-"Ya Demir düzgün dur!"
Küvetin içindeki suyu bana atarken çocuk gibi güldü Allah'ım sen bana sabır ver!-"Ahududu hadi sende gel!"
Gözlerimi devirdim bu çocuk ne zamandan beri bu kadar sapık olmaya başlamıştı?-"Bak gidicem şimdi"
Huysuzca yerine sindi. Dediği gibi altında şort var sakin olun.
Elime şampuanı alıp saçını köpürtürken şımarıkça konuştu-"Biliyor musun en son 20 sene önce annem yıkamıştı beni böyle"
Ters bir bakış attım-"Ne güzel!"
Elime duş başlığını alıp kafasına tutarken birden elimden çekmiş bana doğru su fışkırtmaya başlamıştı-"Demir!"
Kahkaha atarak beni ıslatmaya devam ederken kaçacağım sırada tişörtümden çekip kucağına düşmemi sağlamıştı. Daha sonra zaman yavaşladı, etraftaki sesler durdu sadece nefes alışverişlerimiz duyulurken koyulaşmış hareleri vücudumu talan etti. Beyaz tişörtüm ıslandığı için üstüme yapışmış, kırmızı iç çamaşırım kendini belli ediyordu-"Çok güzelsin ahududu,nefesimi kesecek kadar çok"
Yavaşça yaklaştı bana anın büyüsüyle gözlerimi kaparken dudakları göğüs olduğumda durdu öpücükler kondururken birden emmesiyle inledim-"Burda daha fazla durursak kendime hakim olamayacağım"
Utançtan yüzüm alev alev yanarken hızla kucağından kalkıp getirdiğim kıyafetleri ona verdim-"Sen giyin,tişörtü giyerken çağırırsın kapıda bekliyorum"
Kafamı yere eğmiş konuşurken Demirin kıkırdamasını duyunca kendimi dışarıya attım yüzüm alev alev yanıyordu!-"Sende üstünü değiştir hasta olma ahududu!"
Odasına gidip beyaz bir tişört ve siyah eşofmanını alıp hızla giydim. Şuanda tek düşündüğüm şey Demirin yüzüne nasıl bakacaktım?-"Ahududu!"
Şebek gibi bağırmasıyla gülümsedim ve yanına gittim. Tişörtünü alıp yavaşça giydirirken masumca gülümsedi-"Yaşlandığım zamanda benimle böyle ilgilenecek misin?"
Gülümseyip kafamı salladım alnımı öpüp geri çekildi.-"Gel saçlarını kurutalım hasta olma"
Birlikte içeriye geçerken havluyu alıp çok uzun olmayan kahve gür saçlarının nemini almaya başladım-"Sen utandın sanki?"
Havlunun altından kıkırdarken gözlerimi devirdim-"Y-yo niye utanayım ki?"
Saç kurutma makinesini prize takarken sesini duyurabilmek için bağırdı-"Yani bencede utanma sonuçta evlilik yolunda ilerliyoruz"
Evlilik?ben ve evlilik...
Annemin kızınca bana dediği söz geldi aklıma 'seni alan iki güne geri getirir..' kıkırdadım. Annem doğru söylüyordu kendimi övmek gibi olmasın yemek yapamıyordum annem bu güne kadar ne kadar beni terlikle kovalayıp mutfağa soksada pek becerebildiğimi sanmıyorum. En son yaprak sarması yapmıştım babannemlere ve babannem boğulmuştu. Aslında burda benim bir suçum yok takma dişlerle kocaman sarmayı lap diye ağzına atarsan boğulursun tabi babanne!
Tamam sarma birazcık (!) Sert kalmış olabilir ama abim yemişti.
-kendisi tam bir midesizdir--"Aç kalırsın Demir yol yakınken vazgeç"
Kurutma makinesini prizden çıkartırken kahkaha attı-"Vazgeçmek mi?Asla"
Ona yiaa şapşal bakışımı atarken ayağa kalktı-"Seni eve bırakayım dışarda işim var benim"
Tek kaşımı kaldırdım az önce hastaneden çıkmıştı ne işi olabilirdi ki?-"Ne işi bu?"
Ensesini kaşıyıp gözlerini kaçırırken omuz silktim. Bir gün bu umursamazlığım yüzünden başıma birşey gelecekti ama hadi hayırlısı...
Demirle el ele evden çıkarken ilk defa birşeyi saklamıyor,gizlemiyor olmak üzerimdeki tüm yüklerin kalkmasına sebep olmuştu. Kapıya gelirken yanaklarımı avuçlayıp alnımı öptü

YOU ARE READING
AHUDUDU
Romance-"O velet kimdi!?" Gözümün önünde o gece canlanırken Demir abimin öküz gibi bağırması üzerine hani şu filmleri geri sararken çıkan bir ses vardır ya tam olarak o kulağımda çınladı. -"Arkadaşım Demir abi" Sinirle saçların çekiştirdi -"Arkadaşınsa ned...