1

285 118 62
                                    

Ben kimim?
Neden bu dünyaya gönderildim?
Diğer insanlardan farklı hissetmemin sebebi ne?

     Kafamda binlerce soru var ve bu sorulara doğru cevabı bulmak gerçekten çok zor.
Kalbim ve beynim arasında kalmaktan yoruldum. Kalbim"sev"diyor,beynim ise birini seversem sanki birilerine ihanet edecekmişim gibi uyarılarda bulunuyor.Kimseye anlatamadığım bu iç dünyamla yaşadığım savaşta,kazanan ben olmak istiyorum.
Yalnız başıma ölmek,beni çok korkutuyor.Düşünsenize,ölüyorsunuz ve ölünüzü birkaç ay sonra evinizin orta yerinde buluyorlar.
Biliyorum.
Benim gibi çok insan vardır.Ruhsal durumu bozuk,düzeltmek isteyen fakat bir türlü düzeltemeyen...
Birlikte düzeltmeye ne dersiniz psikolojimizi?
       Önce size kendimi tanıtayım.Ben doğduğumdan beridir insanlarla pek anlaşamayan biriyim.Yalnızlığı seven,kalabalık ortamlardan nefret eden biriyim.Kimse neyi sevip sevmediğimi sormadı bu zamana kadar.Başkalarının kararları ve istekleri doğrultusunda hayatımı yaşamak zorunda kaldım.Bir odada,tek başına,en yakın arkadaşları kendi yaptığı bebekler olan bir kızdım.
Konuşmaya ve anlaşılmaya o kadar muhtaç bir çocuktum ki,kendi yaptığım bebekleri konuşturur,hayal gücümü kullanarak yeni bir dünya kurardım.Yalnızca ben ve bebeklerim vardı bu dünyada.
Büyüdükçe artık bebeklerimi ve olmayan dünyayı bırakarak gerçek dünyaya geri döndüm.Fakat hayal dünyasında o kadar çok zaman harcamıştım ki,gerçek dünyanın bu kadar zorlayıcı ve acımasız olduğunu bilememiştim.9 yaşındaydım fakat yeni doğmuş bebek gibi hiçbir şey bilmiyordum.Zamanla bu dünyayı da öğrendim.Acılarla nasıl başa çıkabileceğimi,diğer insanlarla iyi anlaşmayı ve onları sevmeyi öğrendim.
      Çok sonra aşk denen bir duyguyla tanıştım.Bu duygu çok güzeldi,bir o kadar da acımasız...
       Bir terslik vardı ama.Vicdanım ve beynim,kalbime bir savaş açmıştı adeta.Birini sevmem sanki büyük bir hataymış gibi geliyordu bana.Sanki birine ihanet ediyormuşum gibi vicdanım huzursuzdu.
Ne yaparsam yapayım,geçmiyordu bu duygu.Daha sonra savaşmayı bıraktım bu duyguyla.Kendi kendime kimseyi sevmeyeceğime dair söz verdim.
      Daha sonra,kimsede beni sevmesin diye saçma sapan hareketler yapmaya,sanki şizofrenmişim gibi davranmaya başladım.
     Evet.Bunu başardım.Artık herkes bana ucubeymişim gibi davranıyor,kimse beni sevmiyordu.Tabii herkes beni ucube gibi görmüyordu elbette.Beni her halimle seven arkadaşlarımda vardı. Onlar beni seviyordu.Bende onları seviyordum.
      Daha sonraları böyle davranmayı bıraktım.Normal bir insan olmaya karar vermiştim artık.Ucube gibi davranmayı kestiğimde diğer insanlar da beni sevmeye,saygı duymaya başladılar.Bir süre sonra tamamen iyileştim.Artık normal bir insan olmuştum.Birini sevdiğimde de vicdan azabı duymuyordum.Ta ki bu yıla kadar.Bu yıl,yeni bir hayata başlamıştım.Yıllardır yaşadığımız evimizden  ve okulumdan ayrılıp başka bir şehre taşınmak çok ağır gelmişti bana.Üstelik yeni okulumda,okula yeni gelenlere karşı hiçte nazik davranmıyorlardı.
Yeni evime ve yeni okuluma alışmak hiçte kolay değildi benim için.Geçmişteki gibi,ucubeymişim gibi bakıyorlardı bana.Ben iyice kendi kabuğuma çekildim.Kimseyle tek kelime bile etmez olmuştum.Ailem,    zamanla düzeleceğimi söylüyorlardı.Ama ben düzeleceğimi sanmıyorum.Düzelmem için,büyük bir mucizeye ihtiyacım var.Ben, o mucizeyi daima bekleyeceğim...
                             * * *

SİHİRLİ SAVAŞÇIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin