4.BÖLÜM - BABA SEVGİSİ

6.7K 738 122
                                    

uzun ve güzel bir bölüm sizlerle :) baba-kız kavuşsun mu artık???

#lupposuzkalamahayattakal

***
Seha kızın odasından sırıtarak çıkarken, Hüseyin’in de kendi odasından telaşla çıktığını gördü.
“Hüseyin abi bir sorun mu var?”
Hüseyin durup gülümsedi ve “O gelmiş,” diye fısıldadı.
Seha inanamayan gözlerle baktı adama, “Ciddi misin?”

“Evet. Anıl aradı. Kızım gelmiş.”
Seha yutkundu, sonra da yüzünü buruşturdu, “Güzelim kız şimdi Anıl’la dağ başındaki evde tek mi? Allah da benim belamı vermiş. Ben neden kalmadım ki, neden girmedim o bunalıma?”
“Seha!” diye uyardı onu Hüseyin. “O benim kızım, sizler de oğlumsunuz. Yeterince açık mı?”

Seha başını aşağı yukarı salladı ve “Çok net!” dedi yutkunarak.
“Güzel. Hadi gidelim.”
“Gidelim.” Sonra da adamın arkasından “Umarım Anıl’a bu uyarı için geç kalmamışsındır,” diye homurdandı gülerek.

*

Arabayı karlı yolda sürebildiği kadar hızlı sürüyordu, yanda Seha ise gözlerini kırpamıyordu bile.
“Yemin ederim onca çatışmadan sağlam çıkıp, sonra da şu karlı yolda can verirsem çok zoruma gider.”
Hüseyin keyifle ıslık çalıyordu, “Ne diyorsun sen ya? Kızım gelmiş kızım!” diye bağırdı, “Heyt be! Şimdi, şuan ölür müyüm sence?”

“Sen Allah’ın şanslısısın abicim, ben kendime korkuyorum. Şuradan bir sapsak, sağ kapıyı vurdun mu bir ağaca, bittim ben. Sen sağ ben hurilere merhaba.”
Hüseyin başını sağa sola salladı, “Ölümden korksan, o helikopterden paraşütsüz atlamazdın denize.”
Seha yaptıklarının anlatılmasından rahatsız olurdu, şuanda da olmuştu. Sıkıntı ile kafasını kaşıdı ve “Annesi ile kızı öleceklerdi,” diye homurdandı, “Ayrıca çok yüksek değildi.”

Hüseyin gülerek kafasını salladı, “Eminim öyledir.” Radyoyu açıp, keyifli bir şarkı açıp, ıslığı ile eşlik etmeye devam etti.
“Abi...” diyerek sustu.
“Efendim?” dedi bir an ona bakıp, tekrar yola dönerek.
“Acaba o da gelmiş midir? Yani...”
“Leyla mı?”
“Evet.”

“Sanmam. Ayrıca şuan gerçekten bunu düşünmek istemiyorum. Yıllarım o kadını beklemekle geçti ve ne kadar boş bir bekleyiş olduğunu anladım. Ben meğerse sadece kızımı beklemişim Seha.”
Seha gülümsedi ve elini omzuna koyarak, “Ve o bize döndü,” dedi.
Hüseyin’in başını aşağı yukarı salladı, “Döndü.”

***

Beliz başı adamın göğsünde, elleri de ona sarılmış bir vaziyetteyken; Anıl da hafifçe saçını okşuyordu. İkisi de dakikalardır sessizdiler.
“Baban az sonra burada olur.”
“Yol bir saatten fazla sürüyor.”

Anıl gülümsedi, “Emin ol bir saatten önce burada olacaktır o.”
Kız başını kaldırdı ve adamın da ona bakması ile göz göze geldiler. Beliz yutkunurken, adam derin bir nefes alıp verdi. İkisinin de içindeki o duygu gözlerine yansıyordu.

O nasıl bir histi öyle, jet hızı ile kalbine saplanmıştı Anıl’ın ve o an anladı, başı fena halde dertteydi.
Bakışları kızın dudaklarına kayınca pozisyonlarının farkına vardı ve başını başka tarafa çevirerek kızın doğrulmasını bekledi ama Beliz yeniden başını adamın göğsüne koyarak huzurla gözlerini yumdu.
“Babam siz küçükken size masal okur muydu?”

Anıl kısa bir an durakladı, o günleri düşününce bir acı tüm yüreğini sardı, sonra yeniden kızın saçını okşamaya devam etti, “Hayır. Sanırım o zamanlar üçümüzde masalların bir yalandan ibaret olduğunun farkına varmıştık. O yüzden genelde akşamları bize askerlik maceralarını anlatırdı. Çok gençti, çok yeniydi. Ama ona rağmen bir sürü anısı oluyordu anlatılacak.”
“Peki, nasıl bu kadar genç emekli oldu?”

BİR YANGININ KÜLLERİ - ATEŞ SERİSİ II / FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin