the last song | zm

14

       Akşam yemeğinde kremalı mantar soslu biftek hazırladım çünkü Zayn'in favorisiydi.Yanına da haşlanmış sebze ve patates.Bazen gün içinde ne pişireceğimi saatlerce düşünürken kendimi buluyordum.Mutfağa girip bir şeyler pişirmek bana 5 sene öncesine kadar öyle uzaktı ki.Evlenmeden önceki hayatımda evimizin mutfağında hep birileri olurdu ; sadece masaya oturup yemek yerdim ; hepsi bu.Ama Felicity doğduğunda evimde ya da mutfağımda yabancı birilerinin dolaşmasını istemedim.Yine de Samantha'nın mükemmel yemeklerini özlüyordum.

" Orta pişmiş ; beyefendinin sevdiği gibi " diyerek tabağı Zayn'in önüne bıraktım.Felicity,haftasonunu büyükannesi ve büyükbabası ile geçiriyordu.Evde sadece ikimizdik.Bu iyiydi ; bazen biz de yalnız kalmaya ihtiyaç duymuyor değildik.

Zayn,yanağımı öptü.

" Teşekkürler,bebeğim " Gülümseyerek sandalyeye oturdum.O,bifteğinden bir parça kesip ağzına atarken önündeki boş kadehi şarapla doldurdum.

" Zayn ... uhm ; sana söylemek istediğim bir şey var " Gergince alt dudağımı ısırdım.Kaşlarını havaya kaldırarak bana bir bakış attı ; lokmasını çiğnemesini bekledim.Uzanıp kadehten bir yudum aldı.

" Evet ; dinliyorum " Bir elimi çeneme koyarak derin bir nefes aldım.Yemeğini yemeye devam ederken mırıldandım.

" İşime geri dönmek istiyorum " Bana bir bakış atıp çatalını ve bıçağını tabağa bıraktı.

" Rene ; çalışmana gerek yok,biliyorsun. " Gözlerimi devirerek derin bir nefes aldım.

" Evet,evet ... Biliyorum ; yeterince paramız var.Ama anlamadığın bir şey var.Ben senin paranı istemiyorum,kendi paramı kazanmak istiyorum. " Zayn,ifadesiz bir suratla bana bakarken arkasına yaslandı.Sorun Jamie'ydi ; emindim.Onun yanında çalışmamı istemiyordu.

" 4 aylık hamileyken çalışmak mı istiyorsun ? " Başımı salladım.

" Evet,bunu halledebilirim ; çalışabilirim " Başını iki yana salladı.

" Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmam " Tuttuğum nefesimi vererek eline uzandım.Şimdi gözleri gözlerimdeydi.

" Ben bir avukatım ; ev kadını değil.Bunu biliyorsun,bu benim işim.Ve işe geri dönmek istiyorum. " Felicity,Pazartesi kreşe başlıyordu,artık işe gitmemek için hiçbir sebebim yoktu.Zayn,gönülsüz bir tavırla başını salladı.

" Tamam ... Eğer bunu istiyorsan,sana engel olamam. " Gülümseyerek mırıldandım.

" Teşekkürler ... "

" Ama Jamie ile olmaz,kesinlikle.Sana yeni bir kişisel ofis satın alırım.Orayı istediğin şekilde dekore edebilirsin.Bir patrona ihtiyaç duymadan ; kendi patronun olursun. "

Kulağa kötü bir fikir gibi gelmiyordu.Başımı sallayarak gülümsedim ve uzanıp yanağını öptüm.

" Teşekkürler,Bay Malik " Keyifle gülümseyerek dudaklarıma öpücük kondurdu.

" Her zaman,Bayan Malik "

***

Pazartesi,6.45'te uyandım.Felicity'i uyandırmak bir hayli zor oldu çünkü erken kalkmaya alışkın değildi.Sarsak adımlarla mutfağa girerken gözleri kapalıydı.Sandalyeye oturup başını masaya koydu ve uyumaya devam etti.Ellerimi çırptım.

" Okulun ilk günü için heyecanlı değil misin ? " Tek gözünü açarak başını iki yana salladı.

" Hayır ... Okula gitmek istemiyorum,anneciğim "

" Ama orada bir sürü arkadaşın olacak.Birlikte oyun oynayacaksınız.Kulağa harika geliyor " dedim neşeyle.Amacım onu uyku halinden sıyırmaktı.Beslenme çantasına biraz meyve,kurabiye ve sandviç koyup küçük sırt çantasına yerleştirdim.Kahvaltısını önüne koyup alnını öptüm.

" Biraz hızlı olmalıyız,bebeğim.Yoksa geç kalacağız " Gönülsüz bir tavırla kahvaltısına başladı.Bu sabah yeni ofisime gidecektim,çok heyecanlıydım.Yeniden işe dönmek harika olacaktı.Üzerime krem rengi bir kumaş pantolon ve beyaz dantelli bir askılı giyip üzerime pantolonumla uyumlu ceketi giydim.Saçlarımı düzleştirdim ve makyaj yaptım.Yeniden iş kadını gibi hissetmek güzeldi.

Zayn,mutfağa girerken kravatını bağlamakla uğraşıyordu.Beni görünce ela gözleri parıldadı ve dudaklarına bir gülümseme yayıldı.

" Oh ... Bu sabah ne kadar da güzelsin " Kıkırdayarak yanına gittim ve kravatını bağladım.Ellerimle gömleğini düzeltirken bana eşsiz bir tabloya bakarmış gibi bakıyordu.Uzanıp dudaklarını öptüm.

" Elini çabuk tut,Felicity'nin ilk günden geç kalmasını istemiyorum " Zayn,ellerini sandalyeye koyup kızımıza bir öpücük verdi.

" Günaydın,prensesim. "

" Günaydın,babacığım " Zayn,sandalyeye otururken ona hayretle baktı.

" Çok çabuk büyüyorsun ... Demek bugün kreşte ilk günün " Tabağını önüne koydum.Felicity,iç geçirerek ona masum bir bakış attı.

" Gitmek zorunda mıyım,baba ? " Zayn,uzanıp çenesini okşadı ve ona göz kırptı.

" İnan bana ; oraya bayılacaksın.Ama söz veriyorum ; eğer oradan hoşlanmazsan gitmek zorunda değilsin " Felicity,kıkırdayarak uzandı ve onun yanağını öptü.

" Tamam ... "

Kahvaltıdan sonra Felicity'i giydirdim ve onunla birlikte aşağıya indim.

" Gitme vakti,anneye bir öpücük ver bakalım " Uzanıp yanağımı öptü.Ellerimi yüzüne koyarak gülümsedim.

" Seni seviyorum "

" Ben de seni seviyorum,anneciğim "

Zayn,onu kucağına aldı ve birlikte arabaya doğru ilerledik.Burada ayrılmamız gerekiyordu.Arabama yönelmeden önce Zayn,Felicity'i Charlie Tango'ya bindirip kapısını kapattı.Bana dönüp belimden tutarak kendine çekti.

" Sawyer seninle olacak " Kaşlarımı çattım.

" Zayn,bir korumaya ihtiyacım yok "

" Renesmee ... Bunu konuşmuştuk,lütfen itiraz etme " Gözlerimi devirerek başımı salladım ve ellerimi yüzüne koyup onu hızlıca öptüm.

" Tamam ... Acele et,geç kalıyor " Bana gülümseyerek arabaya doğru yöneldi.

" Akşam görüşürüz,bebeğim " Ona hafifçe gülümsedim ve el salladım.

" Evet ... hoşçakal,hayatım "