Merhaba. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.💜
İkisi de eve geldiklerinde kimseyle konuşmadan odalarına çıktı. Aralarında bir sürü mesafe vardı ama ikisi de aynı şeyi düşünüyordu. "Bir" olmaları için bir umut yeşermişti.
Ertesi sabah Jongin olanları Ceyn ve Şuşu'ya görüntülü konuşarak anlatmıştı. Jongin yatağında elinde telefon, onlarla konuşuyordu.
"Kelebeğim sen tam bir odunsun. Ne demek ondan etkilendim ama masaya arkadaşımı davet ettim? Biz seninle ne yapacağız? Çocuk kim bilir ne kadar kötü hissetmiştir. Anlattığına göre hassas birine benziyor."dedi Ceyn.
"Bırak Ceyn bırak yüzüyle tavlamış çocuğu ama konuşunca her şey bitiyor işte. Jongin'e aşık olduğumda ben de böyle olmuştum. Neyse ki evine bırakmışsın. Ay çok romantik, kelebeğim yuvadan uçuyor ama ben göremiyorum."dedi Şuşu.
Jongin ise olanları bu ikisine anlatmanın ne kadar yanlış bir fikir olduğunu düşünüyordu. "Tamam kabul ediyorum salaklık ettim, başımın etini yediniz siz kimin tarafındasınız?." dedi Jongin sahte sinirle.
"Biz haklının yanındayız tatlım. Bence gönlünü alman lazım çocuğun bir şeyler yap." dedi Şuşu. Jongin kaşlarını çattı ve dudaklarını büzdü. " Neden ben böyle bir şey yapıyorum benim neyim oluyor da? Kabul ettim dedim ama bir ilişki içerisinde değiliz biz onunla Şuşu, ne sıfatla gidip gönlünü alayım?" dedi Jongin.
"Ben sana diyeyim balım, hangi sıfatla biliyor musun, müstakbel eş sıfatıyla." dedi Şuşu
Ceyn Şuşu'nun kafasına vurdu. "Jongin bak kendin de söyledin etkilendiğini, hem yaptığın gerçekten hiç kibar bir davranış değil. İlk adımı sen at madem tanımak istiyorsun onu. Hem sen büyük olansın, ilk adımı sen at bakalım." dedi Ceyn.
"Off bilmiyorum bu iş beni çok germeye başladı. Amerika'ya dönüp eski hayatıma dönmek istiyorum. Sizin yanınızda olmak istiyorum. "
"Koca bebek kalk hadi aşk güzel bir şeydir, yaşımız da geldi bak bu kadar iyi kısmeti bulmuşken kaçırma. " dedi Ceyn.
"Peki peki dediğinizi yapacağım, ilk adımı ben atacağım. Sizi yarın havaalanına almaya geleceğim tamam mı, baktım programıma da uygunum hem sizi çok özledim bir an önce görmek istiyorum. " dedi Jongin dudaklarını büzerek.
"Oyy kelebeğim bizi mi özlemiş. Hemen geliyor Şuşu'n. Seni sevdiğine kavuşturacak çiftini gerçek yapacak, azıcık bekle!"
"Sizi hiç özlemedim tamam mı yalan söyledim, gelmeyin, hadi kapatıyorum ben!" deyip telefonu kapattı.
Diğer gün Jongin büyükannesine gidip olanları anlattı. Birazcık dertleştiler. Jongin sadece tanımak istediğini söyledi, evlilik kısmı için erken olduğunu söyledi. Akşam yemeğini anlattığında da büyükannesi de Ceyn ve Şuşu gibi düşündü.
"Kalk gidiyoruz birlikte gönlünü alalım çocuğun kim bilir neler düşünmüştür. Hem birlikte gidersek bahanen olur. Benim de işlerim var onların şirkette onları hallederim. " dedi büyükannesi. Aslında işi filan yoktu sadece bu iki genci buluşturmak istedi. Jongin ise büyükannesine direnemedi, direnmek istemedi. Şuşu ve Ceyn'i havaalanında alacağı aklından uçup gitti.
Şirkete girdiklerinde çalışanlar tarafından karşılanmışlardı. Sehun odasındaydı. Sekreter gelip bayan Kim ve torununun geldiğini söylediğinde neredeyse sandalyeden düşecekti Sehun. O kadar beklemiyordu ki böyle bir şeyi. "Hemen içeri al ne duruyorsun! " dedi sert bir şekilde.
Ayağa kalkmıştı şimdiden elleri terlemeye başlamıştı. İçeri girdiklerinde Jongin'i görünce yine bayılacak gibi oldu. El sıkışıp selamlaştılar. Bu süre boyunca Jongin hiç konuşmadı. Sehun ile büyükannesinin konuşmalarını dinledi. Kendini dışlanmış hissetti. Bu ikisi ne ara bu kadar yakınlaşmıştı?
