Bölüm 16: Mutsuz bebek

384 49 5
                                    

SEHUN

Gece Jongin'in ısrarıyla onun yanında kalmıştım. Birlikte uyuduğumuz ilk sefer değildi evet ama ilk kez ona hislerimi basitte olsa itiraf etmiştim. O ise görmezden gelmeyi seçmişti. Bir cevap vermek yerine sadece kollarını bana sarıp başıma minik bir öpücük bırakmıştı.

Derdim de devâm da oydu. Eğer yine gece tek başıma uyusaydım kabuslar göreceğime emindim. Ama kollarındayken ne kadar huzurla olsam da bana bir cevap vermesini isterdim, itirafımı yok saymamasını. Benden nefret etmiyor, bana karşı bir şeyler hissettiğine eminim. Onu korkutan şeyin evlilik olduğunu biliyorum ama işler bu hale gelmişken değiştirme şansım da yok. Koskoca şirketi yönetebiliyorum ama kendi hayatım konusunda söz hakkına sahip değilim maalesef.

Şimdi bile babamın Jongin eğer kabul etmiyorsa başka bir adayla görüş baskılarına direnmeye çalışıyorum. Gerçekten çok korkuyorum "hayatım" ellerimden kayıp gidecek diye. Bu saatten sonra ondan başkasıyla yapamam. Onun kokusuna alışmışken onunla aynı yatakta uyumanın verdiği huzuru tatmışken...

Aslında geçen haftaya kadar her şey çok güzeldi. Amerika'dan döndüğünde şirkete gelip boynuma atlaması hayatımda yaşadığım en güzel anlardan biriydi. Zaten o günden sonra da her şey sarpa sardı. Bildiğiniz gibi ikimizin de işleri nedeniyle birbirimizi görmedik bir hafta kadar. Ama aslında ben onunla görüşmek için ofisine gitmiştim hafta ortasında bir gün. Bayan Kim bana o gün Jongin'in ofiste olacağını oraya gidip ona sürpriz yapabileceğimi söyledi telefon görüşmemizde. Çok heyecanlanıp işlerimi erkenden bitirip yanına gittim.

Asistanı odasında olmadığını, atölyede işleri olduğunu, oraya gidersem onu görebileceğimi söyledi. Bayan Kim başkanken buraya sık gelip gittiğim için çalışanlar beni tanıyordu. Ben de hemen atölyeye inip onu görmek için heyecanla aşağı indim.

Atölyede yalnız değildi yanında bir adam vardı. Onunla gülüşüp tablolar hakkında konuşuyorlardı. Kapı açık olduğu için gülüşünü görebiliyordum. Çok sevimliydi gülerken. Gerçekten içinden gelerek güldüğü o kadar belliydi ki gözlerinin içi parlıyordu. O an çok kıskandım. Karşısındaki adam da çok yakışıklıydı ve Jongin'den daha uzun boyluydu; aşağı yukarı aynı yaşlarda olmalılardı. Adam da ona hayran hayran bakıyordu tıpkı benim gibi. Zaten karşınızda Jongin varsa ona kapılıp gitmemeniz imkânsızdı. Çünkü her şeyiyle eşsiz ve çok güzeldi.

Ve evet tahmin ettiğiniz gibi içeri girip selam vermek yerine oradan çıkıp gittim. Kalbim de bir ağrı hissediyordum. Bu hisle baş etmek gerçekten çok zordu. Babamın başka adaylarla görüşmem için yaptığı baskılar, Jongin'i ilk kez bu kadar kıskanışım ve onu bir başkasıyla düşünmenin kendimi bir başkasıyla düşünmekten daha beter acıttığını fark etmem ile birlikte kendimi uykularımı kaçıracak kadar mutsuz hisseder halde bulmuştum. Birde üzerine onunla görüşemiyor olmam vardı. Saatler işkence gibiydi. Gerçekten bu sürede başkan olmaya da şirkete de lanetler ettim. Sadece onu görüp mutlu olmak istiyordum ama buna bile vaktim yoktu. Vakit bulup gittiğimde ise onu bir başkasıyla gülüşürken görmüştüm.

Evine gittiğimde ise gerçekten mutluydum her şeyi unutup sadece ona odaklanmıştım. Onunla ve kızlarla böyle sohbet etmek gerçekten çok güzeldi. Ta ki yine Jongin ile çevresinde onu seven ve hayran olan başka insanlardan konu açılana kadar. Yine boş verip belli etmemeye çalıştım ama bu seferde Jongin içeri gittiğinde Ceyn ve Şuşu 2 yıl önce yaşadıklarımı bildiklerini söylediler ve neden Jongin'e söylemedim diye beni sorguya çektiler.

Tanrım her şey bu kadar üst üste gelemezdi!

Kızlarla bu konu hakkında yeniden konuşmalıydım. Nasıl söyleyeceğimi bilmediğim için kendimi çıkmazda hissediyorum zaten birde onlar üstüme gelince işler daha da karmaşıklaştı. Ama bu konuyu daha sonraya bıraktım.

İşte bütün bu hislerin, uykusuz gecelerin, yorgunluğun ve konuşmaların üzerine Jongin'i görmem ile bütün duygularım tekrar yükselmiş ve bu durum, onun karşısında aciz bir şekilde ağlamam ve beni bırakmaması için yalvarmamla sonuç bulmuştu. Eğer o gece beni kollarına alıp sarmalamasaydı ne yapardım bilemiyorum. Derdimin ve devâmın o olduğunu söylerken yalan söylemiyorum. Sadece saçlarıma kondurduğu bir öpücükle tüm her şeyi boş verecek huzuru bana veriyordu.

Sonuç olarak mutsuzluğum ve korkularımın zirvede olduğu bu haftayı Jongin'in kollarında sonlandırdıktan sonra hayata geri döndüm. Ve her şeyi bir kenara bırakarak Jongin'i elde etmeye tekrar odaklandım. İnanıyorum bir gün o da bana hislerini açık açık söyleyecek. Ve mutlu bir evliliğimiz olacak. Tamam şuan çok ilerisini düşünmüş olabilirim ama illaki evleneceğiz başka yolu yok arkadaşlar. Şuan Jongin'i kazanmak için vücudumun hırs bölmesi aktif hale geçti.

Birde minik bir detaydan bahsedeceğim. Jongin ile ortak bir projeye başlıyoruz. Bu da artık nadir de olsa iş zamanı da görüşecek olmamız demekti. Onu çalışırken görmek için sabırsızlanıyorum. Jongin'in bundan haberi yok çünkü büyük annesi ile planladık.

Onunla daha fazla vakit geçireceğim için oldukça heyecanlıyım. Birlikte çalışmak her şeye rağmen benim için heyecanlı olacak.

Biraz kısa bir bölüm oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Tekrar okudukça yazdıklarımdan tatmin olmuyorum. Ama tekrar yazmak ya da düzenlemek için de kesinlikle vaktim yok. Sonraki bölümlerde yzım stilim biraz daha gelişecek. Neyse çok konuştum. Kendinize iyi bakın💛

Been Through | SEKAI ✅Where stories live. Discover now