08.0666

331 70 111
                                    

|8.0666|

× × ×

Aç ağzını bıçak iniyor.

Her saniyede bir santim. Ne kadar da zayıfsın Ervin! Çocuğun aç kalsa ona verebilecek hiçbir yerin yok, akbabalar bile güler haline. Şişirsene şu karnını. Boş vodka şişesini kırmadın hâla. Musluktan doldursana kendine birkaç litre, ya da duş başlığından. Az mı eğlendirdin kendini onunla?

İşte böyle geri çıkar içine çektiğin tüm suyun yarısını, ucuz bir sünger gibi. Doldur, fondip, tükür, tekrar et. İç, tükür, kus boş karnında ne kaldıysa. İç kus iç kus içtikçe kus kustukça iç. Birbirine çarpan terli bedenler, elinde yarılanmış bir şişe, o kadar insanın içinde tek başına kus kim bilir kimin klozetine.

Kendini öldüremezsin böyle Ervin, boşuna uğraşma. Sen iç suyunu. Su musluklardan taşıyor, su altında kalana kadar iç. Musluktan taşan su değil hava olana kadar iç.

Hayatını da böyle lıkır lıkır tüketmemiş miydin Ervin? İçmeye devam et, şişti sanki biraz karnın. Hayatın boyunca kirlenmek istemedin mi Ervin, neden suyu eline, yüzüne, ayaklarına her yerine sürüyorsun ki şimdi?

Böyle uyanamazsın Ervin.
İçmeye devam et.

Artık acıyor değil mi boğazın? Islanmış ayakların üşüyor. Göz yaşın, terli tükürüğün, musluk suyu, şişenin nemi birbirine karışıyor; artık bilmiyorsun bile üstündeki neyin suyu. Bu senin suyun mu Ervin?

Doldur şişeyi, sonuna kadar doldur.

Nefes nefesesin ve kırmızı suratın sırılsıklam, ağzından köpüklü sular taşan şişeye bakarken bile gözlerin yaşarıyor. Karnına baksa! Daha fazla alamayacaksın su.

Suyu kıs artık Ervin. Canan'ın boyunu geçti kıssana suyu! Canan boğulacak Ervin, kıs suyu. Küvet değil bu Ervin, bu sefer kurtaramazsın kızını.

Derin bir nefes al, son bir hava yudumu. Patlayan şeker gibi ağzında eriyecek ekşi bir limon.

Kafanı sonuna kadar dolmuş evyeye daldır.

Akvaryuma atlamak gibi. Kendi içine, en derinlere düşmek. Eymir Gölü'ne atladığın geceyi hatırlıyor musun? Aynı böyle hissettirmemiş miydi batarken havalanmak? Gecenin karanlığında, seni arayan polislerin el fenerlerinde uçuşan eteklerini görmek.

Babacığının taksitle aldığı o elbiseyle balçıkların arasına dalmak. Düşmek, en derinlerine havalanmak. Elbisenin sana en çok yakıştığı an değil miydi? Canan'a bir canavar olmadan en çok yaklaşabildiğin an değil miydi?

Suyun tadı o gece çok güzel değil miydi, neden bu kadar acı geliyor ki bugün? O elbise miydi tüm sorun, ateşe atlayamayacak kadar korktuğu için kendini suya atan sen mi?

Doldur şişeyi Ervin, sonuna kadar doldur.
İç,

tükür,

yeniden doldur.

Su senin tek dostun.

× × ×

-part III'ün sonu-

+Yeni Bölüm Tarihi: 170420 / 18.58

Y/N: Yazmam gereken çok şey var ama nereden başlayacağıma dair hiçbir fikrim yok. Eğer hâla bunları okuyorsan sabrın için teşekkür ederim. Bir yazar ve insan olarak gelişmeme, yepyeni şeyler denememe, yanılmama ve haklı çıkmama izin verdiğin için teşekkür ederim. Benimle olduğun için teşekkür ederim.

6.58 kısanın da kısası bir öykü ama hayat boyu süren bir yolculuğun sadece sayfalarla sınırlandırılmış hali. Benimle birlikte değişip bambaşka yerlere gitmesi, sürekli farklı hallerini bulması gereken anlatacak çok şeyi olan bir öykü.

Biraz da bu yüzden tam 658 günlük bir ara verdim. Bu kitabı öldürebilirdi ama küllerinden doğurdu, hem kendini hem beni.

Buraya kadar geldiysen, geldiysek bu bir lütuf. Tesadüf olamayacak kadar muhteşem bu evrende karşılaşabilme lütfuna sahip olduğumuz için tekrardan teşekkür edelim ve sana, size, bize hep söylemek istediğim konuya geçelim.

Artık senli benli konuşmak sıktı beni. Bir isim istemez miydin, istemez miyiz? Milyonlarca kitap arasından gelip bizi bulanlar için, sadece bize özel bir fandom adı:

 Bir isim istemez miydin, istemez miyiz? Milyonlarca kitap arasından gelip bizi bulanlar için, sadece bize özel bir fandom adı:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MARZ
/ˈmärz/ /ˈmɑːrz/

Yazmaya 2017 Mart'ında başladım. Almanca sınıfında öylesine bir kağıda ilk cümlelerimi karalıyordum. Bu benim için bir kilometre taşıydı, o yüzden hayatımın her anında hatırlamak istiyorum.

Almanca'da 'Mart' ayı März diye yazılıp Marz olarak okunuyor. Dünyadaki hemen hemen her dilde telaffuzu kolay, evrensel bir kelime. Renk olarak da özellikle turuncu (ve maviyi) seçtim çünkü turuncu heyecan ve mutluluk; mavi de güven veren bir renk.

Bunca zaman verdiğim tüm aralara ve yanlış kararlara rağmen bana güvenip bana heyecan ve mutluluğu doruklarında yaşattığınız için teşekkürler.

• Viva Marz! 🧡

× × ×

+Soru-cevap yapacağı için tam burada sorularınızı bekleyen |t.|

++Insta: @/cagyanginiofficial artık
@/_marz_official_

6:58 | (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin