16| Amusement Park

2.9K 297 157
                                    

"Nereye gidelim? Gençler?"

"Hm?"

Yere odaklanan bakışlarımı çekerek Seokjin'e dönmüştüm.
Yarın öğlen uçağımız kalkacaktı ve bu yüzden bugünü bize bırakmışlardı.
Serbesttik yani.

"Bana fark etmez siz ayarlayın işte."

Kollarımı birleştirerek tekrar kafamı eğmiştim.
Otelin girişindeki koltuklara oturmuş onlar düşünürken, ben de eski moda halıyı izlemekle meşguldüm.

"Bana da fark etmez."

Taehyung'un bana bakarak söylediği şeyle, bakışlarımı yerden kaldırmadım.
Halıya baksam da, şuan bana baktığını gayet net anlayabiliyordum.

Desenler de pek güzelmiş.

Dünden beri bir sulu davranıyordu ve ben bundan aşırı rahatsızdım. Utancımdan yerin dibine girecek gibi hissediyordum adeta.
Cidden bana ne olmuştu ya?
Hani utanmaz arlanmazdım?

"O halde kendimizi dışarı atıyoruz ve aklımıza gelen her şeyi yapıyoruz. Herkes 'okey' mi?"

Hoseok'un dediğiyle herkes yüksek sesle onaylamış, ben ise yanlızca mırıltılar çıkarmıştım.

~

"Bakın şimdi şu kayanın üstüne tek seferde çıkacağım."

"Neden böyle birşey yapıyorsun ki Kook?"

Gülerek, tek dizini yere koymuş hazırlanan Jungkook'a baktım.
Ciddiydi.

"Eğer tek seferde oraya çıkarsan, sana 50$ vereceğim."

İddiamı ortaya sunduğumda, Jungkook bana göz bebeğindeki dolar işaretleriyle bakıyordu.

İşaret parmağımla onu göstererek gülerken, herkes Jungkook'u alkışlamıştı.
Son derece hazırdı.

Kook bu gazla değil kayaya, uzaya bile çıkabilecek bir potansiyele sahipti.
Çabuk havalanan çocuktu yahu.

"Huh, hazırım!"

Telefonumu hızla çıkararak videoyu başlattım.
Önce Taehyung ve diğerlerini çekmiş, ardından kameraya tavşan dişlerini göstererek göğsünü yumruklayan Jungkook'u almıştım.

"Hadi! 3! 2! Ve.. 1!"

Jungkook koşarak 2 metre uzunluğundaki kayaya doğru zıpladığında, hepimizin ağzını açık bırakacak şeyi yapmıştı.

Kayanın diğer tarafına uçmuştu salak.

"Nereye gitti lan o?"

Namjoon kafasını kaşıyarak etrafa bakarken, kayanın üstündeki Jungkook'un elini gördüm.

Kamerayı oraya yaklaştırdığımda, Jungkook elleriyle kendini yukarı çekerek kayanın üstüne çıkmıştı.

"Başardım! Ver lan paramı."

Yüksek kahkahamla birlikte elini açmış bekleyen Jungkook'u zoomladım.

"Pekii, el salla."

Hızla dediğimi yaparak el sallamış, ardından kayanın üstünde çökerek tekrar avcunu açmıştı.
Ben de videoyu kapatarak, hak ettiği parasını o bir türlü kapanmayan avcuna yerleştirmiştim.

"Bu arada kayanın üstünden gördüm de, ilerde kocaman bir dönme dolap var. Sanırım lunapark. Gitmeye ne dersiniz?"

"Evet evet lütfen gidelim! Fazla uzak mı ki?"

Jungkook'a dönerek sorduğum soruyla kafasını olumsuz anlamda sallayarak cevaplamıştı.

"O kadar değil, maksimum 1 saat."

Friends | vminWhere stories live. Discover now