08.10

216 53 103
                                    

|8.10|

× × ×

Karnım ramazan davulu gibi, vurdukça geri tokatlıyor beni. Aylardır hamileymişim gibi şiş ama içi boş. Okşadıkça Canan gibi hissettiriyor bir saniyeliğine de olsa.

Neden doğdun ki sen Canan?, diyorum karnımda gezdirirken ellerimi. Bu dünya hiç güzel değil neden doğdun ki sen, neden doğurdum ki seni?

Rahim kanseri olduğumu bildiğin halde neden hamile bıraktın ki beni Kahraman? Öleceğimi bildiğin halde neden sevdin ki beni? Neden hep korumaya çalıştın ki beni kendinden?

Neden kendine yaşattın ki bu acıyı, neden neden neden hep cehenneme çevirdin ki hayatını? Arkamda üzülecek kimse bırakmak istemiyordum ama sen hangi hakla bunu aldın benden?

Zayıflık bir suç değil miydi Memur Bey, neden ağlıyorsunuz?

•••

Yıldızların altında, buklelerim parmaklarında. Bira şişesinin nemi karışıyor esmer tenine. Kalın dudakların değiyor alnıma, malt buğday kokusu buraya kadar geliyor. İçmek istesem de izin vermiyorsun. Şişenin arkasındaki uyarıyı gösterip "Hamileler içemez." diyorsun. Gülüyorum, gülüyorsun neden güldüğümü bile bilmeden.

"Daha geçen gün soruşturma açmadılar mı sana Memur Bey? Hangi ara bu kadar uymaya başladın kurallara?"

Gülümsemen gidiyor. Öylece kalıyorum, kötü hissediyorum. Bir şey demek istiyorum ama susturuyorsun beni.

"İnsanlar ne iyi ne de kötüdür Ervin. Sadece kahramanlar ve günah keçileri var.

Bu yüzden polis oldum ben, bu yüzden Kahraman koydu ailem adımı. Ama kimseyi kurtaramadım.
Kurtardığıma bile inandıramadım.

Devrimcilik kirayı ödeyemeyene kadar sürüyor, biz artık faşistiz Ervin! Ölüm saçıyoruz, ölüm kokuyoruz, ölüm artık yakamıza yapıştı.

Bu yüzden bir kere, sadece bir kere hayat verme şansını bahşeteceğim sana, bize. Bunu boşa harcama.




Canan'ı ne pahasına olursa olsun koru.




Gerekirse kendinden bile.

6:58 | (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin