14

3.9K 302 217
                                    

Jin heyecanla salonda bir sağına bir soluna gidip duruyordu, sonunda söyleyecekti ve kalp krizi geçirecek gibiydi bir an önce Tae gelsin ve bu işkence bitsin istiyordu.

Zil sesiyle donup kaldı birkaç saniye kapıya doğru baktıktan sonra zilin ikinci kez çalmasıyla girdiği transtan çıkıp kapıya yöneldi elini kapı koluna attığında son bir nefes verip kapıyı kendisine doğru açtı. Tae gülümseyerek ona bakıyordu Jin düşündü birazdan anlatacaklarından sonra da Tae ona bu kadar güzel gülümseyecek miydi sanırım bunu anlatmadan bilemeyecekti.

Kapının önünde dikilmeyi bırakıp içeriye geçtiler yan yana koltuğa oturduklarında Jin ayaklandı

"Bir şey içer misin?"

"Hayır hyung teşekkür ederim. Ne konuşacaktık biz?"

"Peki yiyecek bişeyler ister misin? İşten geliyorsun değil mi açsındır sen"

"Aç değilim lütfen otur artık"

Jin oyalanack bir şey bulamadığında mecburen oturdu. Bir süre ikisi de sessiz kaldı Jin bunun böyle devam etmeyeceğini düşünerek lafa başladı

"Tae"

"Evet hyung"

"O gece"

"Hangi gece? "

"En son birlikte çıktığımız gece be-"

Jin konuşmasına devam etmek istese de dudaklarındaki parmaklar buna engel oldu Tae onu durdurmuştu. Jin'in gözleri büyümeye başlarken Tae'nin gözlerinin içine baktı, gözleri bir şey anlatıyordu ama ne olduğunu anlayamamıştı her zaman olduğu gibi. Tae belki de her şeyi hatırlıyordu ve iğrenmemek için susturmuştu Jin'i. Gözlerinde tiksinti vardı belki de. Jin buna ihtimal vermek istemedi hem olsa bilirdi değil mi?  En yakın arkadaşıydı onun gözleri tiksinerek baksa bilirdi. Gözlerinde başka bir şey vardı Jin'in bilmediği bir şey.

Sonunda bakışmayı kesebildiklerinde Jin korkarak konuştu

"Hatırlıyorsun? "

Jin titrek sesiyle konuştuğunda Tae başını iki yana salladı

"Sanırım hatırlamak için unutmak gerekiyor"

"N-Ne?"

"Her şeyi anlatacağım ama lütfen kesme olur mu?"

Jin kafasını sallarken gözünden bir damla yaş yanağına doğru yola çıktı ama düşmeden Tae yakalamış ve silmişti elini indirmeden bir süre Jin'in yanağını sevdikten sonra elini indirip iç çekti ve ikisi için de çok zor olan o konuşmayı yapmaya başladı

"Be-ben üç yıldır sana aşığım hyung"

Tae cümlesini bitirince Jin'in tepkisine baktı Jin gözleri ve ağızını aynı oranda açılmış Tae'nin yüzüne bakıyordu Tae acı bir gülümseme ile devam etti

"Evet üç yıldır sana aşığım - Tae deli gibi gülmeye başlamıştı gözleri dolu doluydu sesindeki acıların doluluğu gibi- Başta bu fikir bana korkunç geliyordu en yakın arkadaşımsın ve ben senden hoşlanıyorum ne kadar komik değil mi?" derken gülerek Jinden bir tepki bekledi Jin ağlayarak kafasını iki yana salladı Tae elini tekrardan sevdiği hatta öldüğü yanaklara götürüp yaşları sildi ve Jin'e yaklaşıp fısıldadı

"Şişşt ağlama güzelim ağlama"

Bir süre öyle kaldıktan sonra kendine gelmeye çalışıp devam etti

"Başta tabiki seni arkadaşım görüyordum ki yıllarca asker arkadaşı gibi takıldık zaten -anılarıyla bir kıkırtı çıktı ağızlarından- ama sonra yani Jungkook ve Jimin sevgili olunca ben kendimi 'Jin ile olsam nasıl olur acaba' diye düşünmekten alıkoyamadım. Düşünmemeye yoksaymaya çalıştım çünkü imkansız gibiydi bazen bir umut doğuyordu içime diyordum Jimin ve Jungkook da arkadaştı bizde olabiliriz diye ama sonra saçmaladığımı düşünüp boğuluyordum. Kabullenene kadar çok zor bir dönemden geçtim zaten hatırlarsın belki siz benim dans seçmeleri için bu kadar stresli ve depresif olduğumu düşünmüştünüz ama be-"

"Se-sen aslında aşk acısı çekiyordun"

Jin'in sesi ağlamaktan çatlamış çıkmıştı Tae gülümseyip kafasıyla onayladı

"Evet senin aşkının acısını çekiyordum ama bundan hiçbir zaman şikayetçi olmadım seni sevmek bana kutsal geliyordu çünkü"

"Pe-peki neden, neden bana söylemedin"

"Söyleyemedim, bir kere söylemiştim ama uyumuşsun duymadın. -Jin'in uyurkenki hali gözünün önüne gelince gülümsedi- Söyleyemezdim korktum hyung. Benden uzaklaşırsın diye korktum.

Benden iğrenirsin diye korktum. Benden nefret edersin diye korktum. Yapamazdım. Yapamadım. Söylemediğimde herşey daha iyiydi sen dizimde yatıyordun saçlarını okşayabiliyordum, bazen beraber uyuyorduk ve ben kokunu istediğim kadar içime çekebiliyordum,bana güzel sesinle şarkılar söylüyordun, yemek yapıyordun. Bunları görmezden gelip benden uzaklaşma fikriyle sana nasıl açılabilirdim ki yapamadım. Mutluydum, mutluyduk o geceye kadar."

Tae susup başını önüne eğdi ağlamamalı ve güçlü durmalıydı ama gözünden düşen bir damla yaşa mani olamadı Jin ona göre daha duygusaldı salya sümük ağlıyordu gözlerindeki yaşı silip burnunu çekti

"Neden sustun? Evet o gece?"

"Ben farkındaydım hyung. Herşeyin farkındaydım. Sarhoştum evet ama kendimi kaybedecek kadar değil"

"N-Ne?"

"Ben ne düşündüm bilmiyorum. Benim ol istedim her şeyinle benim ol. Madem kalbin bana ait olamıyor bari bedenin benim olsun istedim vücuduna imzalarımı bırakmak istedim. Biliyorum ben iğrenç bir insanım özür dilerim güzelim çok özür di-"

Tae'nin başı tokatın hızıyla sağa doğru savrulurken artık deli gibi ağlıyordu

"SE-SEN NASIL BÖYLE BİR ŞEY YAPARSIN YA TAE NASIL. BEN NELER YAŞADIM BİLİYOR MUSUN KENDİMDEN İĞRENECEK KONUMA GELDİM KAFAYI YEDİM. O GÜNDEN BERİ HER GÜN HIÇKIRIKLARLA AĞLIYORUM. BEN SANA SÖYLEMEK İÇİN BİNBİR TÜRLÜ HALE GİRERKEN SEN NASIL BU KADAR RAHAT OLABİLDİN AKLIM ALMIYOR"

Jin'in ağlayarak ve bağırarak sarf ettiği sözler Tae'nin her saniye daha fazla yerin dibine girmesine yol açıyordu ama sadece "Özür dilerim" diyebildi daha fazlasına gücünün olmadığını biliyordu sadece ağladı ve ağladı..

•••
Yarım saat sonra ikisi de tamamen sakinleşmişti geçen yarım saat ikisi de rahatlamış olmanın verdiği hisle içi çıkana kadar ağlamıştı şimdi ise koltukta yanyana sessizce oturuyorlardı.

"Nasılsın?"

Tae çatlamış sesiyle konuştuğunda Jin başını ona yöneltti nasıl olduğunu bilmiyordu bir cevabı ya da söyleyecek bir sözü yoktu bilmiyorum dercesine kafasını iki yana salladı

"Tokat için özür dilerim"

"Hayır hakettim. Çoktan haketmiştim"

Jin kafa sallayıp onay verdi ve Taeye döndü 

"Ne olacak şimdi"

Tae kafasını kaldırıp Jin'in yüzüne baktı sonra ise elini yanağına götürüp bir süre sevdi. Jin ifadesiz duruyordu nasıl hissetmesi ne yapması gerektiğini bilemez haldeydi

"Bilmiyorum Jin tek bildiğim bir şey var pişman değilim. Evet iğrencim ama pişman değilim"

"Tae yaptığın şeyi görmezden gelemem aynı üç yılı gelemeyeceğim gibi"

Tae Jin'in gözlerinin içine bakmaya devam ederken gülümsedi ve sarıldı Jin başta ikilemde kalsa da o da doladı kollarını Tae'nin boynuna. Bir süre herşeyi unutup sarılı kaldılar.

Taejinle kalıın 🦄

Remember | Taejin AuWhere stories live. Discover now