduk! 🤡

Teşekkür ederim güzellerim~!

🐯💛🐥

"Taehyung korkuyorum. Ya kilitli kalırsak?"

Ah~ bunu yaptığıma inanamıyorum.
Sırf şu gerizekalı yüzünden tuvalete gelmiştik ve girdiğimiz gibi kendimi kapıya yaslamıştım.
Kilitlemesini istemiyordum.

"Saçmalama bebeğim, kilitli kalır mıyız sence? Hem.. kilitli kalsak da fena ol-AH!"

Hızla yumruğumu karnına geçirdiğimde, önümde eğilmişti.
Boşboğaz.

"Ama güzelim böyle olmuyor ki.."

Eğildiği yerden kalkarak, kafamın yanına elini yasladığında, bunun mantıklı olduğunu düşünmüştüm.
Böylece kilitlememize gerek kalmazdı.

Gülerek ellerimi omzuna yasladığımda, yüzünde güller açmaya başlamıştı. Cidden tam bir bebek gibiydi.
Ve ben bu bebeğe en sevdiği ödülünü verecektim.

Birbirine bakan gözlerimiz, şevkle kısıldığında, yamuk bir gülüşe sahip olan dudaklarına yaklaştım. Anında tek eli bir tur kavramıştı belimi.
Uzatmayarak benim için aralanan dudaklarını dudaklarım arasına aldığımda, titremişti vücudu. Benim de ondan eksik bir yanım yoktu, parmak uçlarım karıncalanıyordu.

Bana iyice yaklaşarak kapıya yaslı olan elini de belime yerleştirdiğinde, öpücüklerim arasında omzundan dirseğine doğru okşayarak yol çiziyordum.
Dilimi dudakları arasından yolladığımda, anında kabul etmiş ve emmeye başlamıştı. Dilim yardımıyla üst dudağını dudaklarım arasına alarak sesli bir şekilde ben de onu emerken, tek eli yavaşça kalçalarımı turluyordu. Anında iri eliyle kendimi ona yasladığında, birkaç saliseliğine ayrılmıştı dudaklarımız.
Kollarımı ensesine sararak kendime çektiğimde, o da aramızda bulunan küçük boşluğu kapatmak istercesine belimden tutarak kendine bastırmıştı.
Nefessiz kalmaya yakın yavaşça dudaklarından ayrıldığımda, halen daha gözleri kapalı bir şekilde tadını çıkarır halini görmüştüm.
Bu ise gülümsememi sağlamıştı.

Küçük kabinde adımlarını sürterek geri geri gitmiş ve tuvalet kapağına oturmuştu. Ben ona anlamayan ifadelerle bakarken ise göz devirerek bileğimi tutmuş ve kucağına oturtmuştu.
Sırtımda tek elini huylandırırcasına dolaştırırken, gülerek göğsünden ittirmiştim. O ise bana yaklaşarak gülümsememle gerilen dudaklarımı kendi ince dudaklarına hapsetmişti. Az öncekine nazaran daha sert olan öpüşü kucağında kayarak baldırlarına gelmemi sağlamıştı. Kollarımı boynuna dolayarak daha ateşli ilerleyen öpüşümüz, Taehyung'un kalçalarımı sıktığındaki inlememle daha değişik bir hal almıştı.

Saç diplerini yumruklarım arasına alarak çektiğimde, boğuk bir inleme bırakmış ve belimdeki kollarını sararak kendine daha çok yapıştırmıştı. Bu hareketi ile belim bir yay gibi gerilmiş ve kalçalarım daha çok ön plana çıkmıştı.
Taehyung ise bu fırsatı asla geri tepmemiş ve her iki iri elleriyle hırçınca avuçları içine almıştı.

Akciğerlerimdeki hava bitmeye yakın, saçlarını geriye doğru taramış ve omuzlarından güç alarak zor da olsa ayrılmıştım.

Vücudumuzu ayırmadan kafamı ondan uzaklaştırdığımda, gözlerini aralamış ve yüzümü incelemeye başlamıştı. Her bir noktama uzun uzun bakıyorken, göğsüm çıkacakmış gibi hissediyordum.
Kızarmış dudaklarına bakarken, aralandığını gördüm.

"Daha önce hiç, birinin kalbimi bu denli hızlandıracağını düşünemezdim. Aklımı başımdan alıyorsun Jimin.. her hareketinle."

Yutkunduğumda, gözbebekleri ışıldamıştı. Bu duygular yalan duygular değildi. Bakışları, ses tonu, dudakları.. 'doğru söylüyorum' diye haykırıyordu sanki.

Friends | vminWhere stories live. Discover now