K.Ö. 🖤 Bölüm 1

28.4K 1.1K 1.1K
                                    

HİKAYE BAŞLANGICI: 06.04.2020 

Merhaba arkadaşlar;  Kalbimde Ölüm tekrar yayında..

Düzenleme nedeniyle satır arası yorumlar gitti, bol bol yapın olur mu?

Keyifle okuyun..


Artık biliyordum. Ömrümün en güzel yılları bir hiç uğruna geçip gitmiş; ben de vatanım da dahil olmak üzere her şeyi geride bırakıp kaçmıştım. Son zamanlarda sürekli yaptığım şeyi yapmaya, Le Peintre Des  Etoiles dinlemeye başladım. Bu alışkanlığımın nereden geldiğine dair bir fikrim yoktu. Sadece bu müzik ruhumda bir şeyleri hem acıtıyor hem de yaralarımı sarmama yardım ediyordu.

Müziğin ahengine kendimi bırakırken gözlerimle hala alışmaya çalıştığım yeni evimi taradım. Bu kaçıncı evimdi bilmiyorum ama son olmasını istiyordum artık. Bir yere ait olamamak canımı fazlasıyla yakıyordu. Yeni evim öncekilerin aksine  iki oda bir salondan oluşan küçücük bir evdi  ama bana yetiyordu. Oldukça ferahtı ve kendi zevkime göre döşemiştim. Buraya taşınalı altı ay olmuştu. Seattle'ın yağışlı, kasvetli havasıyla aramda bir bağ kurmuş; bavulumu kaptığım gibi bir an bile düşünmeden biletimi almıştım. Tabi bunda babamın bana bıraktığı hatırı sayılır mirasın etkisi vardı. Normal şartlarda burada ev tutmak beni kesinlikle zorlar, kaçışım bu kadar kolay olmazdı. Şimdi yirmi altı yaşında yalnız, kimsesiz ve oldukça izole bir hayat yaşıyor, yarınki iş görüşmesinin olumlu geçmesini umut ediyordum. O zaman düzelttiklerim çizelgesine bir tik daha atacak, hatırladığım halime biraz daha yaklaşacaktım. Alarmımı kurarak yatağıma uzandım. Karanlık beni sararken kesinlikle umut doluydum.

Ertesi gün hala karamsar bir ruh hali içinde olsam da bu iş kapanmayan yaralarımı unutmam için bir oyalanma aracı, bir umut olduğundan özenle hazırlandım ve erkenden yola koyuldum. İş görüşmesi için geldiğim gökdelene baktığımda umutlarım bir anda yok oldu, bu büyüklük beni korkuttuğundan kendi donanımımdan şüphe duydum. Gökdelenin tamamı bir şirkete aitti ve ben bilişim konusunda yeterli tecrübeye sahip değildim. Yabancı bir ülkede, böylesine büyük bir firmada şansım çok olmazdı sanırım. Danışmaya giderek iş görüşmesi için geldiğimi söylediğimde yaka kartında Lisa yazan kadın, resmi bir gülümseme ile beni bekleme salonuna yönlendirdi.

On beş dakika sonra patronun odasına çağırıldığımda derin bir nefes alarak odaya adımımı attım. Kitaplarda olabilecek bir sahneyle karşılaştığımda içimden okkalı bir küfür savurmaya mani olamadım. Genç ve yakışıklı patron benim için sorun değildi. Hayatımı erkekleri yok sayarak geçirmeye kararlıydım ama lanet olsun, adam çok... Çok yakışıklıydı. Haylaz bir şekilde dağınık siyah saçlar, keskin bir yüz hattı, insanın içine işleyen yeşil gözler, biçimli bir burun ve dolgun bir ağız bir de en sevdiğim beyaz ten. Bunların yanına uzun seksi bir vücut ekleyin. Gerçekten şahane...

Patronın karşısına oturduğumda kısaca kendimi tanıttım. "Yaren Demirhan" dedim ve karşılığında, "Jason Anderson" diye bilgilendirildim. Ardından bildiğim dilleri ve yönetici asistanı olmak için gerekli becerilerimi, iş deneyimlerimi saydım. İngilizce başladığımız konuşma Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Almanca ile devam etti. Rusça'da biraz zorlansam da patrona eşlik edebildim. Testin sonunda patron Türkçe konuşmaya başlayınca başımı kaldırarak şaşkınlıkla adamın gözlerinin içine baktım. Türk olduğumu anlamıştı ve ben nasıl anladığını merak etmiştim.

"Sadece CV'nizi okudum." diye yanıt verdi adam ama benim için tanıdık bu sözler aklımı çoktan yıllar öncesine kilitlemişti. En son, adamın, yani patronun sonuçtan haber verileceğini söylediğini duydum ve aklım geçmişe çoktan gitse de izin isteyerek kalktım oturduğum yerden.

KALBİMDE ÖLÜM    (KAÇINILMAZ AŞKLAR-2) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin