AHUDUDU

14

Maç bitmiş abimler üstlerini değiştirmek için soyunma odasına giderlerken Ece bana dönüp çarpılıyormuş gibi hareketler yaparken kafasına geçirdim bir tane

-"Napıyon lan?"
Kıkırdadı. Orhan abi neden kalkamadığını anlamış ve azar işitmekten son anda kurtulmuştu.
Beline Orhan abinin ceketi sarılıyken onun bu haline güldüm.

-"Maç başladı diye soramamıştım da..."
Dirseğiyle beni dürtüp imalı imalı bakarken gözümü kırpıp kafamı 'ne var?' anlamında salladım.

-"Dudakların diyorum, Demirin formasını değiştirmesini diyorum naptınız diyoruuum?"
Kayrayla Sıla da bize dönerken Eceyi cimcikledim

-"Seni yaptık Ece"
Gözlerini devirip ısrarcı bakışlarını yollamaya devam etti bana. Ece hayatımda tanıdığım en fesat insan olabilir...

-"Tamam Demir abi çok yakışıklı dayanamamış olabilirsin ama evlenmeden olmaz!"
Eceyi bir tane daha geçireceğim sırada ayağa kalkıp benden kaçmaya başladı. Bense oturduğum yerden milim kıpırdamadan boş gözlerle ona bakıyordum. Arkasından gelip gelmediğime bakarken Oğuza çarpmasıyla şaşkınca önüne döndü.
Onları izlerken birisinin omzuma kolunu atması ile yerimden sıçradım Bismillahirrahmanirrahim

-"Benim ahududu korkma"
Burnunu boynuma sürterken dirseğimle karnına vurdum.

-"Abimler görecek düzgün dur!"
Umursamazca omuz silkip boynuma öpücük kondurdu. Üzerimdeki hırkasının kapşonunu kafama geçirirken elini uzattı

-"Hadi gidelim. Seninle ne kadar zaman geçirirsem o kadar kâr"
Gece saat 11'e gelirken şaşkınlıkla ayağa kalktım. Abime ne demişti de izin vermişti acaba?..
Demir abimlerin yanından geçerken hepsine baş selamı verirken Orhan abimde Eceyi azarlıyordu. Oğuz Eceyi düşmemesi için belinden tutmuş ve o esnada Orhan abim görmüştü. Şaşırdığım şeyse çocuğun yanında birşey demeyip şimdi kızmasıydı sanırım Kayra Orhan abimi yola getiriyordu...

Demir arabayı çalıştırırken ellerimizi tekrardan birleştirdi.

-"Nereye gidiyoruz?"
Her zamanki klişe repliği ona yöneltirken gülümseyip elimi öptü.

-"Bizi ilk defa abi-kardeş değilde karı-koca olarak hayal ettiğim yere"
Şaşkınca ona bakarken ciddiyetle arabayı sürmeye devam etti.
....

Araba Sahil kenarında dururken gülümseyerek etrafıma baktım. Demirin dedesinin arabasına kaçırıp beni getirdiği sahildi burası.
Birlikte arabadan indik, saat geç olduğu için etrafta kimse yoktu.

-"Hatırlıyor musun ahududu?"
Beni kolunun altına alırken gülümseyerek beline sarıldım.

-"Bu akşam arabadayken gözümde canlanmıştı o gün..."
Gülümseyip saçımı öperken birlikte kumların üzerine oturduk. Telefonundan modelin mey şarkısını açıp kumların üzerine koydu(Şarkıyı açabilirsiniz).Beni kollarının arasına alırken kafamı omzuna koydum.
Derin bir nefes alıp baş parmağıyla yanağımı okşadı.

-"O güne kadar seni hep küçük kız kardeşim olarak görüyordum. Eceyi de öyle görüyordum ama bilmiyorum sen benim için hep çok farklıydın ahududu. Gözümün önünde büyüdün, gözümün önünde güldün, ağladın,ilk adımlarını attın, okula gittin... Çok güzel bir kız oldun. Seni kardeşim olarak gördüğümden mi yoksa duygularımın gün yüzüne çıktığından mı bilmiyorum ama seni hep etrafındaki erkeklerden kıskanırdım.O gün buraya geldiğimizde çiçekçi kadın karı koca olacaksınız dediğinde ilk başta sinirlenip dalgaya vursamda hayallere kapıldım. Sevgilim olduğunu düşündüm,bana Demir deyip sarıldığını daha sonra evlendiğimizi... Tuhaf ama hoşuma gitmişti bu his,kendime kızdım def ettim o düşünceleri kafamdan,uzun bir süre kabul edemedim kendime seni"
Gözlerini denizden ayırıp bana bakarken merakla konuştum