AHUDUDU

1

-"Ege şimdi baş parmağını işaret parmağınla orta parmağının arasına koy"
Şuan ne mi yapıyorum?Eve gelen misafir çocuğuna el hareketi çekmeyi öğretiyorum!
Kaç yaşına gelirseniz gelin misafir çocuklarını hiçbir zaman sevmezsiniz arkadaşlar...
Gelirler bilgisayarını, telefonunu ele geçirmeye çalışırlar.Odanızın anasını ağlatırlar ha anası demişken.Anneleri de içerde yanık külotlu çoraplı ve altın dişli teyzelerle yiyip yiyip dedikodu yaparlar.Annemin zoruyla güzel yatağımdan totoşumu kaldırıp onlara bir sürü ikramlık hazırladığımız yetmiyormuş gibi çay servisini de siz yaparsınız.Evin tek kızıysanız hayat gerçekten çok zor..
Birde 20'li yaşlarda sevgilisi olmayan bir kızsanız bu yanık çorap kokulu çok bilmiş kadınlar size koca aramaya koyulurlar.
Bu anlattıklarımı tam da az önce yaşamış ve kendimi odaya atmıştım tam kurtulduğumu sanıp derin bir nefes verirken odamda elinde benim telefonumla çaki gibi gülen bir veletle karşılaşmıştım.
Çocukları sevdiğim pek söylenemez...
Fakat bunda annemin etkisi çok büyük! Arkadaşlarının torunları ya da çocukları pardon çocuk dedim şeytanları! Beni çileden çıkarıyorlar çocuklardan nefret etmemi sağlıyorlardı.
Telefonumu elinden alır almaz ağlayarak beni annesine şikayet eden çocukla neye uğradığımı şaşırırken annemin terlik tehtidiyle yeniden telefonumu bu küçük şeytana vermek zorunda kalmış yanına oturup küçük Emrah gibi telefonuma bir sürü velet oyunları indirmesini seyrediyordum.Daha sonra aklıma gelen fikirle işe koyulmuştum...

-"Oydu mu Ayya"
Karşımda el hareketi yapmış melül melül bana bakan çocuğa sırıttım.

-"Evet ablacım çok güzel olmuş!Şimdi koş annene göster"
Koşa koşa annemlerin yanına giden  çocukla hemen telefonumu alıp annemlerin yanına gittim işte eğlence başlıyordu...

-"Anneğ"
Velet Ege koşarak uyuz annesinin yanına gitmiş ve el hareketi çekmişti tüm kadınlardan 'aaaa!' nidaları yükselirken sırıttım

-"Ege!Annecim çok ayıp!Hiç böyle şeyler yapmaz normalde hanımlar"
Açıklama yapmaya çalışan kadına yandan bir bakış atarken Ege'nin söyledikleriyle hızla yerimden kalktım

-"Ayya ablam öyretti bak"
Herkesin bakışı bana dönerken şirince gülümseyip annemin terliğini fırlatamadan koşarak evden çıktım ve kendimi bahçeye attım.
Arkama baka baka koşarken duvara çarpmamla dengemi kaybetmiş ve duvarın beni tutmasıyla düşmekten kurtulmuştum.
Bir dakika duvar beni tutamaz, duvarın kolları da olmaz noluyor lan?
Kafamı kaldırmamla çatık kaşlı Demir abimi görmem bir oldu.
Hey maşallah bu çocuk böyle kaslı mıydı ya?
Bu arada Demir abiyle çocukluğumuz birlikte geçmiştir.
Abimin en yakın arkadaşı,ailesi de aile dostumuzdu.Kendisi özel bir şirkette çalışıyor zeki ve bir o kadar da yakışıklı.

-"Hayırdır Alya kimden kaçıyorsun?"
Eli hâlâ belimdeyken yalandan öksürüp ondan uzaklaştım.

-"Kimden olucak annem ve yanık külotlu çorap kokan arkadaşlarından"
Demir abim kahkaha atarken bembeyaz dişlerine ve kısılan gözlerine baktım.Ulan ne kadar yağuşuklu...

-"Toplantı mı var yine?"
Oflayarak bahçedeki hamağa attım kendimi

-"Hiç sorma Demir abi!"
Kıkırdarken bir kaç dakika anlamsızca beni süzdü şuan üzerimdeki eşekli şortlu pijama takımımla tam bir deliye benziyordum.

-"İçeri geç,bir daha da bunlarla dışarı çıkma!"
Demir abinin ani değişen ruh haline şaşırırken eve giremeyeceğim geldi aklıma

-"İçeri giremem ki!"
Tek kaşı kalkarken dudakları aralandı 'neden' diye soracaktı büyük ihtimalle ve ben yaptığım bu çocukça davranışı söyleyip ona rezil olmak istemediğimden lafa atladım

-"Sen niye geldin Demir abi?"

-"Anahtarımı almaya unutmuşum annemden anahtarı alıcam"
Olumlu anlamda kafamı sallarken telefonumu cebimden çıkartıp velet Ege'nin yüklediği oyunları silmeye koyuldum bu sırada Demir abi de içeri girmişti.
Amacım annesinden dayak yemesini sağlamakken ters tepmiş ben annemden dayak yiyecektim az kalsın!Hain ege ne diye benim öğrettiğimi söylüyorsa.
Neyse bir daha gelicekler nasıl olsa o zaman ona korkunç videolar izletip altına sıçtırtmazsam!
Hamağın çökmesi ile kafamı telefondan kaldırdım.
Demir abim sırıtarak bana bakıyordu